Geçen hafta Otomotiv Gazetecileri Derneği'nin (OGD) bu yıl beşincisini gerçekleştirdiği Türkiye'de Yılın Otomobili Yarışması sonuçlandı. Intercity İstanbul Park'ın geniş açık alanında tüm hijyen kurallarına uygun bir şekilde mükemmel bir gece gerçekleştirildi.
Geçen hafta Otomotiv Gazetecileri Derneği’nin (OGD) bu yıl beşincisini gerçekleştirdiği Türkiye’de Yılın Otomobili Yarışması sonuçlandı. Intercity İstanbul Park’ın geniş açık alanında tüm hijyen kurallarına uygun bir şekilde mükemmel bir gece gerçekleştirildi. Bu yıl 7 finalist arasında Renault Clio açık ara puan farkı ile ipi göğüsledi. Bu yarışmada Renault’nun 2. Zaferi oldu. Daha önce de aynı ödülü Megane modeli ile almışlardı. Diğer 6 finalist markanın yöneticileri de bu ödülü çok istediler. Ama Renault yöneticilerinin bu ödülü bir çıt daha fazla istedikleri ortadaydı… Çünkü 5. yılında otomotiv sektörümüzün en değerli ödüllerinden biri. Bir yıl boyunca bayi teşkilatında ve tüm reklamlarında tüketiciye “uzman gazetecilerin oylarıyla yılın otomobili” mesajlarını verecekler. Bu nedenle çok değerli… Tabi bu değeri yaratan en önemli unsur OGD’nin bağımsız ve tarafsız seçimleri… Daha sonra da bir başka değer unsuru da bu ödülü artı değere çeviren tüm reklam ve iletişimlerinde kullanan markalar. Renault bu işi mükemmel yapıyor diyebilirim. Öncesine gidersek bir kere bu ödülü çok istiyorlar ve bu konuda çok daha iyi çalışıyorlar. Pazarlama ve iletişim departmanlarının bu istek ve gayreti yadsılanamaz. Tabii onlar için de bu motivasyona ulaşmalarındaki en büyük etken öncelikle ürünlerine güvenmek geliyor. Bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi genel müdürü, pazarlama ve iletişim departmanlarıyla final gecesine gelerek bu heyecanlarını bizimle paylaştılar. Sonuçta 5 bin tam puan alarak açık ara ödülü kaldırma başarısını gösterdiler. Marka çalışanlarının bu bitmek bilmeyen heyecanını ve sürekli motivasyonunu takdire değer…
Renault Clio modeliyle “Yılın Otomobili” olduktan sonra gazete, dergi, dijital ve internet ortamında büyük bir reklam kampanyasına başladı. Pandemi dönemi demedi, işler kötü, pazar daraldı demedi. OGD üyesi-üyesi değil diye ayırmadı. Şeffaf oylamaya bakarak “oy vermiş, oy vermemiş” demedi. Tüm mecralara şu dönemde ilan girdi. Kabaca bir hesaplama ile bu ödülün, yapılan reklam planlamasıyla Renault’ya 1-1,5 milyon TL’ye mal olduğunu tahmin ediyorum. Geçtiğimiz günlerde yazdığım gibi şu dönemde “belki ilan ister” diye otomotiv gazetecilerinden köşe bucak kaçan marka ve marka yöneticilerin de olduğu bir ortamda bu inanılmaz bir rakam. İşte önce OGD’nin; ardından da bu ödüle değer veren markanın yarattığı ekonomi tüm medyaya yarıyor. Sektörün en saygın otomotiv gazetecilerinden Ufuk Sandık Başkanlığındaki OGD, sektöre böyle bir değer kazandırıyor. Bunun “değerini” bilmek lazım. Sektöre ve ardından da medyaya destek olmak böyle olur… Ben OGD’de bu organizasyonda emeği geçen herkesi kutluyorum. Tabi ardından da bu ödülü, bu iletişim planlaması ile “değerine değer katan” Renault yetkililerini de ayrıca kutluyorum.
FORD OTOSAN’DAKİ DEĞİŞİM
Geçen hafta Ford Otosan’dan iletişim departmanında yapılan bir değişiklik haberi geldi. Sıradan bir departman değişikliği olarak da algılanabilir. Ama bence hiç de öyle değil. Ford Otosan’da 26 yıldır birçok departmanda çalışan son 6 yılı aşkın bir süredir de “iletişim departmanı”nın başında olan Gonca Sofuoğlu Temiz bu süreçte “güç zehirlenmesi”ne uğramış ve birçok gazeteci arkadaşımızı üzmüştü. Keyfine göre yapılan lansman kadroları, e-maillere yanıt vermemeler, istediği gazetecilerin markayla çalışmasına destek olup, istemediklerine engel olmalar falan… Bu birçok meslektaşımdan bana bile yansıtılan şikayetler doğal olarak Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’e de zaman zaman yansıtılıyordu. Marka içinde uzun süre çalışan kişilerde görülen bu sanki “babasının markası” hastalığı ne yazık ki dönüp dolaşıp önce bu kişiyi vuruyor. Hemem hemen her yıl değişik markalarda bu tarz operasyonlara tanık oluyoruz. Gerçi bu sefer, (benim marka içindeki konuşmalardan duyduğum kadarıyla) Genel Müdür Yenigün’ün vicdanı Temiz ile yolları tamamen ayırmaya yetmemiş. Ona yine kurum içinde “Müşteri Deneyimi Müdürlüğü” diye bir görev vermiş. Bu işi ilk defa duyduğum için Google’da sorguladım. Yanıt aynen şöyle: “Müşteri Deneyimi Müdürü Nedir? Henüz böyle bir bilgi yok! Üzgünüz, bu pozisyon için henüz detaylı bir bilgi yok. En kısa zamanda bilgileri tamamlıyor olacağız.”…
Şimdi Gonca Sofuoğlu Temiz’in eski yoğunluğu olmayacağı kesin. Bence hem boş zamanlarında hem de başını her yastığa koyuşunda çalıştığı süreçte gazetecileri neden ayrıştırıp bu kadar üzdüğünü düşünse iyi eder. Belki çok iyi bir iletişim müdürü olamadı ama; şimdi iyi bir müşteri deneyimi müdürü olabilir…
Hayatlar, işler, güçler, mevkiler gelir geçer… İşte sonunda ardında böyle bir yazı kalır… Bu vesile ile de yeni göreve başlayan Ford Otosan yeni Kurumsal İletişim Müdürü Burçak Türkeri’yi de kutluyor, bu yeni başlangıcında başarılar diliyorum. Bence işe, geçen dönemde kasıtlı yapılan yanlışları yapmayarak başlayabilir…