Marmaray ile ilgili birkaç haftadır öne çıkan bazı sorunları dile getiriyorum.
Neredeyse her gün kullanmaya başladığım Marmaray ile ilgili yazacak o kadar çok şey var ki. Neredeyse günden güne yolcu sayısını arttıran, yoğunluğu artan Marmaray’da hızla çözülmesi gereken çok önemli bir sorun var. Günün büyük bölümünde kapasitesinin üzerinde bir yoğunluğa ulaşan, şuan toplu taşımanın en önemli yükünü çeken ve en çok tercih edileni olan Marmaray, tam olarak nedenini bilemediğimiz bir sıkışıklık yaşar hale geldi.
Marmaray ile ilgili birkaç haftadır öne çıkan bazı sorunları dile getiriyorum. Özellikle Halkalı-Gebze arasında çalışmaya başladığı sürece baktığımızda, haftadan haftaya artan bir yoğulukla boğuşmaya başladığını görebiliyoruz.
Bu konudaki son durumu ve öne çıkan sorunlarını anlatan geçen haftaki yazımdan bir bölümü bugün tekrar buraya aktarmak istedim. Bu konuda söyleyeceklerimde değişen çok fazla birşey yok.
Geçen hafta yazdıklarımdan bir bölüm şunlardı;
“…İstanbul’a yapılan en büyük ve önemli yatırımlardan biri, raylı sistemin kullanım açısından en yararlısı olan Marmaray’dır hiç kuşku yok ki. Açıldığında Kazlışeşme-Ayrılık Çeşmesi arasında çalışan, kısa bir süre önce, Halkalı-Gebze arasına kadar uzatılan Marmaray, hızla, en çok tercih edilen, toplu taşımanın gözdesi bir hizmettir. İşletme planlaması açısından tam olarak oturtulmuş olamamasına karşın, yüzbinlerce İstanbullunun iki yaka arasına en çok tercih ettiği toplu taşıma aracıdır.”
“Marmaray’da yolcu sayısı hızla artıyor. Günün yarısında, işe gidiş ve geliş saatlerinde, sorun olacak bir yoğunluğa çıktığını rahatlıkla görebiliyoruz.”
“Bir süre önce yazmıştım. Kış geldi, keskin rüzgarlı, yağmurlu ve karlı-tipili havalar başlayacak, Metrobüs ve Marmaray istasyonlarında kapalı alanlar neredeyse hiç yok.”
“Özellikle yüksekte olan Söğütlüçeşme Marmaray İstasyonu yayla gibi, rüzgara, yağmura, kara ve soğuk hava şartlarına karşı tamamen korumasız. Hiçbir kapalı alanı yok. Birkaç gün önce orada, onbeş dakika Marmaray bekledim, bekleyen herkes gibi ben de dondum.”
“Marmaray toplu taşımanın olmazsa olmazı ama, iyice nefes alamaz durumda. TCDD Taşımacılık’ın işletiminde olan Marmaray’ın bu sorunlarına mutlaka çözüm bulunmalı.”
2004 Marmara Denizi altında yapımına başlanan Marmaray Tüneli, daha sonraları İstanbul’un iki yakasındaki bir süredir kullanılmayan, yoğun bir çalışma sonrasında eski banliyo hatlarına bağlandı. Bir süre Kazlıçeşme ile, tarihte çok önemli bir yeri olan Ayrılık Çeşmesi arasında çalışmaya başladı. Daha sonra; İstanbul’un Avrupa yakasındaki Sirkeci-Halkalı Banliyö hattı ve Anadolu Yakası’ndeki Haydarpaşa-Gebze Banliyö Hattı’na bağlandı. Tüm genişletme çalışmaları sona erdirilen Marmaray, 12 Mart 2019 tarihinde Halkalı-Gebze hattında çalışmaya başladı.
TCDD Taşımacılık AŞ tarafından işletilmeye başlanan Marmaray, Gebze-Halkalı Banliyö Hattı’nda günlük taşınan yolcu sayısı 220 binden yüzde 112 artışla 468 bine yükselirken, bir haftada taşınan yolcu sayısı 3 milyon 276 bine ulaştı.
Son zamanlarda iyice artan yoğunlukta, günlük taşınan yolcu sayısı konusunda kesin rakamlar pek açıklanmadı ama, bu rakamlar tahmin edilenin çok üzerinde.
Haftadan haftaya hızla artan bu yolcu sayısınının yarattığı yoğunluğa rağmen, Halkalı-Gebze-Halkalı hattında uygulanan 15 dakikada bir sefer sayısında ısrar, anlaşılır gibi değil.
Bu durum; başta; Bakırköy, Yenikapı, Sirkeci, Üsküdar ve özellikle Söğütlüçeşme gibi kavşak istasyonlar olmak üzere birçok ara istasyonda hızla artan yoğunluğa, trenlere binerken ve inerken dayanılmaz sıkışıklığa yol açtığını görebiliyoruz.
Burada yapılması gereken; 15 dakikada bir yapılan on vagonlu Marmaray seferlerinin, ivedilikle 10’ar dakikaya indirilmesi; Zeytinburnu-Halkalı-Zeytinburnu-Söğütlüçeşme-Gebze arasında ise beş vagonlu trenlerle ara seferler koyularak dolu trenlere aktarma sıkışıklığının ortadan kaldırılması gerekiyor.
Bir başka yapılması gereken ise; yüksekte ve tümüyle açık, kış şartlarına, rüzgara, yağmura karşı korumasız olan Söğütlüçeşme istasyonunda kapalı alanların oluşturulmasıdır.