11 AĞUSTOS ÇOK ERKEN!
Türkiye Futbol Federasyonu 20 Nisan 2017 tarihinde yaptığı açıklamayla; 2017-2018 Spor Toto Süper Lig ve TFF 1. Lig’in başlama tarihini 11 Ağustos olarak açıklamıştı. Gündemin aşırı yoğunluğu ve kızışan şampiyonluk mücadeleleri sebebiyle o sıralarda gözden kaçan (yoksa özellikle kaçırılan mı demek lazım?) bu duyuru aslında her sene yaşadığımız bir tartışmanın da fitilini oldukça erkenden tutuşturmaktaydı.
Geçen hafta içerisinde oynanan Ajax-Werder Bremen hazırlık maçının 72.dakikasında, Ajax’ın genç yeteneklerinden Abdülhak Nuri’nin kalbi durarak yere yığılmasından sonra dünya futbol kamuoyu, yaz aylarında oynanan bütün karşılaşmaları mercek altına almış ve çıkış yolları bulmak için kafa patlatmaya başlamıştı bile. Okuyucularımız da çok iyi hatırlayacaktır; 2006-2007 Futbol Sezonun 3. Haftasında oynanan Vestel Manisaspor-Galatasaray maçının 81. Dakikasında Çekya’lı futbolcu Michal MEDUNA da aynı şekilde aşırı sıcak, yoğun su kaybı ve yorgunluğun tetiklediği bir kalp krizi geçirmiş ve kaldırıldığı Üniversite Hastanesi’nde hayata döndürülebilmişti.
Ülkemizin büyük çoğunluğu 11 Ağustos tarihinde aşırı sıcakların etkisi ile kavrulurken futbol maçları oynatmak bir yana bazen günde çift idmanla bu maçlara hazırlanmak bile başlı başına bir risk unsurudur.
Hepimizin çok iyi bildiği gibi küçük-büyük bütün kulüplerimiz imkânları çerçevesinde sezon hazırlıklarını daha serin olan yaylalarda ve dağlarda yapmaya çalışırlar.(Eski yıllarda köy takımları ile yapılan hazırlık maçları komedilerine sebep olan bu tercihlerdi) çünkü aklın yolu birdir. Yurt içinde ve yurt dışında bu işlere yarayacak bol miktarda güzel tesis bulunmaktadır. Deniz seviyesinden rakım olarak oldukça yüksek seviyelerde daha yoğun oksijenle gürbüzleşen akciğerler ve metabolizma yüksek kondisyon idmanlarını ancak tolore edebilmekteyken bir de buna aşırı sıcağın getirdiği handikapları yüklemek ne kadar akılcıdır?
Eski yazılarımızda farklı bir sebepten (Rusya Ligleri’ndeki uzun kış tatili) dile getirdiğimiz haftada iki maç oynama kuralı getirilse; maç takvimi buna göre ayarlanabilir ve hem bu kadar sıcaklarda hem de kış aylarında olumsuz hava ve ulaşım şartlarında maç oynatmak zorunda kalınmazdı.
Eylül ayı başlarında idrak edeceğimiz Mübarek Kurban Bayramı ile Liglerin startı verilebilir ve kara kış bastırmadan, sahalarımız olumsuz hava şartlarından etkilenmeden Kış Tatiline çıkılıp Şubat başında da ikinci sezona devam edilebilirdi şayet haftada iki maç oynayabilsek.
Ağzımızın suyu akarak izlediğimiz Premier Lig başta olmak üzere Bundesliga ve La Liga’da takımlar haftada en az iki resmi maç oynamaktadırlar. (Lig+Lig veya Lig+Kupa). Premier Lig’de yılbaşı tatili dahi verilmeden maçların oynandığını biliyoruz. La Liga’da bazı takımlar Lig maçı oynarken diğer bazıları Copa Del Rey için sahaya çıkmaktalar ama mutlaka iki maç oynamaktadırlar. Avrupa Kupaları ve Milli Maçlar ile oldukça yoğun olan fikstürün tamamlanması ancak bu şekilde mümkün olabilmektedir.
Bu sayede hem takımlarımız Avrupa standartlarında bir hazırlık ve dayanıklılık kazanacak hem de sporcu sağlığı açısından risk taşıyan aşırı sıcak ve soğuk havalarda maçlar oynanmayacaktır. İyi haftalar diliyorum.
