Dün yazımda Dolar/TL arasındaki yaşanan papaz krizinden dolayı kayıplardan bahsetmiştim.

Bir ülkenin ekonomik krize girmesini yaşanan resesyonlarla görebiliriz. Ancak bizim yaşadığımız ani şok idi ve resesyona girmeden Trump’ın bir tweeti ile başlamıştı.

Peki bu resesyonlar nasıl başlıyor?

Ekonominin en az altı aylık bir dönemdeki durgunluğun önemli ölçüde azalmasıdır.

Bunun anlamı ise mahşerin 4 atlısı olarak ifade ettiğim GSYİH, Cari Açık, Enflasyon ve Ödemeler ve Gelir Dengesinin negatif anlamda durağan olmasıdır.

Bu ekonomik göstergeler azaldığında, ilk işareti imalat işleri gibi önde gelen ekonomik göstergelerden birinin ayağının sekmesiyle başlar. Tüketicinin talebindeki düşüş ve konut talebindeki yavaşlama ile resesyon parlar. Ve sonuç işsizlik, ardından resesyon ortaya çıkar.

Bunun tek faydası ise enflasyona olan etkisidir.

Arjantin bu anlamda en iyi örnektir. Halen Arjantin tüm yıl boyunca para kriziyle boğuşuyor.

ABD doları karşısında Türk Lirası yüzde 35'in üzerinde değer kaybetti.

Ancak Türkiye ekonomisi güçlü bir şekilde ayağa kalkarak kayıplarını toplamaya başladı.

Ülkemizde şu anda enflasyon yüzde 16 seviyesindedir. Enflasyonun artmasıyla birlikte, TCMB yeniden faiz oranlarını yükseltmesi bekleniyordu. Ancak temmuz ayında, yüzde 17,75 seviyelerinde kaldı. Türk Lirasının değerini korumanın bir yolu ise,

Merkez Bankasının devlet tahvillerini satması ve elinde tutmak isteyen herkes için sunduğu faiz oranını arttırmasıdır. Bunu yaparken, banka çok daha fazla TL alır ve böylece piyasadan para çekilir. Herhangi bir meta gibi, azalan lira miktarı da değerini artıracak ve fiyatını dengeleyecektir.

Son olarak önemli bir haberi de sizlerle paylaşmadan geçmek istemedim.

ABD'nin İran'a uygulamaya başladığı yaptırımlar ve ABD Başkanı Donald Trump'ın "İran ile iş yapan, ABD ile yapamayacak." sözleri sonrası Avrupa'nın 3 büyük hava yolu taşıyıcısı British Airways, Air France ve Hollandalı KLM, yaptıkları açıklamada Tahran seferlerini durduracaklarını açıkladı.

Hava yolu şirketleri kararın politik değil ekonomik olduğunu açıkladı ve Air France sözcüsü, "İran'a giden iş insanları sayısındaki düşüş bu hattın artık yeterince kârlı olmamasına yol açtı." derken, British Airways operasyonun artık ticari açıdan uygun olmadığının altını çizdi.

İnandık mı?

Elbette, hayır.

Peki bu darbe sadece İran’a mı yapılmışmış oluyor?

Elbette, hayır

Air France, British Airways ve Hollanda asıllı KLM şirketlerine de darbe vurmuş oluyor.