İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

​GENÇLİĞİM EYVAH!

YAYINLAMA:

Türk Fikir Dünyasının köşe taşlarından Yazar Tarık BUĞRA Merhum’un, çok bilinen ve kendi ifadesiyle “en önemli romanım” dediği eseri “Gençliğim Eyvah”ı bir kere daha hüzünle hatırladık geçen günlerde.

Fenerbahçe’nin Topuk Yaylası’ndaki tesislerinde sezona hazırlanan futbolcu ordusu içinden iki genç futbolcu adayı bir anda “tard edildiler”. Ne oluyor? demeye kalmadan tecrübeli Spor Muhabiri Senad OK Bey durumu iki dakika içinde çözümleyip kamuoyu ile paylaştı. Gençler hem kamptaki odalarında sigara içmişler bir de üstüne üstlük sosyal medya hesaplarında bunu paylaşırken “Topuk Yaylası Cezaevi” diye bir bildirimde bulunmuşlar. Ahmet KAYA’nın şarkısındaki gibi; “nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça!”

Altyapı/öz kaynak düzeni içerisinde temayüz edip, sivrilip, kendisini göstermek için yırtınan milyonlarca futbolcu adayı içinden bu şansı bir şekilde elde ettikten sonra, kulüp yöneticileri tarafından A Takımla idman yapmak ve sezona hazırlanan abileriyle kaynaşsın, görgüleri, bilgileri artsın diye kampa davet edilmiş ve Van Persie ile Valbuena ile Mehmet TOPAL ile aynı ortamda aynı havayı solumuş olmak anlaşılan bu kardeşlerimizin bünyesine biraz ağır gelmiş.

Henüz 17-19 yaşlarında bulunan ve futbolcu olmak için çabalayan yaşıtlarına da umut ışığı olabilecekken hayal kırıklığı olarak silinip yitmek çok üzüntü verici olsa da bu sayede genç futbolcu adaylarımızın içlerinde bulundukları ruh hallerini (eskiler halet-i ruhiyye derlerdi) analiz etmek için bir örnek olay (yeniler case study diyor) karşımızda duruyor. Spor sosyolojisi ve ergen psikolojisi hakkında çalışan akademisyenleri göreve davet ediyoruz.

Fiziksel gelişimleri tamamlanırken ruhi ve bilişsel gelişimleri eksik kalan ergen bireylerde bu türden arızalar ne yazık ki görülebiliyor. Alt yapı hocaları aday futbolcu/sporcuların teknik- taktik-tempo seviyelerini artırmak için uğraşırken Kerem B. ve Oytun Ö. gibi gençlerde hayatı kavrayış perspektifi ve hedef/ülkü eksiklikleri sebebiyle ortama yabancılaşma durumları olabiliyor.

Spor ve sigara gibi birbirine taban tabana zıt iki hayat biçimini aynı bünyede barındırmanın getirdiği anlamsızlık ve bunun sanki matah bir şeymiş gibi kucağındaki kül tablası ile bir de afişe edilmesi genç sporcularımızın bulundukları seviye açısından ibret verici hakikaten.

Sigara gibi çağımızın en tehlikeli alışkanlıklarından birisine düçâr olmuş bulunan sporcu/aday futbolcunun, bulunduğu kamp tesisini ve ortamını “cezaevi”ne benzetmesiyle de adeta tüy dikmiş oldu. Disiplinin ve hiyerarşik kuralların “ceza”, bunların uygulandığı yerin de “cezaevi” olarak görülmesi Gençliğim Eyvah dedirtecek cinsten.

Bütün bunların yanında madalyonun diğer yüzünde de sevgi-sevgisizlik kaynaklı bir yansıma olabileceğini de unutmamalıyız. Aile, çevre, okul ve yaşıtları ile ilişkilerinde sorun olan bireylerde öz disiplin eksikliği, özenti ve birey yerine konma ihtiyacı sigara içmeyi tetikleyebilir. Bunun farkına varacak aile ve kulüp büyükleri sevgi ile yaklaşarak ergen bireyi bu alışkanlıktan kurtarmak ve kazanmak için çaba göstermelidirler.

Gençler, geleceğimizdir. Lütfen özen gösterelim.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *