"YILIN OTOMOBILI" SAHIBINI BULDU!
Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) üyelerinin oylarıyla belirlenen Türkiye’de Yılın Otomobili yarışması hafta başında belirlendi. 7 aday arasından Renault Megane “Yılın Otomobili” oldu. Renault’u bu yarışmada en çok zorlayan model ise Avrupa’da Yılın Otomobili ünvanını alan Peugeot 3008 oldu. Ancak geçen yıl da böyle olmuştu. Opel Astra Avrupa’da Yılın Otomobili olmuş ancak OGD’nin seçmelerinde ancak üçüncü olabilmişti. Demek ki, Türk otomotiv gazetecileri pek de Avrupa kriterlerine önem vermiyorlar. Anlaşılan o ki aracın yollarımızda sıkca görülmesi; yani satışları, fiyat ve donanım oranları, ekonomisi gibi kriterler bizler için daha önem taşıyor… İşte 25 otomobilden finale kalan 7 otomobil ve 78 üyenin oylarına göre otomobillerin aldıkları oylar şöyle sıralandı;
Renault Megane Sedan 4430
Peugeot 3008 3990
Honda Civic 3250
Toyota C-HR 2870
Volvo S90 1790
Seat Ateca 1640
Mazda MX-5 1530
Renault Megane’nın Bursa’da üretilip tüm dünyaya buradan satılması da ipi göğüslemesinde önemli bir etkenlerden biri olabilir. Hatta sayfamızda haberini göreceksiniz Megane şu an Türkiye’nin en çok satılan sedan modeli. Gala gecesi Ortaköy Feriye Palace’da gerçekleştirdi. Bu yıl heyecan ve ilgi de çok yoğundu. Oylamaya kalan 7 markanın dışında hemen hemen tüm marka temsilcileri de gala gecesine ilgi gösterdiler. Gözler, Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) Başkanı olan Mustafa Bayraktarı da aradı ama sanırım daha önemli bir randevusu vardı. Bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye’de Yılın Otomobili seçimlerinin sektör için ne kadar büyük bir önem taşıdığını bu yıl daha açık ve net gördük. İnanıyorum ki, önümüzdeki yıllarda bu seçim ve yılın otomobili olma unvanını almak daha önem taşıyacak. Geçen yılın birincisi Skoda Süperb modeli için bu özelliği tüm iletişiminde kullandı. Renault Mais’in de gözü gibi baktığı Megane modeli için aynı özeni ve önemi göstereceğinden şüphem yok. Gala gecesinde yaptığı kısa konuşmada özellikle kurumsal iletişim departmanındaki arkadaşlarını ön plana çıkartması, onlara söz hakkı vermesi ve “ödül onların hakkı” demesi bence gecenin en duygusal anlarından biriydi. Doğru iletişimin ilk kuralı ego ve kibiri bir tarafa bırakmak değil mi?