Anadolu insanı olarak tarihin derin sayfalarından gelen değerlerimizle bir var olma mücadelesi veren nesiliz.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun millete "bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam" diyen zihniyetin başka kılıklarda hayatını devam ettirdiğini söyledi.
Biz 80’lerde çocukluk zamanlarımızı yaşıyorduk. Hayatı algılarken darbeci Evren ve generallerinin fotoğrafları her yere asılı idi. Askeri vesayet, bölücü terör örgütü PKK ve sinsice FETÖ yapısı virüs gibi hayatımızda yer ettiği günlerdi.
Anadolu insanı olarak tarihin derin sayfalarından gelen değerlerimizle bir var olma mücadelesi veren nesiliz. Neslimizde başörtüsünden, namaz kılmamıza kadar okuduğumuz okula kadar toplum mühendisliği yapan virüsler tarafından ötekileştirildik. Özellikle dindar insanlara yönelik nefret söylemlerinin ötesinde fiili tacizlere maruz kaldık. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Madem zehirli bir dil ile kirli zihniyetinizi çekinmeden sergiliyorsunuz, biz de gerçek yüzünüzü anlatmaktan çekinmeyeceğiz" diye konuştu. Bizim efendiliğimiz, sessiz onurlu duruşumuz bir yenilgi olarak görüldü yıllarca.
BİZ ORTADA DENGELİ YAŞADIK
Ailemizden öğrendiğimiz üzere BİZ- SİZ değil HEPİMİZ olmak üzere yetiştirildik. Şu mahalle, öteki mahalle anlayışımız olmadı. İnsan öznesinde yetiştirtildik. Ezan sesi bize huzur verirken, al bayrağımızla gururlandık. HEPİMİZ şen çocuklardık. Büyüdük kız kardeşimiz başörtülü diye okullara alınmadı, şehit annesi olan asker aileleri yemin törenlerinden çıkarıldı. Çoban olarak görüldük “oyumuz” seçkinlerle bir olmamalıydı. Başta siyaset olmak üzere medya ya kadar süper ligi mutlu seçkinler işgal edilmişti. Vesayet altında bir Türkiye’de büyüdük. 12 Eylül döneminin çocukları gençliğimizde 28 Şubat sürecini yaşadık. “Kodumu oturtan paşalarımız” bizi dizayn ediyordu. FETÖ mahallenin popüler etkeniydi ve proje yürüyordu. Biz vergi veriyor, bedelsiz askerlik yapıyorduk. ÖTEKİLEŞTİRİLSEK de küsmeden yolumuza devam ettik.
2000’LER SONRASI
Dünya 11 Eylül sonrası eskisi gibi olmayacak dense de hala inançlarımız ve düşüncelerimizden dolayı baskı altındaydık. Siyaset yeni dengelere gelirken yıllarca Balyoz’dan Ergenekon’a kadar senaryosunu başkalarının yazdığı oyunu yaşattılar bize. O güzel günler gelecek diye sabrettik. Aktörler, oyuncular, medya virüsleri değişti. Zaman geçti.
15 TEMMUZ 2016
Kara bir geceden hayırlı günlere yürüdük. Hain darbe girişimini önleyen Milletimiz “YENİ TÜRKİYE” dedi. Hepimiz olan insanlarımızın ötekileştirilmediği bir Türkiye dedi. Halen algı operasyonlarını yapmaya devam ediyor. İçlerindeki virüsleri akıtmaya devam ediyorlar.
Baskı, ötekileştirme kimden gelirse gelsin reddediyoruz. Hepimiz olmaya devam ediyoruz.