MİLLİ TAKIMDAKİ BARIŞTAN RAHATSIZLIK DUYMAYALIM!
Arda'nın milli takımdan kesilmesi yanlıştı alınması doğru. Neden nasıl niçin türü sorularla milli takımdaki güzel havaya sisi sokmayalım. Arda, Burak, Selçuk ve Gökhan Gönül gibi büyük yıldızların yeniden milli takım kadrosunda olmasından rahatsızlık duymanın manası yok. Tabii ki gazeteciler ve gazeteler bu konuyla ilgili her haberi değerlendirecekler ve akıllarını kurcalayan sorulara açıklık getirilmesini isteyecektir. Bunu da saygı ile karşılamak lazım. Sevgili Mehmet Demirkol'un sevimli Fuat Akdağ ile yaptığı programlarda dile getirdiği sorulara hak veriyoruz hiç bir şey gizli kapaklı kalmamalı kalamaz da... Ancak yanlıştan dönülmesi ve milli takımda barış sağlanmasından rahatsızlık değil sevinç duyuyoruz. Çünkü milli takım hepimizin. Hem Terim hem de ay-yıldızlı futbolcular bu ülkenin değerleri. Hiç birimiz mükemmel değiliz ama hatalarımızı bilmek ve bunlardan geri adım atmak da önemli. Her kim barışın sağlanması için adım atmışsa sağolsun varolsun. Zor zamanların her zaman bir kahramanı bulunur. Onlar her kimse alkışlanmalı ve teşekkür edilmeli. İnsanların egolarını kırmak, kibiri yok etmek zordur. En büyük güçlük ben hatalıyım diyebilmektir.
Olayın kahramanlarının yüzüne bakınca kimin
gergin kimin rahat olduğunu rahatlıkla sezersiniz. Bu da bir fikir verir elbet
ama dedik ya barıştan rahatsızlık duyacak ruh halinde olmayalım. Çünkü bu
barıştan bu ülkeye fayda var zarar yok.
Kosova ile karşılaşacağız. Kosova düşmanımız
değil sadece rakibimiz. Onların da başarılı olmalarını isteriz ama aramızdaki
maçı bizim kazanmamız lazım... Kazanırsak güzel olacak.
Kaleci Volkan Demirel'in milli takım için
beklentileri olması gayet normal. Bir zamanlar milli takım deyince 1 numara
onun olurdu. Ancak şimdi Volkan Babacan formuyla "En iyi 1 numara
benim" diyor. Formda kalecilerimizin olması sevinmemiz gereken bir
şey.
Laf ağzından çıkınca herkesin olmadı Güntekin
olmalı Avcı!
NTV Spor'un yükselen yıldızı Güntekin Onay'ın
spor adına söyledikleriyle fark yaptığını ve daha çok doğruları dile
getirdiğini yazmış ve onu savunmuştuk. Ancak ülkemizi karalayan ve evinde
işinde görevini yaparken sanki durup dururken hapise atılmışlar varmış gibi
yorumlar yapması Güntekin Onay'ın yaptığı başarılı çıkışı tersine döndürdü.
İnsanlar ölümü uyku sanıyorlar. Hesap kitap olmayacak gibi ortama dalıyorlar.
Oysa hayatta kimi seviyorsanız ahirette onun yanında olacaksınız.Avrupalılar
karşısında süklüm püklüm durup hakkı yenmiş yok yere yurt dışına atılmış gibi
davranan Can Dündar'a fazla kızmıyor çok acıyorum. İyilerin
güzellerin sevdiklerine onların düşmanlarını sevindirmek için demediğini
bırakmıyor.
Abdullah Avcı bu ülkenin geleceği... Milli
takımın yarınki teknik patronu. Ve büyük takımlarımızdan birinin müstakbel
teknik direktörü... Başakşehir'de neler yaptıkları ortada. Ancak bu güzide
teknik adam da Galatasaray'ı nasıl yendiğini anlatırken Sabri Sarıoğlu'nu
aşağılayan bir yorumda bulunması şaşılacak şey. En azından rakip takımın bir
futbolcusu için böyle yorumlarda bulunmanın haklılık payı yok. Sabri için
Riekerink bir şey söylese bunu yadırgamazdık ama başka bir teknik adamın sözlerini
yadırgıyoruz. Olamadı ve yakışmadı sayın Avcı...
Quaresma'yı hakem atmadı sen niye oyundan
almadın?
Kartal'ı başarıyla uçuran Şenol Güneş'in
siyah-beyazlı takımın unutulmaz teknik adamları arasında yerini alacağı
görüşünü taşıyorum. Başarılı oluşunda eğitimci olmanın etkisi var. En azından
bu eğitimi alan tek teknik direktör. Diğerlerinin "Eğitim" geçmişi
yok.
Quaresma'nın Trabzonspor ile yapılan maçta Yusuf
Erdoğan'a yaptığı sert faulun karşılığının kırmızı kart olduğunu dile getiren
Güneş'in bu görüşünde samimi ise hakemin atmadığı Portekizli futbolcuyu neden
oyundan almadığını sormak isterim.
Mustafa Yaşar müdürüm beni Beşiktaş-Trabzonspor
maçında görevlendirmişti. Bu faul olayı da bizim bulunduğumuz bölümün önünde
gerçekleşti. Yusuf Erdoğan bir bağırdı ki "eyvah ayağı kırıldı" dedim
ama hemen ardından tekmeliğini çıkarıp atınca korkulacak bir şey
olmadığını anladım. Allahü teala muhafaza eylesin ayağı kırılsa tekmeliği
eliyle çıkıp atamazdı. Belki de tekmelik ayağının kırılmasına engel oldu...
Trabzonspor'lu dostlarımız Beşiktaş maçından
sonra sanki kazanmaları gereken bir mücadeleymiş gibi yorumlar yapıyorlar.
Mücadele o günkü şartlarla 70 kere oynansa 70'ini de Beşiktaş kazanırdı... O
gün Trabzonspor'un Beşiktaş'ı yenecek gücü yoktu. Bordo-Mavilileri
heyecanlandıran olay karşılaşmanın 2-0 olmasının ardından Beşiktaş'ın gaz
kesmesi ve oyunu rolantiye almasıydı.
Sow Fenerbahçeli taraftarları çok seviyor
Ülkesi Senegal'de mi yoksa Kadıköy'de mi daha
çok sevildiği yönündeki bir soruya Moussa (Musa) Sow Türkiye'de gördüğü sevgiye
dünyanın başka bir yerinde rastlamadığını ifade etti. Manchester United maçının
daha birinci dakikasında attığı golle Fenerbahçe tarihine geçen isimler
arasında yer alan Musa, Hollandalı teknik patron Advocaat'ı "Ne yaptığı
iyi bilen hoca" olarak tanımlarken yöneticilerini kendisini geri döndürmek
için her fedakarlığı yapan insanlar olarak yorumladı.
Galatasaray ile yapılacak olan derbi maçta
Fenerbahçe'nin en büyük gol silahı olacağı tahmin edilen Musa Sow Birleşik Arap
Emirliklerinden Dubai'nin Al Ahli takımında geçirdiği zamanla ilgili fazla
konuşmak istemiyor. Belli ki orayı fazla sevmemiş. Zaten "Kadıköy'deki
taraftarın sevgisi bir başka" diyerek bunu dile getirmekten çekinmiyor.
Sevgiler karşılıklı... Fenerbahçeli taraftarlar
da Sow'u çok seviyorlar...
Riekerink'e bilet kesenler Galatasaray'ı
tanımıyorlar
Galatasaray'ın arka arkaya iki haftada puan
kaybetmesi ve ardından Fenerbahçe karşısında yenileceği hesabı yapanlar
Riekerink'in Hollanda biletini cebine koydurmak için yarışıyorlar adeta...
Galatasaray'ın yönetiminde kimler olursa olsun anlayış hiç bir zaman değişmez.
Çok büyük bir problem ya da benzer bir şey olmazsa sarı-kırmızılı takımın
teknik direktörü Riekerink'i göndermezler. Bu konuda beklentisi olanlar en
azından sezon sonunu beklemeleri lazım.
Galatasaray gerçek anlamda büyük bir
kulübümüzdür ve yöneticilerinin prensipleri vardır. Maç kaybedildi diye hiç bir
teknik adamı göndermediler göndermezler.
Cimbom'da Hamit Altıntop'un serbest kalacağına
kesin gözüyle bakabiliriz. Ayağında ağrıları olan Yasin tedaviye gideceği için
derbide yer almayacak.