İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

CEP TELEFONU SATMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

YAYINLAMA:

Türkiye cep telefonu pazarına her yeni giren marka ilk hedef olarak “çift haneli” pazar payını gösterir. Yani kibar bir dille pazarın %10’una göz koyduklarını söylerler. Lenovo da cep telefonu satmaya başladığında bunu söylemişti, geçen hafta ikinci kez Türkiye’de cep telefonu satacağını duyuran Fransız cep telefonu markası Alcatel de aynı şeyi söyledi. “İkinci kez” diyorum çünkü 2000’li yılların başında Alcatel markalı cep telefonları zaten ülkemizde satılıyordu. Hatta Alcatel’in kalem pille çalışan modelleri de vardı. Düşünsenize piliniz bitince bakkaldan kalem pil alıp yolunuza devam edebiliyordunuz. Ne güzel günlermiş...

Neyse bu yüzde 10 barajı sadece pazara yeni giren yabancı markaların değil, Türkiye’de üretim yaptığını söyleyen veya Çin’de üretip burada sattığını kabul eden tüm “yerli” markaların da hedefi. Daha doğrusu bugüne kadar cep telefonu pazarında hiç yüzde 5’i hedefleyen bir marka görmedim. Tahminen yüzde 10 daha iddialı, söylenmesi daha havalı ve karşıdakini hesap yapmaktan kurtaran bir rakam olduğu için bu kadar tercih ediliyor.

Alcatel Türkiye Ülke Müdürü Tamer İşisağlam ile kısa sohbetimiz sırasında kendisine bu yüzde 10 tespitimi sordum. Ayrıca pazarın yüzde 60 – 70 gibi bir oranı Apple, Samsung, LG, Sony gibi markalar tarafından blok halinde parsellenmişken kalan kısma sığabilecek yüzde 10’ler konusundaki düşüncemi paylaştım. Öncelikle söylemeliyim ki Tamer Bey de yüzde 10’a girebilmenin zorluğu konusunda benimle hemfikir. Bugüne kadar aynı hedefle yola çıkan diğer markaların bugün ne durumda olduklarıyla da hiç ilgilenmiyor. “Bizim çift haneli hedefimiz ürünlerimizin karşılayacağı ihtiyaçlara ve Türkiye cep telefonu pazarının ihtiyaçlarına göre belirlenmiş bir rakam” diyor. Satış anından sonra müşteriyi unutmayacaklarını, Alcatel telefon kullananların başta servis olmak üzere satış sonrası aşamalarda da ayrıcalıklı olacağını söylüyor. Bunu en büyük göstergesi olarak da 1099 TL fiyatla satılmaya başlanacak olan Alcatel IDOL 4’ün kutusundan bir tane de VR (üç boyutlu) gözlük çıkmasını gösteriyor.

Ne diyelim, umarız olur. Eğer gerçekten insanlara telefon sattıktan sonra onları unutmayacaklarsa yüzde 10 küçük bir hedef bile olabilir.

Peki yüzde 10 ne demek?

BTK’nın açıkladığı raporlara göre geçen yıl (2015) ülkemizde toplam 15,7 milyon cep telefonu kayıt altına alınmış. Bunlar yabancı markaların Türkiye’ye yasal yollardan soktuğu cihazlar. Bu rakama Türkiye’de üretilen 1,5 milyon cep telefonunu ve vatandaşlarımız tarafından yurt dışından satın alınıp Türkiye’de kaydettirilen 700 bin cihazı da eklemek lazım.

Yani yüzde 10 denilen rakam en kaba hesapla 1,5 – 2 milyon cihaza denk düşüyor. İşte Türkiye’de cep telefonu satmanın dayanılmaz hafifliği de bu 1,5 milyon cihazdan geçiyor. Eğer bir takvim yılı içinde 1,5 milyon cep telefonu satabilen bir organizasyon kurabilirseniz terfilerden terfi beğenebilirsiniz. Veya en “Temel”ce hesapla telefon başına 10 USD kâr ile 15 milyon dolarlık bir net kazançtan bahsedebilirsiniz. Alcatel cihazların satış fiyatlarını bu seviyelerde tutabilirse ilk yıl yüzde 10’a yaklaşabilir. Tutamazsa Huawei gibi yıllarca yüzde 10 hayaliyle yaşar…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *