İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

BÜYÜK ŞEHİR MAGANDALARI

YAYINLAMA:

İstanbul’un bir türlü bitmeyen alt yapı çalışmalarına, trafik keşmekeşine, İstanbullu artık alıştı. Bu çalışmaların başladığı cadde ve sokaklarda yaşadıkları sıkıntıları sineye çekme konusunda efsunlandılar.

Habersiz kapatılan, bitmesi gereken sürede bitirilemeyen kaderine terkedilen yollara, müteahhitlerin inşaatlarını yaparken cadde ve sokaklara sorumsuzca taşmalarına, trafiği hiçe sayan, trafik canavarı koca koca hafriyat kamyonlarının, cadde ve sokağı geçilemez hale getirmelerine ve buna sorumluların göz yummalarına, her gün gittikleri cadde ve sokağın birilerince haber vermeden kesilmesine, daraltılması veya kapatılmasına alıştık, ama, asıl alışamadığımız ve canımıza tak eden, giderek çoğalan şu “büyük şehir magandaları” ve yaptıkları.

Her gün karşılaştığımız bu magandaların yaptıklarına karşılık vermeye veya karşı koymaya veya onlara muhatap olmaya kalkarsanız hiç kuşku yok ki başınız her an belaya girebilir.

Türkiye, Edirne’den Ardahan’a Sinop’dan Mersin’e trafik kurallarını yüzsüzce çiğneyenler, ihlal edenler ülkesi. Bu konuda cezaların getireceği önlemlerden başka yaptırımları ivedilikle devreye sokmak gerek…

Bu trafik yüzsülerinin en tehlikeli ve küstahları, bu güzelim İstanbul caddelerinde, sokaklarında cirit atıyor. Bu büyük şehir magandaları o kadar cüretkar ki, polis molis tanımayıp herkesin gözü önünde pervasızca gösteri yapıyorlar ve bu tehlikeli alışkanlıklarını sorumsuzca sergileyebiliyorlar.

Bir gününüzü ayırıp arabanıza atlayarak İstanbul caddelerinde dolaşmaya çıkın, nelerle karşılaşacaksınız. Bu şehir magandalarının dayanılmaz hafifliklerinin yarattığı olumsuzluklardan şaşkına döneceksiniz.

Geçtiğimiz günlerde bir iş için oto yolu kullanarak karşıya geçmek üzere yola çıktım. Güzel bir gün olduğu için hiç acele etmeden ve rahat olan trafik akışının ritmine uyarak Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne doğru orta şeritten yol alırken arkadan sağ şeritten bir otomobilin şeritler arasında slalom yapar gibi hızla geldiğini dikiz aynasından farkettim. Otomobilin farları yanık olduğu için farketmemek mümkün değildi.

Bir an “hastası var” her halde diye düşündüm ve diğer şeride geçerek yol vermek istedim, ama hastası olanın bu yolda işi ne diye kafama “dank” etti ve vazgeçtim. Normal yoluma devam ederken o hızla, slalom yaparak gelen otomobil, geçecek ara bulamadığı için ta benim arkama kadar geldi, geçecek yol bulamadığı için doğal olarak yavaşladı.

Bu arada yolu açmam için bana da sellektör yapmaya başladı. Normal trafik akışı nedeniyle yol verme diye bir şey söz konusu değildi. Ben yoluma devam ettim.

Acelesi olan o otomobil bir ara fırsat bulabilmiş olacak ki arkamdan sağa geçip iki şerit arasındaki boşluktan hızla ilerlemeye başladı. Bir an sağlı sollu iki arabayı kullananlar olarak birbirimize baktık ama yapacak pek de bir şey yoktu. Önce ben hızımı azaltıp biraz geri kaldım ve aceleci vatandaşa yol açtım. Son model otomobilli bu vatandaş, bu kez hemen hemen 45 derecelik bir açıyla hızla önümden geçerek sol şeride, ardından tekrar orta şeride, sonra sağ şeride doğru ara boşluklardan hızla yol almaya devam etti.

Bir süre arkasından bakakaldım. Plakasını aldım ve bir ara köprü girişindeki ekip otosuna kadar gidip bu magandanın yaptığını söyleyip şikayet edeyim diye düşündüm ama vazgeçtim. Neden vazgeçtiğimi burada anlatmak istemiyorum. Artık bunu hemen hemen herkes tahmin edebiliyordur. Kısacası suçu işleyenden daha çok sorgulanacağımı bildiğim için açıkçası vazgeçtim.Ve yoluma devam edip gideceğim yere vardım.

Bu şehir magandalarıyla bu güzelim İstanbul’u paylaşmak dayanılacak gibi değil. Bir çok eksik gediğe alıştığımız gibi bunlara da alışmak kaderimiz mi?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *