Medeniyet
Öncelikle ilk olarak Medeniyet nedir sorusuna cevap vermeliyiz. Medeniyet, bir ülke veya toplumun veya diğer zeki canlı türlerinin, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Memleketleri imâr ederek, insanları sosyal, ekonomik, kültürel ve ahlâki yönden refah ve huzura kavuşturmak diyebiliriz.
Belirli bir nokta söyleyemeyiz şuradan veya buradan çıktı diye, Çin’den Uygur ve Orta Asya Türklerine; Hindistan’dan ve Mezopotamya medeniyetinden eski Mısır medeniyetine; Ege kıyılarındaki antik çağ sitelerinden Roma’ya; Batı Avrupa’da aydınlatma çağını yaratan, sanayi inkılabını gerçekleştiren milletlere ve nihayet Amerika ve Uzak Doğu’daki Japonlar’a kadar, tarih boyunca sayılamayacak kadar çok ülkenin ve ulusun katkısı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Medeniyet aslında türümüzün ilk örneklerinde itibaren vardı asıl soru ne zaman başladı değil nereye kadar gidecek olmalıdır. Bunun için de Kardashev Ölçeği bize yardımcı olacaktır.
Alt Evren Kültürü – Bu medeniyet enerji ve ham maddelerini ahşap, kömür ve yağ gibi organik esaslı kaynaklardan çıkarır. Böyle bir uygarlık tarafından kullanılan herhangi bir roket mutlaka kimyasal tahrik sistemine bağlı olacaktır. Bu tür yolculuk fazlasıyla yavaş olacağından, bu düzeyde bir uygarlık (çoğunlukla) kendi gezegeniyle sınırlı kalacaktır.
Gezegensel Kültür – Bu medeniyet, şu an Dünya üzerinde bulunanlardan biraz daha gelişmiş olacaktır. Gezegenlerindeki enerji çıktısının tümünü ustalıkla kullanabileceklerdir. Bu medeniyet, bizden binlerce yıl daha gelişmiştir. Böyle bir toplum, büyüyen nüfusunun enerji taleplerini karşılamak üzere yıldızının enerjisini toplayıp depolayıp kullanabilir. Bu durum, bu statüye erişebilmemiz için mevcut enerji üretimimizi 100.000 kat artırmamız gerektiği anlamına geliyor. Bununla birlikte, tüm Dünya’nın enerjisini kullanabilmemiz, aynı zamanda tüm doğal güçleri kontrol edebileceğimiz anlamına gelecektir. Öyle ki, insanlar volkanlar, hava durumu ve hatta depremleri kontrol edebilir (en azından fikir böyle). Bu türden yeteneklerin elde edilebileceğine inanmak zor olsa da sonraki Tiplerle karşılaştırıldığında bunlar basit ve ilkel seviyeler olarak kalıyor.
Yıldızlararası Kültür – Bu uygarlık, tüm yıldızların gücünü kullanabilir (sadece yıldız ışığını enerjiye dönüştürmekle kalmaz, yıldızın kontrolünü de yapabilir). Bu senaryo için önerilen en popüler yöntem “Dyson Küresi”dir. Bu cihaz, yıldızın her bir santimini kapsayacak ve enerji çıktısının çoğunu toplayıp bir gezegene daha sonra kullanım için depolama amaçlı aktarabilecektir. Alternatif olarak, yıldızın füzyon gücü, bu medeniyet tarafından ihtiyaçlarını karşılamak için büyük ölçekli bir reaktör olarak kullanılabilir.
Çağımızın büyük düşünürlerinden biri olan Levi-Strauss, “ilkel” toplum ile “uygar” toplum arasında bir ilerilik ya da gerilik ayrımından söz edilemeyeceğini ortaya koymuştur. Ona göre, “ilkel insanlar, en az bizim kadar uygardırlar; değişiklik, her iki uygarlıktaki düşüncenin birbirinden farklı semboller sistemiyle dile getirilmesinedir.” Montaigne’nin dediği gibi “Aklın kurallarına uyarak barbar diyebiliriz yamyamlara ama bize benzemiyorlar diye barbar diyemeyiz.”
GÜNÜN SÖZÜ: MEDENİ OLMAK