BAŞKAN SÜREN EFSANEDİR O VARSA ORADA BAŞARISIZLIK ASLA OLAMAZ!
Galatasaray zor günler yaşıyor. Başkan Dursun Özbek’in söylediği gibi Galatasaray bir sevdadır ona küsmeye kimsenin hakkı yoktur. İnsan sevdasına küsemez…
Bir sorun da yok değil. Belki beklenenden de büyük…
Baştan söyleyelim. Tudor kendisini eleştirenlere “Antrenör değil bu işe çapı yetmez” diyenlere aldırmamalıdır. Çünkü onu eleştirenlerin onun kapasitesini anlamaları lazım. Bu iki değer kıyaslandığında sanıldığının aksine teknik manada üstün yönleri çoktur. Galatasaray’da bu kadroyu o kurmadı. Onlarla yeterince çalışmadı bu dezavantajın yanı sıra takım içinden yeterince destek alamadığı da yazılıyor, çiziliyor. Yarısı bile doğru olsa felaket. Rikerink’in parasını ödeyen Galatasaray’ın markasına marka katan Sneijder ile karşı karşıya olması Tudor’un en büyük şanssızlığıdır desek fazla yanılmış olmayız. Ancak ortada bir gerçek var ki, takım başarısızsa kimse futbolcuları tefe koymaz ilk bileti kesilecek kişi teknik patrondur.
Efsane sözü ona tam yakışan unutulmaz başkan Faruk Süren, yeniden görev almak için kolları sıvadığı hatta imparator futbol hayatımızda çağ kapatıp çağ açan Fatih Terim ile de anlaştığı haberleri yer aldı. Bunları sevinerek okuduğumu itiraf etmeliyim. Başkan Süren efsanedir. Onun olduğu yerde başarısızlık mümkün değildir. O planını en iyi şekilde yapar ve asla tuzaklara, oyunlara pabuç bırakmaz.
Başkan Süren’in Fatih Terim ile birlikteliği ülkemize UEFA Kupası’nı ve art arda şampiyonluklar kazandırdı. Bunların devamının gelmemesi için bir sebep yok.
Galatasaraylı taraftarlar “Yol kazası” olarak gördükleri Başakşehir maçını unutarak değil o karşılaşmadan dersler çıkararak derbi maçta takımlarından başarılar beklemeliler.
Galatasaray daha önce de yendi yine yenebilir. Fenerbahçe, Galatasaray’ı defalarca yendi yine yenebilir. Bunlar normaldir. Derbinin skorunu konuşmamız lazım. Kara habercilerin beklediği olayları değil.
Bu arada Galatasaray yönetimine telefonlu taciz konusunda İstanbul Emniyeti’ne başvuru yapılması yerinde ve doğru. Emniyet Müdürümüz ve görevlendireceği polislerimiz bu “Şaklabanlığın” arkasındaki kişileri kısa zamanda çözeceklerdir. Bundan adım gibi eminim…
Fenerbahçe’de hala Başkan
Yıldırım’dan hamle yok!
Dick Advocaat göreve geldiğinden bu yana pek çok badireler atlatan Fenerbahçe’nin hala beklenen seviye gelmemesinin ardında neler olduğunu merak ediyorum doğrusu… Takım kaptanı Volkan Demirel bile “Bu böyle gitmez. Toparlanmamız lazım” diyerek arkadaşlarını uyarmış. Fenerbahçe’yi hayatının meselesi olarak gören ve yaptıkları ile her zaman konuşulan Başkan Aziz Yıldırım hala elini masaya vurmuş değil.
Oysa onun küçük bir hareketi başkalarının dağlar kadar gayretlerinden önde gelir. Fenerbahçe’nin başarısızlığı ister istemez hepimizin problemidir. Oynayanlar, oynamayanlar, ya da oynatılmayanları konuşmak yerine el birliği ile çıkış noktası bulmak gerekir. Şampiyonluk şansını bir kenara bıraktıkları ve ikincilik için mücadele ettiklerini de kendileri de ifade eder oldular.
Fenerbahçe yaşadıkları ve aldığı sonuçlarla şampiyonlukta Beşiktaş’ı tek başına bırakıp ikincilik mücadelesini Galatasaray ve Başakşehir takımlarıyla düşünüyor olması bile taraftarlar açısından üzücü.
Futbolumuza yön verenler arasında Fenerbahçe’nin payı büyüktür. Bir mücadelenin simgesi haline gelen Fenerbahçe’nin kısa sürede kendisine yakışır bir hale dönüşmesini arzuluyoruz.
Fenerbahçe’siz yarışmanın zevki mi olur?
Emre Belözoğlu gülecek zamanı buldu!
Aslında Emre Belözoğlu’nun “Benim gülmemin Galatasaray maçının sonucu ile ilgisi yok. Arkadaşımın yaptığı espriye güldüm” açıklamasına inanıyorum. Ancak geçmişinde büyük badireler atlatmış Emre Belözoğlu kardeşimin arkadaşının esprisine gülecek zamanı yanlış yerde bulduğunu peşinen söylemeliyim. Arkadaşının işini gücü yokmuş Galatasaray adeta hezimete uğradığı anda espri yapacak gücü nerede bulmuş? Emre Belözoğlu kardeşim de sade bir gülümseme ile geçiştirmesi varken herkesin dikkatini çekecek kadar nasıl gülmüş diye sormadan edemiyorum.
Ancak bir konuyu açıklamakta da yarar var. O da Emre Belözoğlu’na inanmak ve güvenmek zorundayız. Eğer Emre’ye de güvenemezsek kime güvenebileceğiz?
Yanlış zamanda da olsa insan güler mi?
Sorumuz buysa biz geçmişten bu yana katıldığımız hiçbir cenazede gülen görmedik diye cevaplayabiliriz. İkisi ayrı şey olsa da orada kendisini tutan başka yerde neden tutamıyor?
Trabzonspor’un parlayan yıldızı Okay Yokuşlu!
Kim ne derse desin bana göre Ersun Yanal hocamız başarılı. Çünkü takımı zirvede olmasa da hemen her hafta bir futbolcusu medyada büyük yer kaplıyor. İşte bunlardan biri 80 maçın 69’un da başarıyla oynayan Okay Yokuşlu. Bordo-Mavili takımın taraftarlarının çok sevdiği bu futbolcunun transfer olursa iyi bir paraya büyük takımlardan birine gideceğine yüzde yüz gözüyle bakılıyor. Konu sadece transfer değil Trabzonspor’un marka değeri artıyor ve yükseliyor. Bundan memnun kalmayacak hiçbir Trabzonsporlu yoktur.
Trabzonspor’da Yusuf Erdoğan’ın adı günden güne düşerken diğer yerli futbolcuların sürekli gündeme gelmesi Ersun Yanal hocamızın başarısından başka bir şey değil.
Peki Yusuf Erdoğan’ın başarısızlık gerekçesi nedir?
Bu kadar süratli, kaliteli, gölgesine bile çalım atmaya kalkan adam eğer parlamak yerine sönüyorsa hatayı kendisinde aramalı.