RIDVAN DİLMEN FEDERASYON BAŞKANLIĞINI YANLIŞ ANLAMIŞ!
Ünlü Türk bilgini vazgeçilmez yorumcu değerli büyüğümüz Rıdvan Dilmen hocamız Yıldırım Demirören adaylığını koysa bile Futbol Federasyonu Başkanlığına adaylığını koyacağını açıkladı. Gerekçesi de haber sitelerinde şöyle vurgulandı: :"Çünkü ben futbolu biliyorum!"
Buyurun buradan yakın...
Kim dedi Rıdvan Dilmen için futbolu bilmez diye...
O kadar yıl kulüplerin pek çok teknik patronunu takip ettim. Bırakalım Coşkun Özarı , Doğan Koloğlu ve daha önce kaybettiğimiz değerleri Fatih Terim, Mustafa Denizli, Serpil Hamdi Tüzün, Ersun Yanal ve daha pek çok her biri ayrı özellikleri olan teknik adamların hiç birinden "Ben futbolu biliyorum" sözünü duymadım.
Rıdvan Dilmen zeki ve sosyal bir spor adamı niye durup dururken "Futbolu biliyorum" dedi bunu anlamakta zorluk çektiğimi itiraf etmek isterim...
Teknik adamlık yaptı başarılı ya da başarısız ama kendisine daha sonra bir daha "Gel bizi çalıştır" diyen çıkmadı. Ya da ben duymadım...
Ayrıca Milli Takım'a teknik adam mı aranıyor da futbolu bilen bir spor adamına ihtiyaç duyuldu.
Yöneticilik geçmişin var mı? Takım kaptanlığı dışında bir 10 kişiyi yönettin mi diye sorarlar adama...
Teknik adamlar arasından bir Federasyon Başkanı seçilecekse bu konuda hazırlığı olan ve benim Galatasaray muhabirliğim sırasında ülke futbolunu kalkındıracak projeler üzerinde kafa yorduğunu bildiğim Fatih Terim var. Yıllardır bu konuda yazan çizen Tamer Güney var... Kendisini doping konusuna adamış Turgay Renklikurt var... Lig TV'de bilgisi ve aktardıklarına hayran olduğum Bülent Timurlenk var. Var da var... Ama bunlardan kaçı yönetici olur diye bakarsan o zaman bolluk değil kıtlıkla karşılaşılır. Çünkü yazmak iddia etmek söylemek kolay yönetmek zordur. Hodri meydan...
Şenol Güneş'in ayağı yerde ama ya futbolcularının?
Beşiktaş 3-0 ilk yarısını geride kapadığı maçın skorunu 3-3'e taşıdı. Kartal, Benfica takımıyla berabere kaldı. Şenol Güneş ayağı yere basan önemli sözler söyledi bunlar arasında "Allah da yardım etti" demesi önemliydi. Diğer futbolcular "Biz şöyle yaptık da böyle oynadık da rakibe sahayı dar ettik" dercesine ifadeler kullandılar. Sanki Beşiktaş paçayı güç bela kurtaran takım değil de Benfica'ya 5 çekmiş gibi konuşmalar yapanları duyduk... Tabii bunlar maçın hemen havası içinde olan duygular ve ifadeler.
Avrupa Lig'lerinde ve özellikle Şampiyonlar Ligi'nde maçlar oynamak zordur. Beşiktaş da bunu Çarşamba gecesi anladı. Coşku ile tezahürat yapan sessiz çığlık gösterisini ve mesajını kusursuz uygulayan siyah-beyazlı taraftarların ilk 45 dakikada yaşadığı kabusun tarifini anlatmak zor. 3-3 biten maçtan sonra da pek mutlu olduklarını söyleyemeyiz.
Cenk Tosun, Ricardo Quaresma ve Vincent Aboubakar zadece kabusu durdurmakla kalmadılar aynı zamanda kaleci Fabri'yi de ipten aldılar.
Maç 5 dakika daha uzasaydı bu kazanırdık diyen Gökhan Gönül ve Beşiktaşlılar'a dost tavsiyesi: Şampiyonlar Ligi'nde Benfica'dan daha kebap bir takım bulamazsınız! Ondan bile ilk yarıda 3 yediniz...
Galatasaray'da Yasin'i kaybetmek zarar verir
Antrenör Ayhan Akman kardeşimle aralarında bir sevimsiz bir diyalog geçtiği vurgulanan Yasin Öztekin için ara transferde gönderilecek türü yorumların yapılması üzücü...
Yasin Galatasaray'da şu anda tam kapasite ile kullanılmamış olsa bile çok kıymetli bir futbolcu. Almanya'da Dortmund'da yıldızı parlayan Yasin, Galatasaray'dan önce 2012'de Gençlerbirliği'nde, 2013'de Trabzonspor'da, 2014'de Kayseri Erciyesspor takımlarında da kiralık oynamıştı. 6 defa da Türk milli takım formasını giyen Yasin Öztekin sarı-kırmızılı takımın Sinan Gümüş ve Eren Derdiyok ile birlikte forvetinin en önemli elemanları arasında. Hayatının en verimli döneminde Galatasaray ve Türk milli takımında mücadele eden Yasin'i yaşadığı bir stres sebebiyle göndermeye kalkışmak böyle bir değeri kaybetmek manası taşıyor. Bu kararı Galatasaray'ın yöneticileri bir kere daha düşünmeliler.
Trabzon için söylenmekten çekinilen laflar neler ki?
Ersun Yanal hocamız Trabzonspor'un saha içi sonuçlarının camiada üzüntü ile karşılandığını kimsenin yüzünün gülmediğini belirtirken istediği bazı oyuncuları da alamadıklarını vurgulamaktan geri kalmadı. Trabzonspor'u hayatının meselesi yapan Başkan Dr. Muharrem Usta'nın nasıl yapıp da ara transferde takımı güçlendireceğini yaşarsak birlikte göreceğiz. Ancak kimsenin birbirlerinin yüzüne bakacak halinin olmadığı yönündeki eleştiriler biraz abartılı gibi geliyor bana... Trabzonspor uzun zamandan bu yana şampiyonluk kovalıyamıyor. Bu yeni bir problem değil. İstanbul takımları arasındaki şampiyonluk yarışına başka bir şehrin takımı katılamıyor. Bu biraz imkan biraz da taraftar meselesi...
Ancak belli ki bazılarının eteğinde taşlar var ara transferden önce onlar ortaya dökülmeli... Bir yerde huzur yoksa başarı ne yapsanız olamaz. Önce huzur ve güven duygusu gelir. Bunu da herkesten önce Dr. Usta bilir...
Bir itiraf da benden olsun Ersun Yanal'ın birinci isminin "Kazım" olduğunu yeni öğrendim...