METROBÜSÜN BAŞI AĞRIYOR!
Yönetimiyle de, sosyal yaşamı ile de, trafiği ile ve aklınıza gelen her şeyiyle sorun olan bir büyük şehir İstanbul. Hep söylenir ama; “büyük başın büyük derdi olur” diye. İşte öylesine bir metropol İstanbul.
15 milyonu aşan yerleşik nüfusu, günübirlik ve kısa süreli İstanbul’a yolu düşenlerle birlikte 20 milyon insanın nefes almaya çalıştığı İstanbul’u yönetmek de o kadar kolay değil. Aslında İstanbul; özel yönetim biçimine gerek duyulan bir büyük şehir olduğu yıllardan beri hep dile getirilir ama bu konuda pek bir şey yapılmaz.
İstanbul Yerel Yönetimler olarak da çok önem arz eder. Demokratik yarış içinde her siyasi parti, yerel yönetim seçimlerinde İstanbul’da yarışı kazanmak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alabilmek için özel çaba harcar. İstanbul, Ankara ve İzmir bu seçimlerin göz bebeğidir. Ancak İstanbul yerel yönetim seçimlerinde bir başka özelliktir. O nedenle İstanbul, bir çok gözde özelliklerinin yanı sıra, yerel yönetimiyle de çok önemli, bu yönetimi kazanan siyasi kanat için çok önemli bir kazanç gibidir. Ancak İstanbul’u yönetmek hiç de kolay değildir.
Bu çok özellikle şehri yönetenlerin, gerek yönetim biçimleriyle ve gerekse söylemleriyle kafaları karıştıracak dinamiklerden kaçınması gerekiyor. On beş milyonun üzerinde, her kültürden insanın yerleşik olarak yaşadığı bu şehirde her dilde konuşabilme özellikleri olan yönetim biçimleri daha da başarılı olabilmektedir.
İstanbul bir çok sorunuyla uğraşan bir büyük il demiştik. Bu sorunlarını, en önemlisi trafik ve toplu taşıma sorunudur. Bu konuda oldukça iyi şeyler yapılıyor. Çözüm için gerekli olan adımlar atılıyor. Her ne kadar bu yapılanlarda bazı yönlendirmeler, siyasetin etkisinde olan yanlış planlamalar olsa da oldukça etkin yapılanmalar ve uygulamalar yapılmıyor denemez..
Bunlardan en önemlileri; yıllardır İstanbul’un toplu taşıma yükünü sırtında taşıyan belediye ve özel halk otobüslerinin yanı sıra, raylı sistem ve Metro alanında bir çok hat devreye sokuldu. Boğaz geçişindeki trafiği rahatlatmak için boğaz köprülerinin yanı sıra, son yıllarda devreye sokulan Marmaray ve en önemlisi taşıt geçişinin oldukça rahatlatan Avrasya Tüneli İstanbul’ nefes aldıran uygulamalardır.
Bir başka çok önemli toplu taşıma aracı ise; oldukça fazla yolcu taşıma kapasitesi ile toplu taşımada çok önemli bir yükü üstlendi. Son zamanlarda, gerek yönetim ve gerekse işletim planlaması nedeniyle çok zor günler geçiren Metrobüs. Beylikdüzü ile Kadıköy-Söğütlüçeşme arasında 24 saat toplu taşıma hizmeti veren Metrobüsler yaptığı işin kapasitesi artması nedeniyle oldukça zor günler yaşıyor. Duraklar yetersiz, seferler düzenli değil, Metrobüslere binmek, bindikten sonra inmek de iyice zorlaştı. Uzunca bir zamandır, en etkin toplu taşıma aracı olan Metrobüsler artık eziyet aracına dönüştü. Bir çok durakta Metrobüse binmek neredeyse çok zorlaştı. Düzenli gelmeyen, geldiklerinde de çoğunlukla dolu gelen, binebilmeniz için bir kaç sonraki Metrobüsü beklemek zorunda kalındığından şikayet edilen ve bu durumdan olabildiğince zorluk yaşayan, şimdilik çözümsüz görünen bir süreç etkisinde Metrobüs denen bu harika toplu taşıma aracı.
Metrobüsün bu durumunu geçtiğimiz günlerde dile getiren İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı’nı söylediklerinde bunu anlamak çok da zor olmasa gerek. Metrobüslerin kapasitesinin üstünde bir yükü taşımak durumunda olduğu bir gerçek.
Metrobüsün düştüğü bu durumu iyi anlamak için sistemi çok daha yakından takip etmek gerekiyor. Çok önemli bir sorumluluğu yüklenen, başı ağrıyan Metrobüsü düştüğü bu zor durumdan kurtarın.
Metrobüs toplu taşımada şimdilik olmazsa olmazlardan.
