Son aylarda gün geçmiyor ki böylesine bir haberle karşılaşmayalım.
Aynı kuşak arkadaşlarımızdan son zamanlarda aldığımız bu tür çok üzücü vefat haberleri sonrasında hep dillere takılan bir söylem aklımızı biraz olsun karıştırmıyor değil. “Bir bir eksiliyoruz”. Buna ben pek kafamı takmıyorum ama kaderimizde ne varsa ona razı gelmekten başka yapacağımız bir şey de yok diye düşünüyorum. Yaşayabildiğimiz kadar yaşamak ve yaşadığımız her günü doya doya yaşamak yapabileceğimiz en iyi şey diye düşünüp gerisini pek fazla da dert etmiyorum.
Son aylarda gün geçmiyor ki böylesine bir haberle karşılaşmayalım.
Geç uyandığım bu günde yine bir üzücü haberle karşılaştım. Elli yıldır dostluğumuzu sürdürdüğümüz bir gazeteci arkadaşımın hiç beklemediğimiz vefat haberiyle iyice darmadağın oldum. Haberi okuduğumda boğazım düğümlendi, çok eski bir dostu kısa bir süre önce Basın Konseyi toplantılarında online haftada bir bile olsa görüşebildiğimiz bir dostu kaybetmiş olmanın üzüntüsünu yaşadım. Bir süre ne söyleyeceğimi, ne yapmam gerektiğini düşünemedim, bilemedim. Çok üzgünüm çok.
Rahatsızlığı nedeniyle bir süreden beri Ankara’da bir hastanede tedavi gören elli yıllık dostum arkadaşım, duayen gazeteci Tufan Türenci kaybetmişiz.
Duayen gazeteci dostum Tufan Türenç; 1972 yılında Milliyet Hey Dergisi'nde teknik yönetmen olarak gazeteciliğe başladığımda tanıdığım, on yıl Miliyet'te, daha sonra Güneş Gazetesi'nde birlikte çalıştığım, iki yıl sonra geri döndüğümde Milliyet Yayınları Dergi Gurubu’nda, Gelişim Yayınları, İnterperes ve İntermedya Dergi guruplarında aralıksız süregelen gazetecilik yaşamımda sürekli iletişimde olduğum, her zaman bilgi ve deneyimlerine başvurduğum, 25 yıldır Basın Konseyi Yüksek Kurulu'nda birçok şeyi paylaştığım dostum, arkadaşım duayen gazeteci Tufan Türenç'i kaybettik. Çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
Değerli eşi, Basın Konseyi Başkanımız Pınar Türenç'e, tüm dostlarına, yakınlarına sabırlar ve başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağolsun.
TUFAN TÜRENÇ KİMDİR?
Tufan Türenç 1945 yılında Bursa’nın Yenişehir semtinde dünyaya geldi.
İlk öğretimini Afyon Dumlupınar İlkokulunda okuyan Tufan Türenç, ilk okuldan sonra yatılı olarak okuduğu İstanbul Saint Benoit Fransız Lisesi’nden 1964 yılında mezun oldu.
İlk başlarda Nişantaşı’ndaki özel eczacılık okuluna kayıt yaptıran yazar burada bir yıl okuduktan sonra Fındıkzade’de Gazetecilik Okuluna girmiş ve Gazetecilik Yüksek Okulundan mezun oldu.
Gazetecilik mesleğine 1968 yılının sonlarına doğru stajyer muhabir olarak Milliyet gazetesinde başladı.
Tufan Türenç, 1978 yılında gazeteci Pınar Türenç ile evlendi.
1986 yılına kadar Milliyet’te çalıştı. 1986 yılında Güneş Gazetesi’ne, iki yıl sonra, 1988'de Çetin Emeç’in başında olduğu Hürriyet'e geçti. Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan Tufan Türenç, gazeteci Erhan Akyıldız ile beraber "Bir Gazetecinin Hayatı: 28 yıl sonra Abdi İpekçi" kitabını yazdı. Son kitabı geçtiğimiz aylarda yayınlanmıştı.
Hürriyet Gazetesi’nde köşe yazıları da yazan Tufan Türenç, yazı işleri müdürlüğü görevini de yürüttü. Gazeteciler Cemiyet üyesi ve Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi olan Tufan Türenç, 2017 yılında gazeteden ayrılarak, emekli oldu.