Bursa dünya üzerinde pek çok şehrin sahip olmayı düşlediği doğal ve kültürel değerlere sahiptir.
Bursa dünya üzerinde pek çok şehrin sahip olmayı düşlediği doğal ve kültürel değerlere sahiptir. İşte bu değerlerden biri de Uludağ’dır. Uludağ, Heredot’un Olympos diye isimlendirdiği, Strabon’un başına Mysia eklediği, kiminin Keşiş Dağı dediği ama yer aldığı bölgedeki heybeti ile ‘Ulu’ sıfatını en çok hak eden bir dağdır.
2543 metre yüksekliği ile kayakçılara, doğaseverlere, dağcılara, araştırmacılara yıllardır kucak açan, onlarca endemik türe ev sahipliği yapan, sularıyla Bursa’yı ve Bursalıları besleyen cömert bir dağdır Uludağ. Bursa’da içilen her suyun, kullanılan her termalin kaynağı Uludağ’dır. Ünlü botanik bilimci Meyer’e göre Uludağ sadece bir dağ değil, aynı zamanda doğal bir laboratuardır. Mitolojideki ismi Bthynian Olympos ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Osmanlı Dönemi’nde ismi Keşiş Dağı olarak anılan Uludağ, 1925 yılında Osman Şevki Bey’in gayretleri ile şimdiki ismini almıştır.
ULUDAĞ GÖLLER BÖLGESİ
Uludağ Göller Bölgesi, 2543 metrelik zirvenin kuzey yönünde hemen alt kısmında bulunan, yazın bir kısmı kuruyan 7 adet buzul (sirk) gölün bulunduğu alandır. Bu göllerin en büyük ve önemli olanları; Karagöl, Kilimligöl, Buzlugöl ve Heybeligöl’dür. Hakkında çeşitli rivayetler bulunan Karagöl, ‘Dipsizgöl’ isimi ile de bilinir.
ULUDAĞ'IN ÇİÇEKLERİ
Dünyada 750 binin üzerinde bitki türün bulunduğu ve bunların henüz 500 bin kadarının tanımlandığı tahmin edilmektedir. Ülkemiz ise sahip olduğu eşsiz coğrafi konumu, iklim ve toprak çeşitliliği sayesinde bu zenginlikten önemli bir paya sahiptir. Nitekim Avrupa ülkelerinin tümünde yaklaşık 11 bin bitki türü tespit edilmiş iken, ülkemizde ise 12 bin civarında bitki türünün bulunduğunu literatürün kaydetmesi sahip olduğumuz zenginliğin açık göstergesidir. Bitki çeşitliliği komşularımızdan Yunanistan’da 5500, İran’da 7500, Irak’ta ise 3 bin civarındadır. Ülkemiz, üç farklı bitki coğrafya alanının (Avrupa Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan) bitkilerini barındırır. Bu iklim tipleri, ülkemizdeki bitki varlığını zenginleştirmiştir. Ayrıca ülkemizde yetişen bitki türlerin yaklaşık üçte biri endemiktir, yani bu türler sadece Türkiye’de bulunmaktadır. Bursa’da botanikçilerin çalışmaları çok eski yıllara dayanmaktadır. Bu araştırmacılar; Tournefort (1700-1702), Sibthorb (1728), Aucher (1830), Grisebach (1839), Boissier (1842), Thirke (1839-1842), Clementi (1849-1850), Barbey (1873), Bornmüller (1899-1929), Formanek (1890), Nemetz’dir (1894-1897). Bursa coğrafyasında dağların kuzeye bakan yamaçları kayın, gürgen, meşe, ıhlamur, dişbudak, kestane, akçaağaç ve çınar türlerinden oluşan yayvan yapraklı nemli ormanlar oluşturmaktadır. Karaçam ve göknar gibi iğne yapraklı yapraklar dağların yüksek kesimlerinde bulunur. Deniz kenarından, 600-800 metreye kadar olan bölümdeki orman varlığını kızılçam ve fıstık çamları oluşturmaktadır. Gemlik Körfezi ve Mudanya sahili ile bölgenin alçak kesimlerinde (300-500 metre arası) Akdeniz ikliminin tipik bitki örtüsü olan ve başlıca Kocayemiş (Arbutus unedo), Sandal ağacı (Arbutus andrachne), Funda (Erica arborea), Defne (Laurus nobilis), Kermez meşesi (Quercus cocciferae), Akçakesme (Phillyrea latifolia), Katran ardıcı (Juniperus oxycedrus), Zeytin (Olea europea), Menengiç (Pistacia terebinthus), Erguvan (Cercis ciliquastrum), Katırtırnağı (Spartium junceum), Laden (Cistus cretius, Cistus salviifolius), Lavanta (Lavandula stoeckas L.) türlerinden oluşan maki yer almaktadır. Makinin tahrip edildiği alanlarda ise Abdestbozan (Sarcopoterium spinosum), Laden (C. creticus ve C. laurifolis) ve Çirişotu’ndan (Asphodelus aesvitus) oluşan