Trafik kurallarına uyma ve toplumsal duyarlılık açısından bu iyi durum. Bu gelişmelerin sebepleri vardır muhakkak.
Bundan otuz-kırk yıl önce haberlerde sıklıkla duyardık: “Evin önünde oynayan çocuğa araba çarptı. Çarpma sonucu çocuk yaralandı..” veya “Öldü.” diye. Bu tür haberleri televizyonda hepimiz izlemişizdir.
O günlerde sıradanlaşmış bir haber gibiydi evlere ateş düşüren bu durum. O günlerden bu günlere değişimler oldu ve bizler şükürler olsun ki bu tür üzücü haberleri duymuyoruz veya çok çok azaldı.
Trafik kurallarına uyma ve toplumsal duyarlılık açısından bu iyi durum. Bu gelişmelerin sebepleri vardır muhakkak.
Belki belediyeler sokaklarda oynayan çocuklara yönelik her boş buldukları yerlere parklar yaptıklarından; belki yeni arabalar daha teknolojik ve fren yapınca daha çabuk durabiliyor olabilirler, belki veliler daha çok korumacı davranıyordur belki de ağırlaştırılan cezai müeyyideler sonucu şoförler yolda oynayanlara karşı daha duyarlı olmuşlardır. Belki de veliler çocuklarını başı boş sokağa salma konusunda çok bilinç kazanmışlardır.
Yani sonuçta birden daha çok şeyler oldu ve bugünlerde biz bu acı haberleri almıyoruz. Bu sosyal yaşamımız için güzel ve sevindirici bir gelişme elbette…
Ancak;
Sokakta oynayan çocuklarda ölümler azalırken; gerek amatör, gerekse profesyonel bir şekilde bisiklet sürerken araba çarpması sonucu neredeyse her gün ölümlü bir haber almaya başladık. Lisanslı sporcularımız ve hatta antrenörlerimiz de yaralanmalı veya ölümlü kazalara karışmaya başladı.
Böylece durum daha da tehlikeli bir hal almaya başladı. Biz insanlara “Spor yapın hele ki bisiklet sporu yaparsanız daha sağlıklı ve mutlu olursunuz..” derken sporcularımız bisiklet üstünde ölüyorlarsa bu vebal söyleyene de lisans çıkarana da çıkartana da yazar.
Günümüz modern dünyasında ölüm haberi bisiklet sporuna yakışmıyor. Bu alanda da birden daha çok şeylerin olması lazım. Eğitimse eğitim, yolsa yol, teknolojiyse teknoloji, sistemse sistem, cezaysa ceza. Her ne gerekiyorsa en üst düzeyde yöneticilerin bir araya gelerek samimiyetle bu işin üzerine gitmesi lazım.
Başta Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ulaştırma ve Teknoloji Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Türkiye Bisiklet Federasyonu olmak üzere, tüm sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek bu işe kafa yormaları ve el birliği yapmaları lazım. Bencillik yeni ölümler demektir.
Direksiyon başındaki sürücünün bencilliği ile bu işe el atmayan yöneticilerin bencilliği arasında hiçbir fark yoktur ve her ikisi de katildir.