İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

​TÜKETİCİ KREDİLERİ

YAYINLAMA:

Bankacılık asıl itibariyle yatırımların finansmanı amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle bankalar kapitalizmin üretimdeki başarısının temel dinamiğini oluşturmuştur. Kapitalizm, üretimdeki başarısı karşılığında bölüşüm sorununa çare getirmemiştir. Hatta bölüşümü suistimal alanı olarak ele almıştır. Bu haliyle talebi besleyecek kaynağı sermayedar elinde tuttuğundan üretim karşılığını bulamamıştır.

Kapitalist teori talebin üretimi karşılamaması nedeniyle başarısızlığa sürüklenirken bankaların fonksiyonu da kadük kalmıştır. Çare ise bireysel kredilerin gelişiminde bulunmuştur. Yani tüketimi borçla beslemesi kararlaştırılmıştır. Böylelikle serveti bölüşmek gerekmeyecek tüketim için borç sağlanacaktır.

Bireysel krediler 1920 sonrası döneme kadar tarihlense de 1960 sonrasında bugünkü formuna ulaşmıştır. Bu gelişimde teknolojinin payı büyüktür. Teknolojik gelişmeler bankaların dağıtım kanallarını çeşitlendirmiştir. Böylelikle erişilebilirlik artmıştır. Üstelik bireysel bankacılık ürünlerinin toplumda bilinirliği sağlanmıştır.

Ne var ki topluma yanlış aktarılmış veya toplum işine geldiği gibi anlamıştır.

Grafikte bireysel kredi türlerinin 2005-2016 periyodundaki gelişimi görülmektedir. Tüketici kredileri ilk defa 2014 yılında konut kredilerini aşmıştır. Yatırım özelliği taşımayan tüketici kredilerinin ithal malların tüketimini besleyen bir yapısı vardır. Bu tür finansman ile ithal malların alışverişi gerçekleştirilmektedir. Bu haliyle tüketici kredileri Türkiye ekonomisi için cari açığı besleyen yapıdadır.

Taşıt kredilerinin ise sistem içinde varlığının düşük olduğu görülmektedir. Taşıt kredilerinin görünümünde otomobil distribütörlerinin iç finansman imkânları sunması etkilidir. Fakat bu etki sıfır araç alımlarında belirleyicidir. İkinci el araç pazarında ise araç almak isteyenlerin açık kredi türü olan ve araç üzerine rehin konulması şartının aşılmasını sağlayan tüketici kredilerini tercih etmesi etkendir. TUİK verilerine göre Ocak-Mayıs 2016 döneminde noter üzerinde 593 bin araç el değiştirmiştir. İkinci el araç pazarının büyük olduğu bu verilerden anlaşılabilir. Krediler tarafına yansımaması ise tüketici kredileri yoluyla araç finansmanlarının gerçekleştirildiğini göstermektedir.

Tüketici kredilerinin amacından saptırılması bankaların sermaye yeterliliği üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Buna rağmen bankalar yüksek karlılık alanı olarak tüketici kredilerindeki bu oyunun bir tarafı olmaktan rahatsız değildir.

Tüketici kredilerinde doğruyu yapan ise katılım bankalarıdır. Katılım bankaları tüketici kredileri tarafında amaca uygun finansman sağlamaları bakımından özgündür. Bu özellikleri bilanço performanslarına da yansımaktadır. Üstelik toplumsal sorunların kaynaklarından birisine dönüşen tüketici kredilerinin disiplini bakımından katılım bankacılığındaki işleyiş örnek niteliktedir.

Düzenleyici ve denetleyicilerin artık tüketici kredilerinin nereye ve nasıl kullanılacağının çerçevesini çizmesi gerekmektedir. Aksi takdirde grafikteki kırılım sosyolojik sorun olarak büyüyecektir. Kapitalizmin sorunlarını insanımıza yüklenmemelidir.


Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *