Elimi hangi haberleşme-iletişim araçlarına atsam içimi dağlayan görüntülerle karşılaşıyorum. Gözümü kapıyorum aynı manzaralar gözümde canlanıyor.
Günlerdir bu sorunun yanıtını arıyorum. Şehitler vermişiz, acısı çaresiz yüreklerimize düşmüş… İnsanın içinden “hiçbir şey yapmamak” geçerken ben “bu hafta otomotivle ilgili ne yazmalıyım” diye düşünüyorum. Mesleki defarmasyon bu olmalı… Ne yazık ki “hayat devam ediyor” diye anlamsız ve içi boş bir klişemiz var. Hadi gidin bu lafı şehit ailelerine anlatın… Hayat mı, acı mı devam ediyor? anlatsınlar size… Şehit haberlerini ilk aldığımızda FIAT 500X’ın lansmanı için gittiğimiz Sarıkamış’taydık. Hafta sonu da Sarıkamış Rallisi’nin startı verilecekti. Lansman ağırlaştırılmış bir şekilde kimsenin konuşacak bir başka konu bulamadığı şekilde devam ederken Ralli’nin iptal haber geldi. Şimdi oturduğum yerden “Ralli için o kadar yatırım yapıldı yüzlerce kişi buralarda kadar geldi yazık oldu valla” diye mi yazsam diye düşündüm. Sonra bunu düşündüğüm için de düşüncemden utandım. Aynı gün Cenevre Otomobil Fuarı’nın iptal haberi geldi. Koronavirüs nedeniye o da iptal edilmişti. Otomotiv gazetecisi olarak “Cenevre en önemli fuarlardan biridir iptal edimiş, o kadar da hazırlanmışlardı. Yazık oldu” diye mi yazayım dedim kendime. Anında bu düşüncemden utandım. Benim işim bu mu diye düşündüm sonra. Gazeteci olarak haberini yap geç, sana mı düştü Cenevre’nin, otomotiv sektörünün derdi dedim kendi kendime. Elimi hangi haberleşme-iletişim araçlarına atsam içimi dağlayan görüntülerle karşılaşıyorum. Gözümü kapıyorum aynı manzaralar gözümde canlanıyor. Ben hala ne yazmalıyım diye düşünüyorum… Aklıma içime sinen tek şu cümle geliyor; “Şehitlerimizin ruhu şad olsun. Mekanları cennet olsun. Ailelerine ve yakınlarına ve Türk Milletine Allah sabır versin.”