Trabzonspor yenilgisi sonrası liderlik koltuğunu Galatasaray'a kaptıran Fenerbahçe için önceki yazılarım da bu derbiye dikkat çekmiş ve sarı-lacivertlilerin tekrar zirvede yer bulmasının önünde bu karşılaşmanın önemine vurgu yapmıştım.

Sezon başından bu yana takımını hem 3'lü hem de 4'lü savunmayla oynatan Jorge Jesus, Galatasaray maçına bu kez 3'lü savunmayla başladı.

Portekizli teknik direktör üçlü savunmasını Serdar Aziz, Gustavo Henrique ve Attila Szalai'den kurdu.

Kanadın sağında Osayi-Samuel, solunda ise Ferdi Kadıoğlu'na şans veren Jesus, orta ikilide Willian Arao ve Miguel Crespo, hücumda ise Diego Rossi, Joshua King ve Michy Batshuayi'yi tercih etti.

Galatasaray’da ise Okan Buruk’un ilk 11 tercihleri dikkat çekti.

Sakatlığı geçen Icardi'nin yanı sıra Gomis ve Ankaragücü maçına ilk 11'de başlayan Patrick van Aanholt ile Fredrik Midtsjö’yü yedekte tutan Buruk, hücumda Barış Alper Yılmaz'ı görevlendirdi.

***

Karşılaşmaya atak başlayan ve topa daha çok sahip olarak oynayan Fenerbahçe bir o kadar da top kaybı yaşayınca ağırlıklı olarak Rossi ile geliştirdiği hücumlarda etkisiz oldu. Savunmasında dikkatli Galatasaray devreyi Oliveira’nın golüyle önde kapatarak büyük psikolojik üstünlük sağlarken; ikinci yarıda da futbolun gereklerini yerine getirdi ve önce Kerem Aktürkoğlu sonrasında da Icardi’nin golleriyle zorlu derbiden yazımın başlığında olduğu gibi ‘çok rahat, çok profesyonel’ bir şekilde kazanarak çıkan taraf oldu.

***

Trabzonspor yenilgisi sonrası liderlik koltuğunu Galatasaray’a kaptıran Fenerbahçe için önceki yazılarım da bu derbiye dikkat çekmiş ve sarı-lacivertlilerin tekrar zirvede yer bulmasının önünde bu karşılaşmanın önemine vurgu yapmıştım.

Sarı-lacivertliler, alacağı galibiyetle yeniden lider olma şansını kötü oyunla teperken, Galatasaray, 1 puan farkla lider olarak geldiği Kadıköy’den 4 puan farkla zirvede ayrılarak büyük iş başardı.

Maçın hakemi Halil Umut Meler için ise zorlu derbiyi gayet iyi yönetti diyebilirim.

Kararları doğru, maç içindeki sakinliği de oldukça iyiydi.