Biz kadınlar ne kadar anlaşılamaz insanlarız.
Ebru Gündeş, Bodrum Aile Mahkemesinde eşi Reza Zarrab'a boşanma davası açıyor.
Dava Bodrum Aile Mahkemesinde açılıyor, İstanbul Aile Mahkemelerinde açılırsa çok çabuk duyulacağından eminler.
Hürriyet Gazetesi gizlilik kararı olmasına rağmen dava dosyasına ulaşıyor.
Bu da çok garip değil mi.
Kim olursan ol bir insanının davasına gizlilik kararı alma hakkı yok mudur?
Evet kadın çok ünlü, evlilikleri karmakarışık ama, sonuçta karar aldırmışlar.
Neyse konum bu değil.
Ebru ve Zarrab tam 11 yıldır evliler.
2010 yılında evleniyorlar, 1 yıl sonra bir kız çocukları dünyaya geliyor.
Adam 2013 yılında tutuklanıyor.
Orada tuhaf bir dava süreci, itirafçı oluyor ve bizim anlamadığımız şekilde serbest kalıyor.
Burada devlet ile ilgili para konusundaki davaları ne oldu bilinmez.
Hiç kimse konu ile ilgili tek satır yazmadı.
Öylece kapandı ve bilinmeze girdi.
Şimdilerde Ebru Gündeş aldatıldım diyor ve boşanma davası açıyor.
Adam bana kızımı getireceksin diyor, Ebru pandemi var, olmaz diyor.
Adam.
"Sen beni ilgilendirmiyorsun, seninle işim kalmadı, çocuğumu buraya getireceksin.
"Ben zaten seninle boşanacağım, bu böyle devam edemez, evimden de hayatımdan da defol git" diyor.
Çok acayip değil mi.
İnanın bana "defol" sözü o kadar ağır gelmedi, bana ağır gelen;
"Seninle işim kalmadı; ne kadar ayıp, ne kadar tuhaf konuşma olmuş.
Kadınla işin neydi ki senin, evlilik iş olarak tanımlanır mı?
Telefonda uzun uzun kavga ediyorlar.
Ebru, Bodrum Bitez'e taşınıyor, boşanma adresi burayı gösteriyor
Adamın adresi de Kanlıca'daki tarihî yalı.
O yalıyı delik deşik edip, tarihi yapısını bozmuşlardı.
Gözümle gördüm ve şahidim.
Tarihi saygısızca rezil etmişlerdi.
Biz kadınlar ne kadar anlaşılamaz insanlarız.
Ülke insanları adam ile ilgili demediğini bırakmadı, haksız arabulucuk, tuhaf ilişkiler günlerce konuşuldu.
Ebru televizyon programında ağlayarak "kızımın babasıdır dedi", yani aslında kol kırılır yen içinde kalır dedi, arkasında durdu ve devam etti.
Ne zamanki adamın hayatına başka kadınlar girdi.
Eşimin başka kadınlarla ilişkisi var, evlilik temelinden sarsıldı dedi.
Ve boşanma davasını açtı.
Ben olsaydım ne yapardım bilmiyorum.
Ben olsaydım şöyle yapardım, böyle yapardım diye ahkam kesmeyeceğim.
Demek istediğim.
Biz kadınlar!
Bir erkeğin başka kadın ile ilişkisi dışında aldatıldığımızı kabul etmeyiz.
Bizim için aldatılma budur.
Aldatma başka kadındır.
Halbuki bir kadının haberi olmadan, dışarıda iş çevirmek aldatılma değil midir?
En basiti!
Elektrik faturasını bugün ödeyeceğim diyen kocanın o faturayı ödememesi ve elektriğin kesilmesi aldatılma değil midir?
Evde kedi gibi.
Ama başkalarının yanında karısını azarlayan, ayar çeken adam, aldatmanın en büyüğünü yapar bence.
Esasen!
"Seninle işim bitti" aldatılmanın daniskası değil midir?
İnsanları anası ağlarken, tuzu kuru Zarrab, şimdi sen evlat hasreti ile yan bakalım.
Ben de olsam çocuğumu yollamam.
Hayat belki böyle devam eder.
Ama.
İhanet baki kalır.
Funda'nın aklındakiler…
… Pandemi süreci.
Çok zor bir süreç, herkes herkesten rahatsız oluyor dönemi.
İnsanlar ev alıyor, ev kiralıyor, emlak sektörü inanılmaz hareketli.
Herkes iş yapsın, emeğinin ekmeğini yesin.
Şimdilerde en önlemi konu, komşular.
Madem ki evdeyiz.
Sitelerdeyiz, apartmanlardayız, yazlıklardayız.
Bu süreçte yol arkadaşlığı yapacak komşularımız olsun.
Evinizi satarken ya da kiraya verirken, mutlak komşularınıza uygun insanları düşünün.
Düşünmek zorundasınız.
Bana ne çok para veriyor diyemezsiniz.
Ev sahiplerinden.
Ve emlakçılardan bunu talep edin.
Huzura çok ihtiyacımız var çok.
... Olay ana okulunda yaşanmıştı.
Görüntüler var.
Kız çocukları ve erkek çocukları, kötü muamele görüyor, topluca iç çamaşırları çıkarılıp tuvalete götürülüyor.
Ve bir veli şikayetçi olmuştu..
Sonuç
Kreşin sahibine 1 yıl 9 ay hapis cezası istenmiş.
İndirim falan.
Sonuç.
Ümitsizim.