TÜRKİYE CUMHURİYETİ KAMPALA BÜYÜKELÇİSİ SEDEF YAVUZALP: ALGI OPERASYONLARINA YANIT VERDİĞİMİ DÜŞÜNÜ
Büyükelçi Sedef Yavuzalp 15 Kasım 2013 yılında Kampala Büyükelçisi olarak görevine başlamıştır ve Burundi’ye de akreditedir (15 Kasım 2013- 26 Ocak 2015 tarihleri arasında Ruanda’ya da akredite olarak görev yapmıştır). Sedef Yavuzalp, yoğun iş temposuna rağmen resme olan aşkını 2012 yılından beri her fırsat bulduğunda fırçasına yansıtmıştır. Yavuzalp, ülkemiz topraklarının sahip olduğu zengin tarih mirasının yanı sıra başta Büyükelçi olarak görev yaptığı Uganda olmak üzere Doğu Afrika bölgesinin tarihi, kültürü ve mitolojisinden ilham almıştır. Yavuzalp, resimlerine mozaiklerin tarihi esintisini de yansıtmaktadır.
Kendi mozaik resim tekniğini kullanmayı tercih eden Yavuzalp’in resimleri, bugüne kadar Türkiye’de ve Uganda’da, bazıları kişisel olmak üzere, çeşitli sergilerde yer almıştır. Sedef Yavuzalp ile Ankara’da açılan sergisinde tanışmış ve o günden bugüne tanıdığım çok anlamlı çalışmalar yapan ve ayrıca Uganda’da yaptığı çalışmalarına baktığımda Uganda halkına her fırsatta ülkemizi anlatan burada yaşananları en iyi aktaran bir büyükelçi olması dikkatimi çekmişti. Yavuzalp ile merak ettiğimiz herşeyi konuşmak üzere randevulaştık. Sedef Yavuzalp ile Ankara’da buluştuk. Yavuzalp ile Uganda’yı, Uganda’da hayatını, yaptığı resimleri ve merak edilen herşeyi YeniBirlik için konuştuk.
Uganda Türk girişimcileri için bir fırsat ülkesi midir?
2013 yılından bu yana Büyükelçi olarak akredite bulunduğum Uganda Türk girişimcileri için gerçekten bir fırsat ülkesidir. Bildiğiniz gibi Hükümetimiz Afrika’yı 21. Yüzyılın yükselen kıtası olarak tanımlamıştır. Bu da kıta ekonomisinin hızla kalkınacağına olan inancımızdan kaynaklanmıştır. Hükümetimiz 2009 yılında 12 olan Afrika kıtasındaki Büyükleçiliklerimizin sayısını yakında 42’ye çıkarmayı planlıyor. Böylece, ülkemizin kıtanın ekonomik potansiyeline ve geleceğine olan inancı nedeniyle Afrika’daki Büyükelçiliklerimizin sayısı 10 yıldan daha kısa bir süre içerisinde 3 misli artmıştır.
Özellikle Uganda halihazırda en az gelişmiş ülkeler (EAGÜ) kategorsinde olmasına rağmen yüzde 6’lık büyüme hızıyla bir kalkınma hamlesine girmiştir. Ülkenin Albert Gölü havzasında bulunan 6 milyar varillik petrolün çıkarılmaya başlanmasıyla birlikte petrol endüstrisinden 50 milyar dolarlık bir gelir elde edilmesi öngörülmektedir. Bu gelir doğru kullanıldığı takdirde ülkenin kalkınması için büyük bir fırsat sunmaktadır. Şu anda yollar, havaalanları, boru hatları, rafineri, demiryolu vb gibi petrol endüstrisi için gerekli tüm alt ve üst yapının peyder pey kurulması öngörülmektedir. Bu alanlarda müteahhitlerimiz için büyük fırsatlar vardır. Öte yandan zengin yeraltı kaynakları olduğu ve özellikle de tarım yönünden verimli arazilere sahip bulunduğu için Uganda tarım ve hayvancılık alanında da kazan-kazan ilkesi çerçevesinde yatırım yapılabilecek bir ülkedir. Esasen Türk firmalarımızla bu alanda çalışmalar yürütüyoruz. Ülkenin sanayi ve tarımsal ürünlerinin işlenmesiyle ilgili alanlarda çok çeşitli yatırımlara ihtiyacı bulunduğundan bu konularda da yatırımcılarımıza fırsatlar doğuyor. Önemli büyüklükte yatırım yapılması halinde hükümetin kaliteli arazilerini yatırımcılara tahsis edebildiğini biliyoruz.
