İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

MAVİ KADIN!

YAYINLAMA:

Haberler kötü.

Neden, nasıl, niye, diye soramayacak kadar kalbim yorgun.

Hesap sormanın da sırası değil.

Zamanı hiç değil.

Oldu işte.

Nasıl, ne yapabiliriz, taşın altına elimizi nasıl koyarız, kederimizi ortak nasıl paylaşırız, nasıl birbirimizi doğru anlarız..

Ben oradayım.

Hüzün kalbimizin ortak arkadaşı.

Kimsesiz kalayım istiyorum.

Kendime bir şeyler demek istiyorum.

Kendime bir şeyler tembihlemek istiyorum.

Hava buz gibi, sıkı sıkı giyiyorum. Yokuş aşağı kendimi salıyorum, sahile iniyorum.

Tarabya.

Deniz kenarına.

Maviye bakacağım.

Bankın üzerine oturuyorum, dert üstüne dert, düşünce üstüne düşünce koymayacağım. Bir tek dert, bir tek şey düşüneceğim diyorum.

Bilmiyorum, başarabilir miyim?

Derdim tek kalsın istiyorum.

Bakıyorum denize, dalgalı... Ya rengi?

Mavi.

Hüznün rengidir mavi. Yalnızlığın, kırgınlığın, küskünlüğün ve yorgunluğun rengidir. Ve bende hepsi var... Maviyim ben.

Uzun zamandır kaybettiğim adamı, bu adamı ne kadar özlediğimi, hissediyorum.

Bu adamın kokusunu unutmuşum.

Niye?

Bilmiyorum..

Bildiğimden de utanıyorum.

Anılarım nerede... Terkedilmiş şehirler gibidir anılar.. Aniden fark ediyorum, fark ettiğimden ürküyorum eyvah, sesini de kaybetmiştim.

Sesin yok!

Gözlerim tenhalaşıyor, o kadar ani öldün ki.. Vadesi gelmemiş, yalnızlıklar da bıraktın beni.

Diyorum.

Susakaldım, suskunluğum yakıcı.

Aman aman diyorum, susakal, yanakal.

Kişisel, kalp kederimi erteliyorum.. Zaten hep erteleniyor.

Hesap soramıyorum yalnızlığımdan.

Ülke kederim o kadar büyük ki.

Kocaman.

Ben! demeye utanıyorum.

Baslangıçsızım, hiçim ben.

İçim koyu, masmavi.

Ve ben.

Yorgun bedevi.

Bu hüznü, bu küskün rengi, bu tenhalığı, yakıştırıyorum kendime.

O kadar! Yokum ki!

O kadar! Çokum ki..

Sen! Maviyi seven mavi kadın.

İçin mavi.

Hiç anlatamayacağım, acılarla avuna avuna...

Sonuçsuzsun.

Funda'ya takılanlar...

... Kadın, bende büyü var, bu büyüyü bozalım diye üfürükçü adama gidiyor.

Ve bu adam, büyüyü bozuyorum ayaklarında kadından 19.000 TL alıyor.

Daha önce de, hasta olan çocuğunu iyileştirsin diye bu üfürükçüye gidiyor.

Bu adam, kadına zorla tecavüz ediyor.

Kadın adamdan şikayetçi olmuyor. Üfürükçü serbest kalıyor.

Niye? Kadınları kandırmaya ve kadınlara tecavüze devam etsin diye..

Tecavüze ve haksızlığa uğrayan kadınlar, kendinize gelin, aklınızı başınıza toplayın.

Bak adama nasıl yardımcı oldun.

Sonra... Hayat haneniz de iyi bir şey yazmaz.

... Bolu'da... Kocaman 3 adam... Utanmaz 3 cani. Zihinsel engelli bir kıza işkence ediyorlar ve tacizde bulunuyorlar. Ve sonra boğazını keserek öldürüyorlar. Bunları yaptıkları insanın erkek ya da kadın olması önemli değil. Neyse ki yakalanıyorlar.. Hakim karşısına çıkıyorlar. Olay günü alkollü olduklarını ve hatta kaza tehlikesi geçirdiklerini söylüyorlar... Mahkeme başkanı çok sinirleniyor. Ve "KEŞKE KAZA YAPSAYDINIZ DÜNYA İÇİN DAHA HAYIRLI OLURDU DİYOR" keşke ölseydiniz demek istiyor..

Sayın hakim... Ağzınıza sağlık.. Bunları hapse atın ve hiç çıkarmayın.... DÜNYA için hayırlı bir şeye, siz karar verin.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *