Ahlaki değerleri bir tehdit mi yoksa fırsat mı görmek lazım.
Bazen insanlar ahlaki değerleri zaman zaman birer tehdit olarak da kullandıkları oluyor. Aslında ahlaki değerler çoğunlukla hayatımızdaki çok önemli fırsatlardandır. Tabii iyi kullanılırsa.
İnsanlar yaşamlarındaki bir çok şeyi neden abartırlar? Bir çok olayı neden bulandırır, yaptıklarını gerçek anlamlarının çerçevesinde değerlendirmezler.
Neden bazıları, ahlaka aykırı, iş ahlakına uymayan, etik kuralları hiçe sayan davranışlarını yalnızca basit birer hata olarak gösterip affedilmeyi beklerler?
Yanıt çok basit; çünkü hepimiz, her zaman farklı düşünebilen birer insanız.
Her birimizin korkuları ve kuşkuları, umutları ve hayalleri, endişeleri ve kaygıları var. İnsanız ve hepimiz birbirimizden farklıyız.
Yüzeysel görüntünüzü kazıyın, biraz hayal gücüyle göreceksiniz ki; zaaflarınızın ve arzularınızın her biri kolayca, birer öykü, roman kahramanının karakterine tıpatıp uyacaktır. Aslında o bize uyuyor gibi gördüğümüz karakterlerden biri olmaya dünden razıyızdır.
İnsanoğlu sır tutmayı sevmez. Her ne şekilde olursa olsun, elde ettikleri bilgi, belge ve benzeri etkin şeyleri kendi çıkarları için hiç düşünmeden kullanabilirler, yaşam biçimlerini ona göre kurgulayabilirler. Rüşvetçilerle, menfaat düşkünleri ile iş birliği yapabilir ve kimseler bilmiyor, görmüyor veya umursamıyor gibi davranabilirler. “Yakalanmak” yada “yakalanmamak” insanoğlu için karabasan gibi kendini takip eden bir kaygıdır. Ancak; bir skandala konu olmak veya bir skandala ilişkin olmak korkusu, insanın ahlaki değerlere uygun davranmasında tetikleyici olmalıdır.
İş ahlakı, mükemmellik ve kalite, tüm yaşamımızın evrensel, değişmez değerleridir. Ahlaki değerler ise, bunların ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenledir ki, önemli olan; ahlaki değer standartlarının geliştirilmesini, başarılarımızı engelleyen, kesintiye uğratan veya tehdit eden olarak değil, çalışma yöntemlerimizi veya yaşam felsefemizi iyileştirecek, geliştirecek önemli bir fırsat olarak görebilmemizdir.
Ahlaki değerler ve oluşan sorunlar, yaşamımızın kaçınılmaz gerçekleridir. Karmaşık, zor ve rahatsız edicidirler. Bu nedenle de kendi sorumluluk alanlarımız içinde olanları bazen görmezden gelebiliriz. Her şeye karşın yine de ahlaki değerleri dikkate almak bizlere çok şey kazandırabilir.
Birbirimize güvenebilirsek, her alanda iş birliği yapabilir, tüm yaşam zorluklarını, tüm engelleri paylaşım ortaklıklarımızla aşabiliriz. Güvensizlik, korkuya ve risk almaktan çekinmeye yol açabilir.
Tüm yaşamımız boyunca, bir çok kez, ahlaki değerler açısından çok zor ve riskli kararlar vermek durumunda kalabiliriz veya başkalarının yanlış kararlarını paydaş alarak hata yapabiliriz. Bu nedenle de isabetsiz, bizleri yanıltan, hayal kırıklığına uğratan seçimler yapmış olabiliriz.
Böyle bir durumda, daha sakin ve serinkanlı davranarak, başlangıçtan bugüne kadarki gelişme ve olayların analizini yapabilmemiz ve mutlaka doğru bir sonuca ulaşabilmemiz çok gerekli bir davranış olacaktır.
Ahlaki sorunları, abartmak, melodrama dönüştürmek, içinden çıkılamaz gibi görmek veya göstermek bu işi anlatabilmenin en kolay gibi görünen ama en riskli veya abartılı yöntemidir.
Ahlaki sorunlara çözüm arayacağınız yerler dış kaynaklar olmamalıdır. Gerçek ahlaki sorunların etkin çözümü dışarıda değil kendi içimizdedir. Ahlak kavramının en etkin tanımı bizim bulabileceğimiz bir yöntemlerde saklıdır. Kısacası; tüm ahlaki sorunların kesin çözümü içimizdedir.
Sorun çözümün en etkin yöntemi, kendi kendimizi iyi analiz edebilmekten geçer. O nedenledir ki içimizde hapsettiğimiz yüzleşmeye korktuğumuz o gerçekleri gün ışığına çıkarabilmeliyiz ki onlarla yüzleşebilelim.
İnsan yaşamını en önemli düzenidir ahlaki değerlerin yönetilebilmesi. Ahlaki değerleri iyi çözebilmeliyiz ki onlar hiç umulmadık zamanda karşımıza birer tehdit olarak çıkmasınlar.
Ahlaki değerler o nedenle birer tehdit değil aksine gerektiği gibi kullanabilirsen yaşamımızı düzenleyen en etkin varsayımlardır.
Varlıklarını yok sayamayız.