İPEK YOLU
Semerkand’ı Buhara’ya, Buhara’yı Bağdat’a, Basra’yı Bursa’ya, Bursa’yı İstanbul’a, Dünya’yı Anadolu’ya bağlayan yol. Attar’ın Mantıku’t Tayr’ındaki unvanıyla Pir-i Türkistan’ı Anadolu’ya bağlayan yol. Anadolu’ya ruhunu kazandıran yol. Bizi biz yapan yol. Dünyadaki sorumluluğumuzu taşıdığımız yol. Balkanları, Afrika’yı, Avrupa’yı, gönülleri kazandığımız yol. Kadim bir ticaret hattı. Fakat zannetmeyin ki bu hatta ticaret hep satılacak mallar karşılığında ve bedelle yapılır.
Sadece malların değil, ilmin, bilimin, kültürün, sanatın, estetiğin, aşkın, şiirin, alimlerin, erenlerin, dervişlerin, ariflerin taşındığı yoldur. Tac Mahal’i Ayasofya’ya, Süleymaniye’yi Selimiye’ye bağlayan yoldur.
2002’den bu yana Türkiye’de yapılan yolların, tünellerin, köprülerin anlamı şimdi daha büyüktür. Yapılan eleştiriler şimdi daha yersizdir. Toplamı 300 milyar USD’yi aşan yatırımla Çin, Türkiye’ye bağlanarak dünyaya çıkmak için süreyi kısaltmayı planlıyor. Dünya nüfusunun %70’nin yaşadığı 60 ülke birbirine bağlanıyor.
Gelecek zamanda konuşuyoruz lakin Dünya tarihinin en uzun soluklu projesi İpek Yolu’dur. Patika olmuştur, şose olmuştur, bugün asfalt otoyol… Hiç durmadan gelişmiş, değerini korumuştur.
Deniz taşımacılığı teknolojilerindeki gelişmeler ile bu projenin tarihi bir devam etmiştir. Zaman içinde okyanusa açılabilen gemilerle yol durmuş, buharlı gemilerle önemi azalmış ama hiç bitmemiştir. Bugün için daha hızlı ve daha büyük kapasiteli gemiler geliştirilene kadar bu yol dünyanın bütün değerlerini taşımak için yeniden canlanacak. Çünkü karayolunda güvenlik ve kara taşımacılığındaki gelişmeler denizlere tercih edilebilir hale gelmiştir. Hatta havacılıkta dahi en büyük kapasiteli ticari kargo uçağı bugün 25 yaşında. Denizde ve havada teknolojik gelişmeler tatmin edici seviye gösteremezse bu yolun önemi büyüyecektir.
Dünya üretim kapasitesini Çin’e taşımıştır. Çin bütün dünyanın stratejik alanlar dışındaki üretim ihtiyacını üstleniyor. Hacimli üretimi sayesinde sunduğu fiyatlar rekabetçi gücünü büyütüyor. Rakiplerini ürkütüyor. Gene de dezavantajı var. Çin mallarını satmak için görece uzak bir lokasyonda. Bu nedenle dünyada ticaret partnerleri arıyor.
Ticaret bakımından partner arıyorsanız, konumu, güvenliği, alt yapı yatırımları, ticaret deneyimi, global network yapısı ile en elverişli ülke Türkiye’dir. Bu bakımdan Çin’in Türkiye’ye özel bir ilgisi bulunur. Çin’in ABD ile ticareti kolaydır. Fakat Avrupa, Afrika gibi bölgelerde zorluklar yaşamaktadır. Bu bölgelere en yakın konuma sahip olmasının yanında en sağlıklı diyalog merkezinin Türkiye olması, Çin’in iş birliği yapmak niyetinin kaynağıdır. Bu durum bizim için de karlı olduğundan Türkiye kadim ticaret hattını yeniden canlandırmak üzere sorumluluk almıştır. İpek Yolu’nda yeni döneme girilmiştir; Tek Kuşak Tek Yol.
Bu dönem tam da AB’ye elveda deyip Şangay İşbirliği Örgütü’nde sorumluluk almanın vaktidir. Amma, Şangay ile kurulacak ilişki AB ile kurulmaya çalışılan siyasi iş birliği şeklinde ele alınmamalıdır. Sivil toplum eliyle geliştirilmelidir. Böylece Türkiye dünyadaki sorumluluğunu yeniden üstlenebilir.