Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan ile olan sınır hatlarına ile Laçin Koridoruna yerleşecek Rus askerleri 'barış gücü ' adı altında bölgeyi kuşatacak ve güvenliğini sadece Ruslar sağlayacak.

Rusya, Güney Kafkasya jeopolitiğinde Ermenistan’la temasını Laçin Koridoru üzerinden "Barış Gücü" adı altında kontrol altında tutacağı tartışmaları devam ediyor. Yapılan anlaşmada hiçbir şekilde ne özerklik ne de bağımsızlık çerçevesinde değerlendirilemeyecek bir çerçeveyle yer bulan ve hukuken hala meşru olarak Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ’ı kendisine bağlı bir bölge haline getiriyor mu sorusu akıllarda yer etmeye başladı.

Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan ile olan sınır hatlarına ile Laçin Koridoruna yerleşecek Rus askerleri ‘barış gücü ’ adı altında bölgeyi kuşatacak ve güvenliğini sadece Ruslar sağlayacak. Böylece Dağlık Karabağ’ın ‘donmuş sorunlu bölgesi’ olma durumu sürecek. Rusya Güney Kafkasya’nın merkezinde anlaşmalarla asker bulundurma hakkı olan ülke sayısını ikiye çıkardı Ermenistan’dan ile Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ. Dağlık Karabağ’da yerleşik nüfus anlaşma uygulanırsa BM gözetiminde geri dönüşlerle Azerbaycan Türkleri ile Ermeniler den oluşacak. Rusya Federasyonu, yaşanacak olan alan gerçekleri üzerinden Dağlık Karabağ’da Ermeni ve Türkler arasında sorunlar yaşanabilir bahanesiyle bölgede 5 yıl sonrası hiç çıkmama durumuna gelebilir. Gelinen nokta da Dağlık Karabağ, Rusya için Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan’a hatta İran’a karşı bir koz durumunda.

Diğer yandan Nahcivan-Azerbaycan bağlantısının Zengezur üzerinden Ermenistan’dan geçecek yolun güvenliğinin Rusya tarafından sağlanacak olması, iki Türk devletini birbirine bağlayan kara yolunun kontrolünün Rusya’da olması demek.

Zengezur üzerinden açılacak bu kara yolu bağlantısı aynı zamanda Türkiye üzerinden Avrupa ile Hazar’ı da bağlayacak olması kısmi olarak AB-Hazar bağlantısının kontrolünü de Rusya’nın elinde tutması demek. Rusya, bölgede geçişleri kontrol eden pozisyona gelecek. Türk koridorunu anahtarı Rusya’da olacak olması orta ve uzun vadede bağımlılık ortaya çıkaracak. Rusya, Karabağ’daki Azerbaycan’a 7 reyonu geri verdirmenin yanı sıra Şuşa hariç Dağlık Karabağ’da Ermeni varlığını devam ettirirken bunu durumu askeri gücüyle garanti altına alıyor. Moskova Şuşa’nın kurtarılmasının ardından Ermenistan’ı da daha fazla mahvolmaktan kurtarırken ve Dağlık Karabağ’ın tamamen Azerbaycan eline geçmesini engellerken bölgede yerleşik bir Ermeni nüfusun kalmasını sağlayacak adımı atmaktan çekinmedi.

Türkiye’nin bölgede Karanbağ dışında yeri henüz belli olmayan Azerbaycan topraklarında Rusya ile birlikte asker bulundurması elbette bir kazanım. Olması gereken ise Türk askerinin de Rus askerleriyle birlikte Laçin çevresinde işlevsel olarak yer almasıdır. Daha önemlisi Türk askerinin de Nahçıvan’dan açılacak koridorda Rus askerleriyle birlikte konuşlanması gerekir. İlerleyen günlerde Erivan’da olası gelmesi beklenen Rus yanlısı iktidar ile, Ermenistan’daki Batı yanlısı hükümetin ve anlayışın şimdilik kaydıyla sonu gelmesi bekleniyor. Moskova, sorunsalı Ankara-Bakü-Erivan hattında tutarak diğer tarafların etkisini sonlandırdı.

TÜRKİYE NE YAPMALI?

Türkiye devam eden Rusya ile müzakereler de Dağlık Karabağ içinde Barış Gücü olarak aktif rol almalıdır. Denetleyen ve gözetleyen bir askeri misyonun ötesinde ‘’belirleyen-etkin’’ güç olarak saha da olmalıdır. Bunun yanında Azerbaycan ile anlaşarak mutlaka "Turkuaz ortak istikrar gücü" belirlenecek bölgelere kurulmalıdır. Azerbaycan ordusu güçlenecek modern adımlar hızlandırılmalı Bakü askeri olarak Rusya’ya bağımlılıktan kurtulmalıdır. Dağlık Karabağ başta olmak üzere Karabağ’a geniş Türk nüfusun geri dönüşü için Ankara, Bakü’ye destek vermelidir... Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kadim kardeşlik iki devletli tek millet şiarını aşarak tek devlet halinde hareket etme yeteneğini ortaya çıktı. Bakü bununla “sahada ve masada” her zamankinden daha güçlü hale geldi. Bu elde edilen pozisyon genişleterek Türk Konseyi yüksek aktiflik durumuna geçirilmelidir.