BİR GALİBİYETLE GEÇİCİ ÇÖZÜM!
Geçtiğimiz hafta yazdığımız spor yazımızın başlığını bilmem anımsayabildiniz mi? Ama ben anımsatmak isiyorum.. Anımsatmak istiyorum çünkü, tekmili birden bir öykünün can alıcı noktalarından biriyle ilgili aklımca bir yorum başlıktı..
Yorgan gitmişti ama kavga henüz bitmemişti..
Cumartesi gecesi 2018 Dünya Kupası elemeleri dördüncu karşılaşmasında grubumuzun en güçlü(!) takımlarından Kosova’yı Antalya’da kendi sahamaızda 2-0 gibi net bir skorla yendik. Rakimizi bir puanla grupta sonuncu biz ise iki puanla sondan üçüncü idik. Yenince üç puanı hanemize yazdırdık ve toplam beş puanla grubumuzda üçüncü duruma gelerek 2017 Mart ayında Finlandiya ile yapacağımız karşılaşmaya kadar umutlarımızı hayallerin ötesinden elimizin uzanacağı yere kadar çekmiş olduk..
Her şey güllük gülistanlık, ilaç ve Kosova maçını kazanmaktaymış..
Bu karşılaşma öncesinde bir kaç aydır gündemden düşmeyen ve memleket meselesi haline gelen afaroz edilerek milli aday kadroya çağrılmayan futbolcular sorunu hala dağ gibi ortada durmaktaydı.. Bu kez de en çok merak edilen; kadroya çağırılıp çağırılmayacaklarıydı.. Meraklar giderildi, bir mucize oldu, araya birileri girdi (medyadan öğrendiğimize göre bu konuyu çözen, tarafları bir araya getiren Emre Belezoğlu’ymuş). Fatih Terim ile Arda Turan arasında yapılan telefon iletişimi sonrasında geçici ikna ortamı oluşturuldu ve yasaklı dört milli futbolcumuz (Arda Turan, Burak Yılmaz Gökhan Gönül ve Selçuk İnan yeniden aday kadroya çağırıldı. Sadece çağırılmayla kalmadılar; Arda Turan kaptanlık pazubandını Mehmet Topal’dan devralarak, Burak Yılmaz, Gökhan Gönül ve Selçık İnan ile birlikte Kosova karşılaşmasında ilk onbirde yer aldılar. Üstüne üstlük Burak Yılmaz galibiyete giden yolda ilk golu atarak görevini de yaptı.
Karşılaşma sürecinde ve maç bitimindeki görüntü; belli bir mutabakat sağlanmış herkesin mutlu olduğunu yansıtan bir fotoğrafla sergileniyordu. Bu şimdilik olması gerekendi..
Ama kazın ayağı hiç de göründüğü gibi olmadığı Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim’in maç sonu açıklamalarıyla ortaya çıktı. Açıklamasında Fatih Terim; konuşulan, eleştirilen bir kaç konuda ilginç ilginç noktalara değindi. Ancak, bunlardan iki konu öne çıktı ve de akıllardan asla da düşmeyecek.
Fatih Terim; Arda Turan, Selçuk İnan, Burak Yılmaz ve Gökhan Gönül’ü milli menfaatler gereği A Milli Takım’a yeniden aldığını, ancak tartışmalara yol açan olayları yok saymasının da mümkün olmadığinı dile getirdi
Fatih Terim; “...Bir defa ben hala aynı noktadayım. Yani bu tartışmalara neden olan olayları yok saymam mümkün değil. Kadroya almak demek, gönlümü almak demek değil. Milli menfaat bunu gerektirdiği ve kadroyu açıklamama bir kaç saat kala aldığım önemli bir telefon aldığım için aldım. Bu telefondaki görüşmeler beni Arda ile görüşmeye itti. Emra Belezoğlu, çok sevdiğim ve çok değer verdiğim bir kişiliktir.... Öyle yazıldığı gibi başka kimseler aracı olmadı... Emre’nin istedikleri ve Arda’nin söyledikleri onu kadroya almam için bana kafi geldi. Önce Emre ile sonra da Arda ile konuşmam beni tatmin etti ve bu kararı verdim. Bu karar açıkçası içime sinerek verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem, ancak hepimiz profesyoneliz, hepimiz işimizde böyle davranmalıyız. Ben yetkiler içinde görevleri veririm, onlar da profesyonelce bunu uygularlar...”
Aylardır gündemde olanların kısaca özeti buymuş. Bu konu daha çok su kaldırır. Konuşulanlara ve tabii ki ikinci konu, ilginç Volkan Demirel açıklamasına daha sonraki yazılarımızda devam edeceğiz.
Görünen o ki, bu konuda yorgan gitmiş ama henüz kavga bitmemişti!