SAC AYAĞI
Dengede durmak için gereken minimum ayak/dayanak sayısı olarak eskiden beri öğrendiğimiz bir şeydir “sac ayağı”. Piknikte, kırda bayırda, kullanılmasının yanı sıra birbirini tamamlayan şeyler için de kullanılır dilimizde.
Futbolumuzun da kulüpler yapısını sağlıklı bir hale getirmek için ihtiyaç duyduğu bir sac ayağı var hepimizin bildiği ve daha önceki yazılarımızda da farklı şekillerde dile getirdiğimiz; (müteselsil sorumluluk-denk bütçe-iki dönemden fazla başkanlık yapamama)
Gazi Meclisimizde uzuun zamandır beklemekte olan ve ne yazık ki yerel yönetimlerdeki küçük hesaplar yüzünden bir türlü yürürlüğe giremeyen Kulüpler Yasası, bu dertlerin bir kısmına çare olabilecekken arpa boyu bile ilerlemek mümkün olamamıştır. “Kulüpleri yönetecek adam bulamayız” bahanesi Spor Bakanlığı teşkilatında da etkili olmuş ve yasa tasarısı sümen altında unutulmuştur.
Kulüp Başkan ve Yönetim Kurullarının, yönetimde bulundukları süre zarfında yaptıkları transfer ve yatırımlardan ve ödeme planlarından müteselsilen sorumlu olmaları ile bu sorumluluklarının görev süreleri sona ermeden sıfırlanması esâsı sac ayağımızın birinci dayanak unsurudur.
Tabata’ya 7 milyon€, Bülent AKIN’a 8 milyon €, Daniel GUIZA’ya 14 milyon € bonservis bedeli ödeyip, ondan sonra bu fiyasko transferi kulübün pasifine borç olarak kaydettirip “araziye uyunca”, borç geliyor 2 milyar TL’ye dayanıveriyor. Ondan sonra satacak gayr-ı menkul veya borçlanacak banka aramaya başlıyor gelen yönetimler. Oysa yapılacak düzenleme ile bu kontratların/masrafların altına müteselsil sorumlu olarak başkan ve yöneticiler imzalarını koysalar ve yönetim sürelerinin sonunda bu borçları kapatarak görevi devretseler göreceğiz akla-karayı.
UEFA Mali Fair Play Kurallarını içselleştirmek ve sağlıklı bir mali yapı kurmak için sac ayağımızın ikinci dayanak noktası Denk Bütçe uygulaması olmalıdır. Genel Kurullarda seçilen Başkan ve Yönetim Kurulları seçim bildirgelerinde mutlaka görev süreleri içerisinde yapacakları tüm yatırım ve masrafları denk olacak şekilde bütçelemek ve bu bütçeye harfiyen uymalarıdır. Naklen yayın gelirlerinden, sponsor gelirlerine, lisanslı ürün satan mağazalardan elde edilen gelirden, futbolcu satışlarından gelecek bedellere kadar her bir kalem bu bütçenin ilgili aktif/pasif kaleminde yer almalı ve bu bütçe içinde kalmak için Genel Kurul’un “denetleme hakkı “ periyodik olarak kullanılmalıdır.
Bu hususlar içerisinde işlerlik kazanması halinde en bağlayıcı olanı; Başkanın görev süresinin iki seçim dönemi ile sınırlanması olacaktır. Üç veya dört senelik iki dönem görev yapabileceğini baştan bilen “babayiğit”ler göreve aday olacak ve aynı Amerika Birleşik Devletleri “sistem”inde olduğu gibi göreve geldiği gün maksimum görev yapacağı süre belli olacaktır. Seçilen Başkan, Kulüp tarihine adını -iyi veya kötü- yazabileceği süre baştan belli olunca kulübün geleceğini çar-çur edemeyecek ve gelecek nesiller ile yönetimler ipotek altına alınamayacaktır.
Türk Futbol Kulüplerinin sağlıklı yönetilebilmesi ve uzun ömürlü olabilmesi için dikkat etmemiz gereken bazı hususları dikkatinize sunduk. Bu sıcak havalarda gündem transfer ve kamp programları ise de sabrınız için teşekkür ederiz.