ABD yönetimi, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun yakalanması veya tutuklanması için bilgi paylaşanlara verilecek ödül miktarını 15 milyon dolardan 25 milyon dolara yükselttiğini açıkladı. Beyaz Saray, Maduro’nun "demokratik normları çiğnemesi" ve seçim süreçlerindeki ihlalleri gerekçe göstererek yaptırım listesini genişletme kararı aldı.
Maduro’nun Yakalanması İçin Ödül Artırıldı
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby tarafından yapılan açıklamada, ABD yönetiminin 2020 yılında belirlediği 15 milyon dolarlık ödül miktarının 25 milyon dolara çıkarıldığı ifade edildi. Maduro’nun Venezuela’daki seçim süreçlerinde demokratik normlara uymadığı ve halkın iradesini yok saydığı belirtilirken, ABD’nin bu duruma kayıtsız kalmayacağı açıkça vurgulandı.
Kirby, yalnızca Maduro değil, Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Pedrino’nun yakalanması için de bilgi paylaşanlara 15 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bunun yanı sıra, Maduro’nun yakın çevresindeki 7 kişinin daha yaptırım listesine eklendiği açıklandı.
Seçim Krizi ve Muhalefetin Tepkisi
Nicolas Maduro, 28 Temmuz 2024’teki devlet başkanlığı seçimlerini yüzde 52 oy alarak 3. kez kazanmıştı. Ancak muhalefet cephesinden gelen tepkiler, seçim sonrası tansiyonu daha da yükseltti. Muhalefet koalisyonunun adayı Edmundo Gonzalez ve muhalif lider Maria Corina Machado, seçim sonuçlarını tanımadıklarını açıklamıştı.
Seçimlerin ardından Gonzalez hakkında tutuklama kararı çıkarılmış ve 8 Eylül’de eşiyle birlikte Caracas’tan Madrid’e kaçmıştı. Gonzalez, kısa bir süre önce Beyaz Saray’da "Venezuela’nın seçilmiş devlet başkanı" sıfatıyla ABD Başkanı Joe Biden tarafından ağırlanmıştı.
ABD ve Venezuela Arasındaki Gerilim Tırmanıyor
Maduro yönetimi, ABD’nin bu hamlesini içişlerine müdahale olarak değerlendirirken, Beyaz Saray’ın yaptırım ve ödül kararları, iki ülke arasındaki gerilimi daha da artırdı. ABD’nin Maduro’yu hedef alan bu agresif politikalarının bölgesel dinamikleri nasıl etkileyeceği ise merak konusu.
ABD’nin Maduro’ya yönelik başlattığı bu süreç, Venezuela’daki siyasi kaosun uluslararası boyuta taşındığını bir kez daha gözler önüne seriyor.