Büyükelçi olarak Uganda’da neler yapıyorsunuz?
Büyükelçi olarak geleneksel diplomasi görevlerimiz çerçevesinde Bakanlığımızın genel talimatları ve taleplerine yanıt veriyoruz. Uganda’nın siyasi, güvenlik, askeri, ekonomik, kültürel alanlarda önemli konuları hakkında Bakanlığımızı bilgilendiriyoruz ve ilişkileri ilerletmek için ne yapılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz.
Özellikle vatandaşlarımızın ve iş adamlarımızın talepleriyle ilgileniyoruz ve işlerini kolaylaştırmak için Uganda makamları nezdinde girişimlerde bulunuyoruz. Ülkemizin önemli politikaları hakkında Uganda tarafını bilgilendiriyoruz. Uganda basınıyla çok iyi ilişkiler geliştirerek ülkemizin her alanda en doğru şekilde tanıtılması için girişimlerimizi hızla sürdürüyoruz.
Kültür ve sanat faaliyetleri düzenliyoruz. Çünkü kamu diplomasisi çalışmaları çerçevesinde basın ile yapılan temaslar sadece Ugandalıların değil aynı zamanda Afrika’nın ve Uganda’daki yabancıların da bilgilendirilmesine katkı sağlıyor. Büyükelçiliğimiz halen kuruluş aşamasında olduğu için personel, bina satın alınması gibi idari konular da mesaimizin büyük bir kısmını oluşturuyor. Yaptığımız en önemli etkinlik, 2016 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın, beraberinde Sayın Başbakan Yardımcımız, Sayın Bakanlarımız ve çok sayıda iş adamımız ve basın mensupları ile Uganda’ya yaptığı ziyaret oldu. Bu ziyaret iki ülke arasındaki ilişkilere büyük bir ivme kazandırdı ve bu vesileyle 7 anlaşma imzalandı.
Uganda’da gününüz nasıl geçiyor? Neler yapıyorsunuz?
Uganda’da bir günümüz gerçekten çok yoğun geçiyor. Standart çalışma saatlerimiz ortalama 10-11 saat oluyor. Genelde öğlen arası vermemiz mümkün olmuyor. Yoğun mesaimizden dolayı öğle saatlerinde Büyükelçilikten dışarıya çıkamıyoruz. Sabahtan vize işlemleri yapılıyor. Gün içinde Türk iş adamları ile toplantı ve görüşmelerimiz olabiliyor. Genelde Uganda’nın en üst düzey makamları ile randevularımız oluyor.
Konferanslara katılıyor musunuz?
Evet. Çeşitli konularda konferanslar, toplantılar ve etkinliklere katılıyoruz. Uganda’da televizyon izleyen ve basını takip edenler (okul öğrencileri ile pek çok projelerimiz ve etkinliklerimiz oluyor ) ve ayrıca orta ve lise öğrencileri tarafından iyi tanınıyoruz.
Siz Uganda Cumhurbaşkanlığı tarafından ödül aldınız.. Neydi bu ödülün veriliş sebebi?
Başta ülkemizin Uganda’ya ve Afrika’ya katkılarından dolayı ve ayrıca kişisel çaba ve çalışmalarımdan ötürü 2015 ABETO Diplomatik Barış Ödülü Uganda Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından şahsıma verildi. Uganda ile Türkiye arasındaki ilişkileri en yüksek ve güçlü seviyelere çıkarmak, ülkelerimiz arasındaki ahdi yapının tamamlanması amacıyla ikili anlaşmaların imzalanmasını sağlamak, ziyaretlerin sayısını artırmak ve iş adamlarımıza önemli işlerin ve projelerin verilmesini sağlamak için her türlü girişimi yapmak en önemli çalışmalarımız arasında yer alıyor.
Diplomat olarak sanat faaliyetlerine sizi yönlendiren en büyük nedeniniz nedir?
Öğrencilik yıllarımdan bu yana sanat tarihi ve resme olan ilgim bugüne kadar büyük bir tutku olarak devam etti. Bu ilgimin sadece bir tutku olarak kalmaması için temel resim dersleri aldım. 2014 yılında Uganda’da profesyonelce resim yapmaya başladım . Bugüne kadar eserlerim Türkiye’de ve Uganda’da 5’i kişisel olmak üzere toplamda 7 sergide yer aldı. Ben resim sanatını görevimin önemli bir parçası olarak görüyorum. 15 bin yıllık tarihiyle medeniyetlerin beşiği olan ve muazzam hazinelerle bezeli Anadolu topraklarından çıkan tarihi, arkeolojik eserleri kendi özgün mozaik esintisi tekniğimle tuvale yansıtıyorum.
