Yaz geldi çattı. Sıcaklar kapıda heyecanla bizi bekliyor. Kiminiz deniz, kum, güneş tatilini tercih ederken kiminiz de kendimi biraz serin yerlere atayım diyorsanız rotanızı Karadeniz’e çevirmenin tam sırası. Karadeniz’in incilerinden Trabzon’da iki günde nereleri gezmişiz neler yemişiz birlikte bakalım.
CUMARTESİ
1.BOZO PİDE
Cumartesi rotamız Sürmene Bozo Pide ile başladı. Sürmene araba ile merkeze 20-25 dk mesafede. Bence böyle güzel pide için daha uzaklara bile gidilir.
Bu arada normalde Bozo Pide Sürmene çarşıdaymış fakat sonra Sürmene çıkışında daha büyük bir yere taşınmış. Bu ayrıntıya dikkat edin.
Ufak bir not daha, esnaf kavurmalı için Bozo’ya peynirli için Yılmaz’a gideceksiniz dediler. Biz Yılmaz Pide’yi deneyemedik. Siz ben ikisini de yerim derseniz bir kenara yazın Yılmaz'ı.
2. NİYAZİ USTA HAMSİKÖY SÜTLACI
Madem midelerimizi şenlendirmeye geldik o sütlaç yenmeden dönülür mü? Sürmene’den tam ters istikamete kırdık direksiyonu. Engebeli, dar yollar bizi durduramadı şu sütlaç aşkına.
Kendinizi fındık bahçesinde hissettiğimiz kelimelerle anlatılamayacak bir şey yedik. Zaten o sebeple ikincisini de söyledik. Bu arada biz yaşlı başlı bir Niyazi Usta beklerken genç bir Laz uşağu çıktı bu sütlacın ustasu!
3.SÜMELA MANASTIRI
Biz ziyaret ettiğimiz tarihte Sümela Manastırı kapalı idi. Okuduğum kadarı ile 2018 Ağustos’a kadar da kapalı olacakmış. Şansımıza güneşli bir hava denk geldiğinden en azından uzaktan da olsa görelim manastırı diyerek Hamsiköy’den buraya geçtik. Belli bir yere kadar yürüyüş yapabilir, şahane fotoğraflar çekebilirsiniz. İlk ziyaretimde içini gezme fırsatı da bulmuştum. Fakat tarihe, tarihi yapılara bu kadar saygısızca davranılması, duvarlara Ayşe kalp İbrahim tadında yazılar yazılması beni çok üzmüştü. Umarım restorasyon sonrası çok daha iyi korunabilir.
4.BORDO MAVİ BALIK
Gelelim Karadeniz’in en şahane yanına o güzelim balıklara. Karadenizli arkadaşlarımdan duyduklarıma göre insanlar genelde balığı dışarıda değil evlerinde yerlermiş. O sebeple Karadeniz’de herhangi bir yere gezmeye gittiğinizde İstanbul’un sahil şeritlerinde gördüğünüz gibi dizi dizi balıkçılar beklemeyin.
Balığı yiyebileceğiniz en güzel yerlerden biri Bordo Mavi Balık. Hamsi Tava, Mezgit Tava ve benim ilk defa tattığım Sargan Tava hepsi şahaneydi. Yemek öncesi ortaya ikram olarak karalahana sarması, haşlanmış patates, turşu, peynir geliyor. Altı kişi toplamda 240 TL hesap ödedik. Bir lokma daha yiyecek yerimiz olmadan masadan kalktık.
5.BETON HELVA
Hani yukarıda bir lokma daha yiyecek yerimiz yok demiştin dediğinizi duyar gibiyim. Evet üzerine helvacıya gittik. Çünkü ilk defa bir yerin helvasının meşhur olduğunu duydum. Beton Helva’nın Bordo Mavi Balık yakınında bir şubesini görünce hemen eve paket yaptırıp aldık. Sağ olsunlar bütün helvaları tattırdılar neden meşhur olduğunu da böylelikle anlamış olduk. Bu arada Beton Helva’nın helvası dışında dondurması ve şırası meşhur. Biz yiyemedik siz yiyin.
PAZAR
1.AYASOFYA CAMİİ ve MÜZE KAHVALTI
Trabzon İmparatorluğu döneminde 1204 yılında manastır olarak yapılan bu yapı Trabzon’un fethinden sonra 1584 yılında cami olarak kullanılmaya başlanmış. Trabzon’da görülmesi gereken tarihi yapıların başında geliyor.
Ayasofya Camii’nin bahçesi içinde bulunan ve herkesin kahvaltınızı mutlaka orada yapın dediği çay bahçesi tadındaki mekan maalesef bizi hayal kırıklığına uğrattı. Biz dolu dolu bir masa bekledik ama kahvaltı peynir, domates, zeytin, bal, reçel, yağdan oluşuyordu. Kuymak, menemen vs hepsi ekstra. Kuymak lezzetliydi fakat eminim çok daha lezzetlilerini de yiyebilirdik. Gezimiz boyunca beğenmediğim ve fazlaca abartıldığını düşündüğüm tek mekan burası oldu. Kahvaltı için başka alternatifler arasanız iyi olur.
2.ATATÜRK KÖŞKÜ
Köşk normalde Kostantin Kabayanidis tarafından 1890 yılında yazlık olarak yaptırılmış, 1923'den sonra devlet hazinesine aktarılmış. Köşkü önemli kılan husus Atatürk’ün 11 Haziran 1937 gecesi bu Köşk’te bütün mal varlığını canından çok sevdiği Türk ulusuna armağan etme kararı almış ve mal varlığının bir listesini hazırlayarak gereğinin yapılması için Başbakan’a gönderdiği yer olmasıdır.
Hem köşke çıkan yol, hem köşkün kendisi hem de içi bizi çok etkiledi. Trabzon gezinizde mutlaka listenize almanız gereken bir yer. Müzekart geçmiyor. Tam bilet 5 TL, öğrenci bileti 2 TL.
3.AKÇAABAT KOMAROĞLU KÖFTE SALONU
Gelelim fasulyenin faydalarına! Bize yıllardır köfte diye ne yediriyorsunuz arkadaş. Yok böyle bir lezzet. Çok standart bir lafım var ve şimdiye kadar pek yanılmadım. “Bir köfte ne kadar farklı olabilir?” Bu hakikaten farklı. Kaç tane yedim hatırlayamıyorum. Burada her şey gram usulü. Porsiyon yok. Köftenin 100 gramı 7 TL. Komaroğlu diğer köftecilere göre daha lokal. Zaten mekanı gördüğünüzde ne demek istediğimizi hemen anlayacaksınız. Tereddütsüz tavsiyem.
4.NEJLA HANIM EV TATLILARI
İsmi lazım değil İstanbul’da Laz böreğinde iddialı olduğunu söyleyen bir mekanda tanışmıştık kendisi ile. Bu nasıl tatlı ya diye burun kıvırmıştım. Asıl Laz böreğini yedikten sonra nasıl kandırıldığımızı anladım. Laz böreği incecik açılmış baklava yufkaları arasında koyu kıvamlı muhallebiyle fırınlanıp şerbetli olarak servis edilen bir tatlı. Nejla Hanım da bunu en iyi yapan yerlerden biri. Birkaç şubesi bulunuyor. Biz köfte sonrası Akçaabat’ta yolumuzun üzerinde bulunan şubesini tercih ettik.
5.BOZTEPE
Trabzon’u dinliyorum gözlerim kapalı minvalinde şiirler yazılacak yer tam olarak burası. Trabzon’u kuş bakışı izleyip Karadeniz manzarasına karşı semaver ile gelen çayınızın keyfini burada çıkarabilirsiniz. Yanına bizim gibi bir de çekirdek isterseniz orada aylarınızı geçirebilirsiniz.
6.AKÇAY DÖNER
Uçağımıza son iki saat kalmış, biz hala yeme derdindeyiz. Bakıyoruz listemize bir de ne görelim döner yenmemiş şok. Hemen şehir merkezine Akçay Döner’e. Biz aceleden dürüm söyledik. Benden tavsiye dürüm isterseniz 200 gramlık isteyin. 100 gram dişinizin kavuğunu doldurmuyor.
Yukarıda da okuduğunuz üzere baya bir yiyip içtik, çok da güzel gezdik. Bu rotada eksik kalan bir tek Uzungöl oldu. Onu da başka bir geziye sakladık. Umarım çizdiğim rota size de yardımcı olur.
Keyifli günler