NEREYE KADAR?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Petrolleri (TPAO), Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) gibi birçok kurum ve kuruluşu hepimiz biliriz. Bunlar bizim Güzel ve Şanssız Ülkemizin milli ve önder kuruluşlarıdır. Kimi ile Vatanı kurtardık, kimi ile yer altı zenginliklerimize sahip çıktık, kimi ile milli bir medya tesis ettik uzun yıllar boyunca. Bu müesseselerin hepsi başlarındaki “Türkiye” adına gururla, şerefle sahip çıktılar, o isme layık olmak için fedakârca çalıştılar.
Bir de gene başında Türkiye sıfatı taşımasına rağmen; adı sürekli nahoş konularla gündeme gelen ve adının ağırlığına yakışmayan bir performansa sahip olan kurumumuz daha var; Türkiye Futbol Direktörlüğü ve başındaki isim Fatih TERİM.
Milli Takım/lar Teknik Direktörlüğü unvânı yetmemiş olacak ki; daha iddialı ama şu ana kadar bir faydasını göremediğimiz bir şekle büründü bu makam. Daha önce aynı görevi yapan yerli yabancı birçok hocadan farklı ne yapıldı şu ana kadar? derseniz cevabı hepimiz görüyor ve biliyoruz ki; HİÇ ! Şenol GÜNEŞ’ten, Ersun YANAL’dan, Guus HIDDINK’ten farklı ne yaptı Sayın Emparatore?
Altyapı/özkaynak düzeni ile ilgili hangi başarıyı sağladık? Ülkemizde hangi devrimi yaptık, gençlerin önünü açacak? Altyapıdan oyuncu oynatma mecburiyeti mi getirdik takımlarımıza? Yalandan kadroya alıyorlar, o da olmazsa üç beş kuruş cezası var ödeyip işine bakıyor kulüplerimiz. Bir futbol ekolüne bile sahip değiliz. Tek taktiğimiz “taktik maktik yok, bam bam bam”. Belçika ve İzlanda örnekleri gözümüzün önündeyken kafamızı çeviriyoruz gerçeklere.
Avrupalı Türklerin üçüncü nesil evlatları artık bizim milli takımımızdaki karmaşadan kaçarak Alman Sistemi’ne sığınıyorlar,- istemeye istemeye-. Ayrıca niye gelsinler ki? Milli Takım kampında ağzına silah namlusu sokulsun diye mi gelecekler? Milli Takım uçağında herkesin gözü önünde gazeteci döven kaptanlarına yancı olmak için mi Ay-Yıldızlı formayı seçecekler? Atar-Gider dışında bir iletişim dili geliştirememiş ağır abilerin kof kahramanlık anılarını dinlemek için mi gidecekler onların peşinden? Mesut ÖZİL’in, Kerem DEMİRBAY’ın kafa konforu dururken kaosu niye seçsin bu gençler? (Seçmiyorlar zaten merak etmesin hiç kimse.)
Bütün bunlar zaten başlı başına yenir yutulur şeyler değilken bir de mekan basma diye bir aksiyon konuşur olduk kaç gündür. Ege’deki güzel tatil beldelerinin birisinde, gece yarısını dokuz dakika geçe, ticari bir ihtilafa konu olan anlaşmazlık sebebiyle “getirmeyin beni oraya !” meydan okumasına “gelirsen gel ne olacak” dayılanmasına cevaben, avanesiyle birlikte bir nezaket ziyaretinde bulunuyor Emparatore. O sırada da hafif bir patırtı gürültü, yumruk, tokat, itiş-kakış yaşanıyor. Karşılıklı iyi niyet jestleri sırasında, (söylentiye göre yüz civarına) aldığı darbeler sebebiyle birkaç gündür insan içine çıkamıyor ve yakın bir dostunun konutunda dinleniyor kendisi. İhtilafın diğer aktörü de TFF Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Demirspor eski başkanı olarak futbol ailesinden.(tutuklandı dün gece)
Bu konu aslında TFF Başkanlık Seçim Süreciyle de doğrudan ilgili olduğu için devam edeceğiz. İyi bir hafta diliyorum hepimize.