Kültür sanat faaliyetleri iki ülke arasındaki diplomasiyi nasıl etkiliyor?
Amacım ülkemizin en olumlu taraflarını, kültürel ve tarihi zenginliğini en iyi şekilde tanıtmak. Böylece amacım binlerce yıllık geçmişi olan kadim Türk kültürünü ve dünyanın öncü medeniyeti olan Türkleri bu vasıflarıyla dünyaya tanıtmak suretiyle, ülkemize karşı oynanan kirli siyasi, ekonomik, finans oyunlarının, algı operasyonlarının ve terörizmin hedeflerine asla ulaşmayacağını kanıtlamak.
Resimlerinizde en çok neyi vurguluyorsunuz?
Resimlerim esasen hayat tecrübemi, diplomasi mesleğinden edindiğim birikimi, vatan ve millet sevgimi, dünyaya ve ülkeme bakışımın harmanlanmış şeklini yansıtıyor. UNESCO Dünya Miras listesine giren eserlerimizi de betimliyorum. Mozaik esintisi tekniğimle masalsı, minyatürsel düzenlemeler kullanıyorum, hem ülkemi hem de Uganda ve Doğu Afrika kültürlerini aynı teknik ve düzenleme içinde sanatseverlerin beğenisine sunuyorum. Türkiye ve Uganda arasında böylece kültürel ve sanatsal köprüler kuruyorum. Resimlerim Dışişleri Bakanlığı ve bazı özel kolleksiyonlarda yer alıyor.
Bu resimlerde dünyaya mesaj veriyor musunuz?
Bu şekilde Türk ressamların da katıldığı Uganda’daki sergilerimizle, ülkemizin başarılarını gölgelemeyi ve bu başarılarına sekte vurmayı hedeleyen bazı uluslararası medyanın algı operasyonlarına ve asılsız haberlerine güzel bir yanıt verildiğini düşünüyorum.
Ressam ve diplomatik görevin birbirine benzer yanları var mı?
Ressamlık ve diplomatlık mesleklerinin birbirini tamamlayıcı yönleri bulunduğunu ve birlikte uygulandığında uluslararası ilişkilerde ve ülke tanıtımında daha güçlü ve etkin sonuçlar alındığını, ülkemizin en güzel ve en zengin yönlerine dair hafızalarda silinmeyecek izler bırakılmasının sağlandığını gözlemliyorum.
Dışişleri Bakanlığında açılan serginizden bahseder misiniz?
Dışişleri Bakanlığında açılan sergimde yeralan eserlerimde Anadolu topraklarından çıkan ve müzelerimizde yeralan bazı antik döneme ait mozaikleri, ayrıca binlerce yıllık Sümer mozaiklerini ve ülkemizde bulunan diğer bazı medeniyetlere ilişkin hayalimdeki tasvirleri mozaik esintisi tekniğiyle betimledim. Ayrıca 15. yüzyıl Ugandası’ndaki bazı destanları ve Buganda, Bunyoro, Busongora gibi kadim krallıkların tarihlerine ilişkin konuları da yine mozaik esintisi tekniğimle hayata getiridim. Bu eserleri bugüne kadar Bakanlığımızda ve diğer bazı sergilerde sergileme fırsatını buldum. Kendi özgün resim tekniğim olan “Mozaik Esintisi” tekniğinin yeni bir sanat akımı olarak evrensel resim sanatına ülkemizin özgün katkısı olmasını umuyorum.
Türkiye’yi ve halkımızı Afrika’da en iyi şekilde temsil etme görevinin sorumluluğu ve bilinciyle, birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek Uganda ve Burundi’de yararlı faaliyetler gerçekleştirmeye devam ediyorum
Ülkemiz, Afrika’nın sorunlarına Afrikalı çözümleri savunmakta ve sorunların çözümüne destek vermeye hazır olduğunu daima vurgulamaktadır. Büyükelçiliğimiz Uganda ve Burundi ile ikili ilişkilerimizi bu ülke halklarıyla omuz omuza geliştirmeye ayrı bir önem vermektedir.