garig formasyonu görülür. Vadi ve dere kenarlarında nemli alanlarda Çınar (Platanus orientalus), Söğüt (Salis sp.) Kavak ve Kızılağaç (Alnus) türleri yaygın olarak bulunmaktadır. ’Önemli Bitki Alanı’ olarak belirlenmiş olan Uludağ, çok çeşitli habitata sahip olması ile zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Dağın alt kademelerinden zirveye doğru değişen iklimsel özelliklerinin yanında buzul gölleri, akarsu, dereler, çeşitli çayırlık alanlar, otsu, çalılık, ağaçlık ve ormanlık alanları çeşitliliğin var olmasında pay sahibidir. Uludağ’da, bugüne kadar 1308 bitki türü tespit edilmiş olup, bunların 30’u Uludağ, 107’si Türkiye endemiği olmak üzere toplam 137 endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca küresel ölçekte nesli tehlike altında olan 3, Avrupa ölçeğinde ise 54 türün yaşam alanını oluşturmaktadır. Ülkemizin önemli bir endemik ağaç türü olan Abies nordmanniana (Steven) Spach subsp. bornmuelleriana (Mattf) (Uludağ Göknarı) adını Uludağ’dan almıştır. Uludağ’ın eteklerinden başlayıp zirveye kadar farklı yüksekliklerde yer alan farklı vejetasyon kuşakları dünyada çok az görülen bir özellik olup Uludağ’a ayrı bir önem kazandırır.
Lauretum Kuşağı; Bursa coğrafyasında deniz seviyesinden 350 metreye kadar olan kuşağı oluşturur. Defne (Laurus nobilis), Funda (Erica arborea), Zeytin (Olea europea), Kurtbağrı (Ligustrum vulgare), Kocayemiş (Arbutus unedo), Girit ladeni (Cistus creticus), Katran ardıcı (Juniperus oxycedrus), Meşe (Quercus sp.), Fındık (Coryllus avellana) gibi türlerden oluşan bir maki formasyonu oluşturmaktadır.
Castanetum Kuşağı; Bursa coğrafyasında deniz seviyesinden 350 ile 700 metre arasındaki Kestane (Castanea sativa), Ardıç (Juniperus oxycedrus), Erguvan (Cercis siliquastrum), Akçakesme (Phillyrea latifolia), Katırtırnağı (Spartium junceum), Meşe (Quercus sp.), Alıç (Crataegus monogyna), Fındık (Coryllus avallana), Girit ladeni (Cistus creticus), Kızılcık (Cornus mas) ve Yabani gül (Rosa canina) gibi türlerden oluşmaktadır.
Fagetum Kuşağı; 700 ile 1500 metreler arasındaki bu kuşak Kayın (Fagus orientalis), Karaçam (Pinus nigra subsp. nigra var. caramanica), Meşe (Quercus sp.), Kestane (Castanea sativa), Gürgen (Carpinus betulus), Titrek kavak (Populus tremula) gibi türlerin meydana getirdiği karışık ve yer yer saf kayın ormanlardan oluşmaktadır. Karaçam, çoğunlukla Kayın ve Göknar ağaçları ile karışık ormanlar oluşturur. Ayrıca 1000-1200 metreler arasında Uludağ’ın çeşitli yamaçlarında saf ormanlar halinde bulunmaktadır.
Abietum Kuşağı; 1500 metre ile 2100 metre arasındaki bir kuşaktır. Bu kuşak Uludağ’ın doğu ve güney yamaçlarında 1200 metreden başlayan Göknar ormanları çoğunlukla (Abies bornmuelleriana subsp. nordmanniana) saf ormanlar oluşturur. Ancak bazı yerlerde bu yapıya Karaçam (Pinus nigra subsp. nigra var. caramanica), Gürgen (Carpinus betulus), Bodur ardıç (Juniperus communis var. saxatilis), Yabani Mersin, Ayı üzümü (Vaccinium myrtillus), Yabani erik (Prunus divaricata), Üvez (Sorbus aucoparia) gibi türlerinde de katıldığı karışık ormanlar yer alır.
Uludağ Göknarı (Abies nordmanniana (Steven) Spach subsp. bornmuelleriana (Mattf) Coode & Cullen), Türkiye endemiği bir ağaçtır. Uludağ’da 1200 ile 2000 metrelik yükseltiler arasında saf ormanlar veya Carpinus-Fagus ve Pinus türleri ile birlikte karışık ormanlar oluşturmaktadır. 35 metreye kadar uzayabilen göknarlar, genç sürgünlerin kabukları başlangıçta gri, daha sonra grimsi-siyah tüysüz olur. Yaprakları şerit şeklinde veya şerit-dikdörtgen şeklinde, tepesi kesik, düz - uç kısımda girintili veya çentiklidir. Tomurcuklar reçinelidir. Kozalaklar silindirik ve reçineli, brakteler kozalak pulları arasından dışarı uzanır.
Devam edecek…