Türkiye, havadan gelebilecek tehditleri bertaraf etmek ve gökyüzünü koruma altına almak amacıyla hayata geçirdiği Çelik Kubbe Projesi'yle dikkatleri üzerine çekiyor. Yerli ve milli savunma sistemleriyle donatılan proje, Türk mühendisliğinin gücünü gözler önüne seriyor. İşte detaylar…
Çelik Kubbe Projesi Nedir?
Çelik Kubbe Projesi, Türkiye’nin hava savunma sistemlerini bir araya getirerek kapsamlı bir koruma ağı oluşturmayı hedefliyor. Proje kapsamında ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK gibi Türk savunma sanayisinin lider firmalarının geliştirdiği yerli ve milli sistemler entegre edilerek bir "hava savunma kalkanı" oluşturuluyor.
SİPER Hava Savunma Sistemi İlk Adım Oldu
Projenin temel taşlarından biri olan SİPER Hava Savunma Sistemi, Türkiye’nin ilk uzun menzilli hava savunma sistemi olarak envantere girdi. ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, SİPER’in geliştirme sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu sistem, Türkiye’nin hava sahasını koruma konusundaki kararlılığını temsil ediyor. Artık seri üretim aşamasına geçtik ve bu sistemi tüm yurda yaymayı hedefliyoruz” dedi.
SİPER’in yanı sıra KORKUT, HİSAR-A, HİSAR-O ve GÖKSUR gibi alçak ve orta irtifa hava savunma sistemleri de Çelik Kubbe’nin parçalarını oluşturuyor.
Yapay Zeka Destekli Savunma Sistemi
Çelik Kubbe Projesi, sadece füze ve radar sistemlerinden ibaret değil; aynı zamanda yapay zeka destekli bir komuta kontrol mimarisiyle de güçlendiriliyor. Akyol, “Hedeflerin dost veya düşman olup olmadığını tespit eden, tehditleri anında bertaraf eden bu teknoloji, Türkiye’nin savunma sanayindeki gücünü artırıyor” ifadelerini kullandı.
Katmanlı Savunma Mimarisi
Çelik Kubbe, farklı irtifa katmanlarında tehditlere karşı savunma sağlayan bir mimariye sahip.
- Alçak İrtifa Savunması: Sürü dronelara ve kamikaze İHA'lara karşı etkili sistemler (KORKUT ve HİSAR-A).
- Orta İrtifa Savunması: Gelişmiş radar sistemleriyle hedefleri tespit eden ve imha eden sistemler (HİSAR-O).
- Uzun Menzilli Savunma: SİPER Hava Savunma Sistemi, Türkiye’nin hava savunmasındaki en güçlü kozu.
Yerli ve Milli Teknoloji ile Tam Bağımsız Savunma
Ahmet Akyol, Türk savunma sanayisinin %80'in üzerinde yerlilik oranına ulaştığını vurguladı. Akyol, “Türkiye, ambargolar karşısında millileşmeyi bir motivasyon kaynağı haline getirdi. Artık radarların entegre devrelerinden transistörlerine kadar her bileşeni kendi imkanlarımızla üretiyoruz” dedi.
Bu kapsamda ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK’ın yanı sıra birçok alt yüklenici firma projede aktif rol alıyor. Türkiye, böylece başka ülkelerden parça almadan tamamen kendi imkanlarıyla hava savunma sistemleri üretebilecek seviyeye ulaştı.
Çelik Kubbe’nin Gelecek Planları
Ahmet Akyol, Çelik Kubbe Projesi'nin gelecekte daha geniş bir alana yayılacağını belirtti. Seri üretimle bu sistemlerin daha fazla üretilip Türkiye’nin dört bir yanına konuşlandırılması hedefleniyor. Akyol, “Bu bir bitmeyen yolculuk. Adım adım daha gelişmiş teknolojilerle Çelik Kubbe’yi güçlendireceğiz” dedi.
Dost ve Kardeş Ülkelere Destek
Çelik Kubbe Projesi yalnızca Türkiye’nin değil, aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerin de savunma ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir kapasiteye sahip. ASELSAN, ürünlerini 90’dan fazla ülkeye ihraç ediyor ve dünya genelinde Türk savunma teknolojisinin gücünü gösteriyor.
Ambargolar, Yerli Üretimi Teşvik Etti
Ambargoların Türkiye için bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Akyol, “Adaleti ve hukuku savunduğumuz için haksız ambargolara maruz kaldık. Ancak bu durum, kendi teknolojilerimizi geliştirme konusunda bizi daha da motive etti” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Çelik Kubbesi: Bir Savunma Devrimi
Çelik Kubbe Projesi, Türkiye'nin hava savunma sistemleri konusundaki kararlılığını ve yerli teknolojiye olan bağlılığını gözler önüne seriyor. Bu proje, sadece Türkiye için değil, dünya genelinde savunma sanayisinde yeni bir çağın habercisi olarak değerlendiriliyor.