İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

İKİNCİ PAUL DOANY DÖNEMİ

YAYINLAMA:

Türkiye’nin iletişim teknolojileri vizyonunu GSM şirketlerinin belirlediğini düşünenlerdenim. Çünkü GSM şirketleri kârlılıklarını korumak ve pazarda avantajlı duruma geçmek için dünyadaki gelişmeleri yakından takip edip, Türkiye için uygulanabilir yol haritaları belirlemek zorundalar.

Ben şahsen Paul Doany’i bu yeniliklerden bazılarının fikir babası olarak tanıdım. 2000’li yılların başında tüm Türkiye internete çevirmeli telefonlarla bağlanırken, yeni özelleştirilen Türk Telekom’un ilk CEO’su olarak “yaygın geniş bant internet” lafını ilk telaffuz eden kişiydi. Sonrasında hızla TTNET’in kurulmasını sağlayan ve ev kullanıcılarının dönemin şartlarına göre daha ekonomik şartlarda daha hızlı bir internet bağlantısına kavuşmalarını sağlayan gelişmelerin mimarı da Paul Doany’di.

Şimdi üzerinden yıllar geçtikten ve Türkiye iletişim sektörü tekrar Paul Doany’yi konuşuyor. Çünkü Doany yıllar sonra tekrar Türk Telekom’un yönetimini devralıyor. Açıkça söylemek gerekirse bu atama 26 Eylül’de duyurulduğundan beri kiminle konuştuysam herkesten pozitif yorumlar alıyorum. Bazıları Türk Telekom, Avea ve TTNET’in tek çatı altında birleşmesi sonrasında şirketin içine kapandığını ve Paul Doany’nin bu içe kapalı süreci sonlandıracağını düşünüyor. Böyle düşünenlerin en büyük argümanı Doany’nin lider kişiliğini tekrar sektöre yansıtacak oluşu. Bazıları ise Türkiye’de iş yapma deneyimi gayet yüksek olan Paul Doany sayesinde Türk Telekom’un “fiberliyoruz” temasının tüm Türkiye’de kabul göreceğini düşünüyor. Tabii bu görüşü savunanların çoğu aynı zamanda Türk Telekom’un baskın operatör olarak üzerine düşen altyapı çalışmalarını bir süredir yapmadığını da savunuyorlar. Yani Doany’nin kaptan koltuğunda oturduğu Türk Telekom’un daha hızlı bir internet altyapısı için taşın altına daha fazla elini sokacağını düşünüyorlar.

Rekabet yine tavan yapacak

Ben mi ne düşünüyorum? Açıkça söylemek gerekirse yukarıdaki iki farklı görüşe de saygı duymakla birlikte ben Paul Doany sayesinde tekrar teknoloji dünyasında vizyoner adımların atılmaya başlanacağını düşünüyorum. Daha önce yaptıkları ve Türk Telekom’daki görevini bıraktıktan sonra Türkiye’de yaşamaya karar vermesi, kurduğu yatırım şirketini buradan yönetip, Türkçe öğrenmesi benim Doany hakkında olumlu düşünmeme neden oluyor.

Öyle ya uzun zamandır Türkiye teknoloji dünyası Turkcell’le paralel hareket ediyordu. Bence dünyadaki en başarılı Türk yöneticilerden biri olan Süreyya Ciliv sonrasında göreve gelen Kaan Terzioğlu da gerçek bir liderlik performansı sergileyerek Turkcell’in pazardaki dominant şirket olarak yoluna devam edeceğini gösterdi.

Şimdi Paul Doany ile Türk Telekom da birleşme sonrası yakaladığı rüzgarın üzerinde daha kreatif manevralar yapacak diye umuyorum. Çünkü açıkça söylemek gerekirse ben 3G’den 4.5G’ye neden geçtiğimizi hâlâ anlamış değilim, bu geçişi hissetmiş de değilim. Doany’nin Türk Telekom için hayata geçireceği yeni projeler sayesinde sektörün 4.5G hızında aksiyonlara şahit olacağını umuyorum.

İki çok başarılı CEO yönetiminde yol alan Turkcell ve Türk Telekom’un yanında Vodafone’un ne yapabileceği konusundaysa inanın hiçbir fikrim yok. Çünkü hem Vodafone’un yeni CEO’su Colman Deegan’ı hiç tanımıyoruz hem de Vodafone’un Türkiye’deki hedefinin ne olduğunu bilmiyoruz. Umarım Colman Deegan, Kaan Terzioğlu ve Paul Doany’e ayak uydururken çok zorlanmaz ve hem her üç şirket için, hem de aboneleri için çok daha kazançlı bir dönem başlıyor olur. Bilirsiniz biz gazeteciler böyle dönemleri yaşamayı ve anlatmayı çok severiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *