Yılın son günü sosyal medya paylaşımlarına bakıyorum, insanlar sadece rakamlardan ibaret olan 2020 yılı bir an önce gitsin ve her şey bitsin istiyorlardı.
Bu yazımı, 2021 yılının ilk günü yazıyorum.
İçimde "Yüreğini ferah tut" tembihinin söz dinleme hali var.
Tembihleri dinlerim ben.
Yılın son günü sosyal medya paylaşımlarına bakıyorum, insanlar sadece rakamlardan ibaret olan 2020 yılı bir an önce gitsin ve her şey bitsin istiyorlardı.
Bütün videolar 2020 yılına tekme atıyordu
İlk defa bir yıldan nefret ettik.
İlk defa bir yılı yaşamamış olmayı diledik, ilk defa kin besledik.
İnsanlara eski bir yılın gitmesi bile yeterli gibi geliyordu.
Ben çoğu zaman benim hissettiklerimi, çoğu insanın hissettiğini bilirim.
Aslında tam da bu sabah, sağır bir sessizlik var ve çok erken saatlerde yağmur sesine uyandım.
Yağmur şahane, penceremi ardına kadar açtım.
Bereketi evime dolsun diye dua ederek, sessizce bekledim.
Bu sağır sessizlikte ürkek ve kuşkulu bir sağırlık hissi var, değil mi?
Var var.
Nice insan yok yere hayatını kaybetmiş, ölmüş, nice ocaklar sönmüş.
Bile bile yaşadık, ölümden korka korka yaşadık.
Oysa hayatın güzel yanına yaslanmak hepimizin, anamızın ak sütü gibi hakkı, değil mi?
Zaman sevgili arkadaşım İpek'in sayfasında yazdığı gibi;
Hadi yenilenelim.
Çünkü,
Çok fazla bağımlılığımız var,
Çok fazla para harcıyoruz,
Çok az gülüyoruz,
Çok yavaş hareket ediyoruz,
Çok çabuk öfkeleniyoruz, ama sevgiyi çabuk hissetmiyoruz,
Çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz,
Çok az kitap okuyoruz, çok fazla dizi ve film izliyoruz,
Çok az seviyoruz, çok sık nefret ediyoruz,
Para harcamayı öğrendik, ama yaşamayı beceremiyoruz,
Yılla üstüne yıllar kattık, ama yaşama yaşam katamıyoruz,
Dış dünyaya bağlandık ama, iç dünyamızı keşfedemiyoruz,
Koşmayı öğrendik ama beklemeyi öğrenemedik,
Yaşam aldığımız nefes sayısı ile değil, nefesimizi kesen anların sayısı ile ölçülür,
İşte o zaman hadi bunları yapmamaya dikkat edelim.
Ve şöyle yapalım.
Yaparız biz yaparız.
Akıllıyız ve kendimize iyi gelecek, işte o neyse onu buluruz
Şöyle başlayalım;
İncitme, incinme,
Üzme, üzülme,
Az konuş, çok dinle,
Evet ve hayırı dengele,
Sıradan ve sade ol,
Az çoktur demeyi bil,
Hep isteme, sen de ver,
Kimsenin üzerine yıkılma,
Aidiyetini asla kaybetme,
Eğlenceli biri ol,
Minnet duygusunu büyüt,
Çok dua et,
Çok şükret,
Çok merhametli ol,
Çok vicdanî ol,
Kabullenmekten korkma,
Bazen razı ol,
Kin duyma,
Mesafe çok yol kat eder, unutma,
Kimseye kişisel soru sorma,
Kendin dışında kimsenin özel hayatını merak etme,
Sevdiğin insanlar olsun,
Özlediğin insanlar olsun.
Kurban olduğum diyebileceğin insanların olsun,
Ve.
2020 yılı kendi cenazesini kendi kaldırsın.
Varsın geçmiş yıl, virüsü ve kötülükleri ile giderken, bu yılın bütün güzellikleri iyi insanlara kalsın.
Sağlıklı, huzurlu, merhametli yeni bir yıl dilerim.
Funda'nın aklındakiler…
... Oyuncu Mehmet Esen, oyuncular sendikası başkanı Demet Akbağ'a istifa çağrısında bulunmuş.
Sen defalarca kadına şiddet uygulayan İbrahim Tatlises'in programına katıldın, istifa et demiş.
Bu adam bunun için, bir kere bile özür dilemedi demiş.
Buraya kadar düşünebiliriz.
Ama Mehmet Esen Bey, Demet onun programına çıkarak İbrahim beyi gündeme getirmeye çalışıyor diye ne kadar saçmalamış.
Yahu adam zaten her hafta gündemde.
Yahu.
Bir kerede aklı başında biri çıksın, başından sonuna kadar aklı başında mantıklı bir açıklama yapsın.
İlla saçmalayacaksınız.
Şimdi siz gündemdesiniz.
Ama yarı yarıya saçmalayarak.
... Cani bir adam tarafından hunharca bir kadın öldürüldü.
Şimdi biz oturmuş, bu adam bu kadının internetten tanıştığı sevgili miydi diye tartışıyoruz.
Kadın öğretim üyesi, adam inşaat işçisi yahu olacak şey mi, tartışıyoruz.
Sevgilisi olsa ne olur, olmasa ne olur.
Sevgilisi ise eeee! olacağı buydu diyeceğiz, sevgilisi değil ise, vah vah kadına çok yazık oldu mu diyeceğiz.
Kadına şiddetin her türlüsü çok şerefsizce.
Ne kadar ayıp.
Ortada çok büyük vahşet var.
Adam bıçaklamış, yakmış ve kadını hunharca öldürmüş.
Konumuz bu.