SARI ALTIN ADANA MISIR HASAT ŞENLİĞİ

Serpin ALPARSLAN 20 Ağu 2016

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda ben de oradaydım. Tarlaya girdiğimde kendimi hemen bir traktör üzerinde buldum. O an toprağın verimini tohumun mucizesini, sağlıklı büyümeye kadar her şey anlık aklımdan geçti.

Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği’nin (NÜD) organize ettiği 2016 Mısır Hasat Şenliği, 16 Ağustos’ta Adana’da yapıldı.

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda ben de oradaydım. Tarlaya girdiğimde kendimi hemen bir traktör üzerinde buldum. O an toprağın verimini tohumun mucizesini, sağlıklı büyümeye kadar her şey anlık aklımdan geçti. Katılım oldukça yoğundu Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği(NÜD) Başkanı Rint Akyüz, TMO Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Erdoğan, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Hububat Tedarikçileri Derneği (HUBUDER) Başkanı Gülfem Eren, Adana Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, ismini sayamayacağım birçok sivil toplum örgütü ve çiftçiler vardı.

Türkiye tahıl üretiminde üçüncü sırayı alan mısırda hasat başladı. NÜD Başkanı Rint Akyüz, çiftçilere, “Siz Türkiye için üretmeye devam ettikçe, biz de sizin el emeği, alın teriniz ürününüzü değerlendirmeye, Türk ekonomisi için katma değere dönüştürmeye devam edeceğiz. Unutmayalım ki, tarımını sanayisine entegre edemeyen hiçbir ülke kalkınamaz, büyüyemez” dedi.

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru hasadın, çiftçinin verdiği emeğin karşılığını alacağı, en mutlu olacağı gün olduğunu söyledi. Doğru, “Mısır üretimini 2 milyon tondan bugün 6.4 milyon tona getirdik. Bununla övünüyoruz. Mısır ovanın baş ürünü haline geldi. Bizler aynı gemideyiz. Hem sanayicimiz hem üreticimiz olarak bu geminin güvenli bir şekilde varacağı yerlere gitmesini istiyorsak üretici alın terinin karşılığını almalıdır.” dedi.

Herkes mesajlarını ve sorunlarını paylaştı bu platformda, ancak dikkatimi çeken Adana’da aynı zamanda bir çiftçi olan Adana Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan oldu. Toplantıda özellikle müthiş bir çiftçi olduğunu belirtmeyen kimse yok. Adana çiftçilik adına heyecanını kaybetmeyen çiftçilerin merkez üssü olarak bilinen bir bölge daha evvel pamuk adına beyaz altın olarak nitelendirilirken son yıllarda mısırın fark atması ve adından çok söz edilmesiyle sarı altın olarak nitelendirilmekte. Nur hanımın şahsi düşüncesiyle; Nişasta, gıda sanayi ve hayvancılık da beraberinde başlamış gelişmiş, ülke ekonomisine ciddi katkı ve kayıt dışıyla birlikte 7 milyon ton civarında mısır üretimi var.

Türkiye’de mısırın 1990 yılların sonlarında üretimi 1,5 milyon ton iken, bugün 6 milyon ton üzerinde. Bunların en büyük kullanıcısı ise yem sanayi kullanmakta yani 1milyon 300 bin tonunu Bu da mısır üretimin %25’ini oluşturmakta. Adana valisi Mahmut Demirtaş,  “En hayırlı kazancın çiftçilerimizin alın teriyle kazandığı olduğunu düşünüyorum. Çukurova’nın kıymetini bilelim, ne ekeceğimizi biçeceğimizi bilelim. Geçen yıl 1 milyon tonun üzerinde ürün elde etmişiz. Türkiye’deki üretimin yüzde 16’sını bu toprak bize sunmuş. Buradan sadece çiftçimiz, sanayicimiz kazanmıyor, nakliyeci, şoför, biçerdöverci de kazanıyor” diye bahsettiği %16’sını toprak bize sunmuş” söylemi üzerinde durmak gerekirse Nur hanımın “toprağımda solucanlar çıktı” diyerek toprağın bereketinin ve veriminin artması anlamına gelen mutluluğunu görmek bu toprakların betonlaşmayacağı umudunu güçlendiriyor bende.

TMO Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Erdoğan da, bir regülasyon kurumu olarak TMO’nun amacının sürdürülebilirliğin sağlanması, bir ürünün düzenli bir şekilde üretilip, sanayi tarafından onun değerlendirilmesi olduğunu belirtti. TMO’nun geçen 5.5 milyon ton hububat alımı karşılığında 4.3 milyar TL ödeme yaptığını, bu yıl ise ürün alımının tamamlanmamasına rağmen 2.4 milyon ton ürün alınarak, 2,5 milyar TL ödeme yapıldığını bildiren Erdoğan, “Mısırda daha işin başındayız. TMO’nun hiçbir finansman, depolama sorunu yoktur ve alımla ilgili hiçbir sınırlaması olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Geçen yıla göre mısır hasadının 9-10 gün erkene geldiğine dikkat çeken Erdoğan, “Yaş ürün hasadı yapılmasın. Ürünlerimize o kadar emek sarf ediyoruz, masraflar yapıyoruz ancak bu ürünü yüksek rutubette hasat edersek sektörün bunu kullanma imkanı olmadığı gibi, TMO’da 14 rutubet ve üzerinde stokladığı zaman üründe aflatoksin oluşumu başta olmak üzere üründe bozulma olduğu için biz bunları halkımıza direkt veya dolaylı olarak tükettirirsek kanserojen oluyor. Bu ürünler kurutulsun sonra bize getirilsin diye bakıyoruz. Bu konuyu çok önemsiyoruz. Üreticimizi asla mağdur etmeyeceğiz. Söylediğim hassasiyetlere ülkemiz, ülke insanımızın sağlığı açısından uyulmasını istiyoruz” dedi.

Çiftçilerle ayaküstü sohbet ettik ve peşin alımlarda mutlu olduklarını ancak TMO’nin fiyat açıklamadıklarından yakındılar. Hepimizin düğünü var okullar açılıyor mahsul elimizde açıklasınlar artık fiyatları dediler. Ben de buradan Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) yetkililerine seslenerek artık fiyatları açıklayın  diyorum.