İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

ARANAN KAN BULUNDU (MU?)

YAYINLAMA:

Merhum Hasan DOĞAN’ın vefatı ile Türk Futbolu en az on sene geriye gitti maalesef. Büyük bir teveccühle başkan seçildiği 14 Şubat ile vefat ettiği gün olan 5 Temmuz 2008 tarihleri arasında yaptığı kısa başkanlık süreci boyunca; futbolumuzun tüm altyapı-üstyapı sorunlara hâkim olduğu için, hızla kararlar almış, bunları gerçekleştirmek için var gücüyle çalışmıştı. Ne var ki projelerini tamamlamaya ömrü vefa etmedi.

Daha sonra göreve gelen Mahmut ÖZGENER; dededen siyasetçi (İzmir Belediye Başkanı Merhum Asfalt Osman’ın torunu), babadan kulüpçü (babası Altay’ın efsane başkanı Esin ÖZGENER) olmasına rağmen cadı kazanına düşmekten kendini kurtaramadı. Hem seçilip beraber yöneticilik yaptığı ekibinden hem de deve dişi gibi kocaman camialardan çok çekti. Daha sonra tamamen düzmece olduğu ortaya çıkan 3 Temmuz Komplosu ile ilgili bütün ön çalışmalar Paralel Devlet Yapılanması unsurları tarafından ÖZGENER Federasyonunun görev yaptığı dönemde gerçekleştirildi. Fakat düğmeye basmak için uygun görülmemiş olacak ki; istifa ettirilip, bomba pimi çekilmiş vaziyette bir “sağlıkçı”nın kucağına bırakıldı.

Mehmet Ali AYDINLAR’ı başkanlığa götüren süreç böyle bir arka plana sahip, bilenler bilir. Seçim sürecinde yaşananlar, siyasi iradenin o zamanki tek taraflı ve yanlış yönlendirilmesi, mevcut şartların zorlaması gibi birçok faktör yüzünden, hevesli bir spor adamı olarak başlayan başkanlık hayatı kâbus gibi bir sonla tarihe geçti, en büyük özel hastane zincirine sahip anlı-şanlı bir işadamı olan Mehmet Ali AYDINLAR. Belki tövbe bile etmiştir bir daha futbol maçına gitmeye veya TV’den seyretmeye!

Hüsnü GÜRELİ’nin 20 günlük (idareten) başkanlığı sonrasında ise 27 Şubat 2012’den bu yana Yıldırım DEMİRÖREN, TFF Başkanlığı görevini deruhte ediyor.

3 Temmuz Komplosunun yaralarını sarmak (ve fırtına geçene kadar gemiyi idare etmek) için göreve başladığı günden bu güne kadar bir kesim tarafından hep eleştiri oklarının hedefi oldu Yıldırım Başkan. Kulüplerle olan ilişkilerinden, Milli Takım yönetimlerinden ve hatta Türkiye Futbol Direktörlüğü icadına kadar her konuda, hele; MHK tercihlerindeki –bile bile lades-lere kadar pek çok falso verdi kamuoyuna. Siyasi irade gene iyi dayandı bu savrukluğa.

Daha önce sadece dar bir çevre tarafından dile getirildiği halde, geçen hafta Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı görevinden ayrılacağını açıklayınca Göksel GÜMÜŞDAĞ’ın yeni TFF Başkanı (adayı) olacağı yüksek sesle konuşulmaya başlandı. Başkanvekilliği yaptığı Federasyonlardan sonra sıra artık kendi federasyonunu kurmaya geldi anlaşılan.

Göksel GÜMÜŞDAĞ’ın Başkanı olduğu Başakşehir Futbol A.Ş.’nin de bu sene yaptığı flaş transferler ve Şampiyonlar Ligi ön elemesinde avantajlı bir durumda olması, yabancı yatırımcıların iştahını kabartmış durumda. Uzak Doğulu bir grup yatırımcının uzun zamandır Türkiye’de kulüp satın alarak futbola yatırım yapma projeleri olduğu biliniyor. Şirket yapısı bu işlere en uygun birkaç kulüpten bir tanesi zaten Medipol Başakşehir FK. Pazarlıklar belli bir noktaya kadar ilerledi ve nihai karar için –uygundur- bekleniyor.

Hal böyle olunca Göksel Başkan da gönül huzuru içinde kulübünü Dünya ekonomisine entegre ederek Federasyonun başına (amme hizmeti) için geçebilir. Uzun zamandır yapılan mıntıka temizliği ve çevre düzenlemesi demek bunun içinmiş. Demek ki aranan kan bulunmuş. Hayırlısı olsun. İyi bir hafta dilerim.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *