18 yıldan bu yana Beşiktaş ilçesi sınırları içinde ikamet ediyorum. Bu bölgede ne olur biter sadece gazeteci olarak değil, vatandaş olarak da kulak kabartır, kayıtsız kalmam.
18 yıldan bu yana Beşiktaş ilçesi sınırları içinde ikamet ediyorum. Bu bölgede ne olur biter sadece gazeteci olarak değil, vatandaş olarak da kulak kabartır, kayıtsız kalmam.
Son günlerde sıklıkla karşılaştığım Beşiktaş Belediyesi Emlak Vergisi tartışmaları ile aldığım maillere istinaden tüm sorularıma yanıt bulmak için Beşiktaş Belediyesi'nin kapısı çaldım ve önce Özel Kalem Müdürü Pelin Başlangıç ve ardından Başkan yardımcısı Semra Canoğulları ile görüştüm.
Ardından Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın yanına çıktım.
Son derece ilgililerdi.
Emlak Vergisi rayiç belirlenmesinde sokak ve cadde rayiçlerini tek tek SPK onaylı özel değerleme şirketi tarafından hazırlanan rapor ile belirlenmiş. Ancak bu rayiçler Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar tarafından da yüksek bulunarak aşağıya çekilmiş.
Bilindiği üzere Emlak Vergisi Kanunu ile her 4 yılda bir yenilenen “Vergi Değerini” esas alarak Emlak Vergisi hesaplanmaktadır.
Vergi Usul Kanunu’nda Takdir Komisyonları, Belediye Başkanı veya tevkil edeceği iki memurun başkanlığında; Vergi Dairesinden iki memur, Tapu Sicil Müdürü veya memuru ile Ticaret Odasından seçilmiş bir üye ile Mahalle Muhtarından oluşmaktadır. Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen bu takdir komisyonu değer tespit işlemini gerçekleştirir.
Asgari Bina İnşaat Maliyeti ile Sokak değeri ve Arsa payı M2'si hisseye düşen asgari arsa değeri tespit edilerek taşınmaz rayiç bedeli oluşur ve işyeri ise binde 4(0,0004) Mesken ise binde 2 (0,0002) Arsa ise binde 6 (0,0006) çarpılır ve ödenecek emlak vergisi ortaya çıkar.
Rayiç değer artışıyla ilgili şikâyetlerin sebeplerine baktığımızda,
1. Geçen 4 senede reel piyasada neredeyse %50-60 hatta yeni konutlarda %100’lere varan artışlar yaşanırken Mevzuat gereği vergi açısından bu artış ancak %12 olarak baz alınabildi. Bu da geçen her senede vergi değerlerinin gerçek değerlerden uzaklaşmasına sebep oldu.
2. Daha önceki çalışmalarda cadde sokak değerleri bölgesel bazlı belirlenmiş. Oysaki söz konusu Beşiktaş olduğunda paralel iki sokaktan biri deniz görebiliyor, o sokak üzerindeki gayrimenkul diğer sokağa göre çok daha değerli oluyor, haliyle de herkesin malumu vergiye esas değerlerinin de farklı olması gerekiyor. Yapılan çalışmanın temelinde, adaletli vergi dağılımını sağlamak olduğundan sokak üzerindeki gayrimenkullerin gerçek değerlerine bakılarak bir netice oluşturuldu.
3. Özellikle son yıllarda, ilçemizde ticari ünitelerin fazlalaşması, yeni plazalar inşa edilmesi ve ticari kullanımın yaygınlaşması ile Vergi Matrahında farklılıklar oluştu. Şöyle ki, Emlak Vergisi Kanunu gereği bina vergisinin oranı mesken vasıflı taşınmazlar için büyükşehirlerde binde 2, diğer binalarda ise binde 4’tür. Haliyle, mesken harici yapılaşmaların yoğunlaşması ile tahakkuk eden vergi miktarı da oran değişeceği için artış gösteriyor.