İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

​KADIN OLMAK...

YAYINLAMA:

İstanbul'da, İETT yeni bir uygulama başlatıyor..

Toplu ulaşım araçlarını kullanan kadın yolculara, saat 22.00 den sonra, güzergah üzerinde ve durak dışında, inebilirsiniz diyor.

Ben burada inmek istiyorum şoför bey!. diyen kadına, inmek istediği noktada çat diye duracak, buyurun hanımefendi inebilirsiniz diyecek.

Vardiyalı çalışan binlerce kadın var değil mi?

Uygulama dün gece başladı.

Uygulama tüm hatlar üzerinde başladı.

Ne kadar güzel haber değil mi?

Teşekkür ederiz.

Keşke böyle olaylar, endişeler olmasa, niye kadınlar rahat değil, niye kadınlar istediği saatte, istediği yerde olamıyor, otobüslere binemiyor, inemiyor.. Niye İstanbul sokaklarında her taraf ışıklı değil? Sorularını sormanın zamanı değil, değil mi?

Durum belli, gerçeğimiz belli.

Çözüm aramışlar.

Adamlar iyi niyetle karar almışlar. Niye, neden ve nasıl diye düşünmenin sırası olabilir de, sormanın sırası olabilir mi? Bilemem.

Çare bulmuşlar işte..

Çarenin ne tarafı kötü olabilir ki..

Ben iyi niyetli bir kadınım.

Benim için iyi niyetle alınan bir kararın, altını üstünü eşelemem... Bunun benim için iyi olacağını bilirim ve memnun olurum.

Ana haber bültenlerinden biri sokağa çıkmış, kadınlara soruyor..

Yarısı çok memnun, bravo, çok sevindik bizim için iyi olacak diyor.. Öyle ya, evine en yakın yerde inebilecek.. Diğer yarısı ne diyor? Cinsiyet ayrımcılığı var, ne münasebet ne biçim karar bu... Acınacak halde miyiz? Pes ve ötesi.

Böyle insanlara bayılıyorum, ne desen olmaz, ne yapsan olmaz... Olmazlar insancıkları.

Teşekkür etmek bu kadar mı zor?

Bazen düşünürüm.. Bu kafayı merak ederim, neyin kafası adını bilirim, sanını bilemem.

Hayatı böyle algılamak ne zor..

Allah kalbinize yardım etsin derim. Bir avuç iyilik derim.

Amaaaaa.

Cinsiyet ayırımcılığı.

İş şöyle olunca, bakın neler değişiyor.

Arabasının lastiği patlayan kadın, arabasından iner, birini bekliyormuş gibi yapar, içinde erkek olan geçen tüm arabalara bakar... Sonra kadının, bu ACİZ durumda kaldığını gören erkek, evrensel tavrını takınır ve durur ve görevini yerine getirir. Mecburdur buna, öyle öğrenmiştir.. Kadın adamın yüzüne bakmadan teşekkür ederim der... Eeeee niye? Alet çantanı çıkarıp, dizlerini yere koyup, krikonu takıp, lastiğini değiştirmişsin.. Erkeklerden yardım almayı öğrenmişsin, kutsal köle olduğunu bilirsin, onlar mecburdur ve kuru bir teşekkür ederek uzar gidersin..

İşine gelince!

Kadının, iki göğüs, bir vajinadan ibaret olmadığının kavgasını verirsin..

İşine gelince!

Vajinan ile lastik değiştiremezsin... Hadi değiştiremezsin, kabul edelim de, niye adamın kutsal görevi gibi davranırsın?

Biz "Pişkin Kadınlar"

İşimize gelen yerde cinsiyet ayrımcılığı arayalım, işimize gelmeyen yerde aramayalım.

Oldu.

İnsanlık içten içe azalırken..

Kadınınkini nerde arayalım, bilemedim.

Funda'ya takılanlar.

... En son sinema filmi, "İkinci Şans" üzerine, Nurgül Yeşilçay ile gazete röportajı yapmışlar. İşi düşmese yapmaz ya.. Karşılıklı, herkesin bildiği, sevimsiz ve menfaat hesabı olan bu durum.

Nurgül hanım diyor ki, dahası buyuruyor ki...

Erkekler hiç büyümüyor, bu yüzden hem aç gözlü, hem de çok korkaklar diyor, ergenlikten doğru andropoza geçiyorlar diyor. Açgözlü de kalsa bir şey demeyeceğim.. Korkaklar deyince, bozuluyorum. Senin de oğlun var bacım, zahmet edip emek verme istersen.. O adam olacak ve sonra askere falan da gidecek...Diyorum.

... Allah'ım sen bize merhamet eyle.. Tekirdağ, Çerkezköy'de, çocuk yuvasında, kreş görevlisi, çocuk bakıcısı, KADIN, 2.5 yaşında ki erkek çocuğunun, makatına kalem sokuyor. İşkence yapıyor. Bu iddia ile, savcılık soruşturma başlatılıyor ve Adlı Tıp Kurumu’nun raporu bekleniyor. Hayatım da hiçbir raporun, on saniyede çıkmasını beklememiştim. Sayın Cumhurbaşkanı idam gelmeli..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *