İstanbul Havalimanı inşaatının hızla sürdüğü sırada Devlet Hava Meydanları İşletmesi, bastırdığı kitapta Türkiye'de havalimanlarına yapılan yatırımları ve yeni yapılacak havalimanlarını da ele alıp tanıtmıştı.
Bunlardan biri de İzmir’in Çeşme ilçesi Alaçatı bölgesinde yapılması düşünülen iş jetlerinin inip kalkabileceği havalimanı idi. Kitapta bu tesis için “Çeşme Havalimanı YİD Modeli (Yap-İşlet-Devret) ile genel havacılığa hizmet vermek üzere ihale edilecek. Fizibilite, şartname ve sözleşme çalışmaları tamamlanan proje için YPK (Yüksek Planlama Kurulu) kararı alındı” deniliyor ve teknik bilgiler de şöyle sıralanıyordu.
Arazi Alanı: 1.697.000 metrekare
Terminal Alanı: 2000 metrekare
Uçak Park Kapasitesi: 5 uçak (3 B kapasitesinde Learjet 75 uçak tipi için)
Pist ebadı: 1760 metre X 30 metre
Apron ebadı: 130 metre X 70 metre
Taksirut: 100 metre X 10.5 metre
İhale ile ilgili şartname açıklanır ve 5 bin TL veren beş şirket şartnameyi alarak ihaleye katılır. 20 Nisan 2018’de yapılan ihaleyi 18 milyon 990 bin Euro karşılığı ve 25 yıl süreyle İstanbul’da kurulu olan Terminal Yapı ve Ticaret A.Ş adındaki şirket kazanır. Bu şirketin sahibi Alp Dellimollaoğlu’dur ve kendisi Kıbrıs’taki Ercan Havalimanı’nın işletmecisi olan T&T Taşyapı (Emrullah Turanlı’nın) ve Terminal Şirketi’nin de ortağıdır. Orada Emrullah Turanlı’nın Taşyapı şirketiyle sorunlar yaşayıp, mahkemelik olan Alp Delimollaoğlu’nun Terminal adlı şirketi Alaçatı Havalimanı inşaatında gerekli performansı gösteremez ve işler sarpa sarar. 2020 yılında açılması planlanan bu tesisin açılışı daha sonra 2021 yılına ertelenir. Burada bir sıkıntı yaşandığını gören İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, bu konuyla ilgili olarak TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verir.
Önergesinde; “Çeşme Alaçatı Havalimanı projesinin ihalesi 20 Nisan 2018 tarihinde yapılmış, ihaleyi Terminal Yapı Ticaret A.Ş. kazanmıştır. Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılacak ve bitim tarihi Mayıs 2020 olan projenin yapım süresi 24 ay, işletme süresi ise 25 yıl olarak belirlenmiştir.” diyen Türkkan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan’ın geçtiğimiz günlerde Alaçatı Havalimanı’nın yapımının sürdüğünü ve 2021 yılında biteceğini ifade ettiğini de dile getirir.
Öte yandan, Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir’in daha önce yaptığı, “Aslında Çeşme’nin önceliği bu havaalanı değil. İzmir’in tam olarak uluslararası uçuşlara açılması gerekir. İzmir’deki havalimanı tam kapasite ile çalışırsa, ihtiyaç hissedilirse Çeşme’ye havaalanı gerekli olabilirdi” açıklamasına da değinen İYİ Partili Vekil, Bakan Turhan’dan sorduğu aşağıdaki sorulara cevap ister.
“-Bitim tarihi Mayıs 2020 olarak belirlenmesine rağmen Çeşme Alaçatı Havalimanı’nın bitiş tarihi neden 2021 olarak açıklanmıştır?
-Havalimanı inşaatının bitiş tarihinin gecikmesinin gerekçeleri nelerdir?
-İnşaatın gecikmesinden kaynaklanan işvereni ya da ihaleyi kazanan firmayı etkileyen kur artışından kaynaklanan maddi bir kayıp var mıdır, varsa bu miktar ne kadardır, bunun nasıl telafi edilmesi düşünülmektedir?
-Bölge turizmi açısından bu kadar önemli olmasına rağmen zamanında bitirilemeyen Alaçatı Havalimanı’nın ülkeye turizm açısından yaratacağı kayıp hesaba katılmış mıdır? Bunun telafisi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortak bir çalışmanız olacak mıdır?
Sayın Bakan bu sorulara cevap verdi mi, verdiyse ne dedi doğrusu artık bir önemi yok. Çünkü, bürokratlar tarafında bölge için çok önemli olduğu vurgulanan ve de ihalesi yapılan “yolcu garantili” bu “Çok gerekli” havalimanının projesi durmuş vaziyettedir. Arazide bir boş konteyner ve “Çeşme Alaçatı Ekrem Pakdemirli Havalimanı İnşaatı-Hoşgeldiniz” yazılı tabeladan başka bir şey yok diyebiliriz. Adı havalimanına verilen Merhum Ekrem Pakdemirli’yi yeni nesiller fazla tanımaz. Anavatan Partisi’nin Manisa Milletvekili olan Pakdemirli, Başbakan Yardımcılığı, Ulaştırma ve Maliye Bakanlığı yapmış değerli bir siyasetçiydi. (Bu arada hatırlatmakta yarar var ki, halen Tarım Orman Bakanı olan, havacılığı çok iyi bildiğini söyleyen Bekir Pakdemirli’nin babasıydı.) Her ne kadar oğlu, babasının adının verildiği projeden sorumlu değilse de, işin neden durduğu konusuyla biraz olsun ilgilenebildi mi?
Devlete şerefle hizmet eden Pakdemirli hayatta olsaydı ve bu durumu görseydi büyük bir ihtimalle “Benim adımı bu tabeladan silin” derdi.
Geçmişte “Efsane kadro” olarak nitelenen Binali Yıldırım, Ahmet Arslan ve Funda Ocak’a mal edilen “Muhteşem Projeler” diye nitelenen işler arasında hala daha gerekli olup olmadığı tartışılan ve sosyal medyada “Sadece Acun Ilıcalı’nın işine yarayacak“ diye nitelenen ve kadük olan bu projenin hesabını vermek, ne yazık ki halen Bakan olan M. Cahit Turhan’a kalmıştır.
Bölge turizmine sözde önemli katkılar sağlaması beklenen, 90 günlük Alaçatı turizm sezonunu 150 güne çıkaracağı iddia edilen bu projenin akıbetinin ne olacağı doğrusu merak etmeye değer.
Benim bu merakımı, bu konuda duayen olan önemli bir isim aynen şöyle giderdi. “İhaleyi alan Terminal Yapı projede olmayan binalar, villalar eklemiş ve bu durum sorun yarattığı için proje de bu nedenle durmuştur”.
Tüm bu gelişmeler olurken Terminal Yapı Başkanı Alp Delimollaoğlu, “Sözleşmenin herhangi bir şekilde iptali veya fesih durumu yoktur. DHMİ’ye 25 yıllık işletme döneminde ihtiyaç duyulabilecek ilave alanlar için vermiş olduğumuz master plan sonrası, Kültür ve Turizm Bakanlığının bölgede başkaca tasarrufu olabileceği gerekçesiyle talep edilen revize plan sunulmuştur ve onayı beklenmektedir” dedi. Ne kadar doğru?
Genel havacılığa hizmet vermesi için yapılması düşünülen Alaçatı Havalimanı arazisi bundan sonra ne olur bilinmez. Yeni Genel Müdür Hüseyin Keskin de bu kabak tadı veren işi kucağında buldu.
Arazinin golf sahası veya başka bir şekilde değerlendirilmesi mümkündür.
Fakat, Yüksek Planlama Kurulu’nun hangi düşünceyle “olur” verdiği bu işin devlete ne kadar zarar verdiğini, zaman kaybının ülke ve Çeşme turizmine zarar verip vermediği de bir kenara yazalım.
Her şehre havalimanı yapmadan, özel jetler için rantabl olmayan tesisler inşa etmeden önce ekonomiye ne getirip ne götüreceğini de hesaplamalıyız. Sadece yatırım olsun diye bu tür işlere girişmek çoğu zaman bekleneni vermeyecektir ki bu da bizi hayali sukuta uğratır bilinsin.
İyi uçuşlar Türkiye’m...