ZİHİNSEL GÜCÜNÜZ HİÇ EKSİK OLMASIN!
Hayatta yaşanmış bazı olaylar, pratik zeka ile bulunan bazı çözümler, gerçek bir yaşam biçimi için önemli bir örneğe dönüşebilir. Bu anlık pratik çözümleri önemsemeyenimiz hemen hemen yok gibidir. Bazan bu pratik çözümler hiç olmadık zamanda sorunumuzun ortadan kalkmasında kurtarıcı olabiliyorlar.
Çözüm üretebilmek yaşa bakmıyor, önemli olan zihinsel gücünüzün size sağladığı özelliklerin var olduğuna inanın ve bu gücün size sunabileceği çözümlerini kullanın. Bu çözümler her yaşta kullanılabilir. Zihinsel gücünüz, varlığına inandığınızda, çıkış yolunu gösteren bir çözüme ulaştırabilir sizi.
Zihinsel gücün yaşı yok demiştik. Evet ona inanmak ve başvurmak yeterli.
Size, hiç olmadık zamanda sorulan sorulara hazır hissetmeyebilirsiniz kendinizi ve bir an panikleyebilirsiniz. Aslında sakin kalıp, zihinsel gücünüzün o soru için hazırladığı yanıtı aktif hale getirmeye çalışın. Göreceksiniz ki, o zorlandığınız sorunun yanıtı kafanızda çoktan şekillenmiştir.
Bu durumlarda bazen şöyle sözlerle karşılaşabilirsiniz. “Genç beyin hemen çözüm üretti”. O genç beyin sürekli çalışan katkı sağlayan beyindir, işleyen demir ışıldar misali.
Evet, gençler, sorunları pek dert etmedikleri için sonunun nereye varacağı endişesini duymadan çok çabuk çözüm bulabilirler. Veya size, ummadığınız bilgiler aktararak çözmekte zorlandığınız sorununuzun çözümünde pratik çözüm yolunu gösterebilirler.
Özellikle zamane çocuklarının bilgisayara dayalı pratik zekalarıyla bazen baş etmekte, onların sordukları sorulara yanıt bulmakta, daha doğrusu onları tatmin edecek çözümleri bulmakta zorlanabiliriz.
Bazen ise, öylesine pratik çözümlerle bu sevimsiz sorunu kolayca aştığımız olur. Çoğu zaman çocukla çocuk olabilmeyi ve onun gibi düşünebilmeyi bilmek gerek. Çocuklarımız her şeyimiz ama, çoğu zaman onların yaşam biçimlerine ayak uyduramadığımız, pratik zekalarına uyamadığımız çoook olmuştur.
İşte güncel yaşamdan karşımıza çıkabilecek güzel bir örneklerden biri:
“Iki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler.
Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çikar.
Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan gözlerle;
- "Babacığım çok yoruldum. Lütfen beni kucağında taşır mısın?" der.
Baba; "Ben de yorgunum oğlum" der demez çocuk ağlamaya başlar.
Baba tek kelime etmeden ağaçtan bir dal keser. Dalı bıçakla biçimlendirip, çocuğa zarar vermeyecek biçimde yontar. Sonra dalı oğluna verir.
- "Al oğlum, sana güzel bir at" der.
Çocuk sevinçle dal parçasından yontulmuş ata biner ve sıçrayarak, at diye nitelendirdiği dala vurarak annesinin yanına doğru gitmeye başlar.
Babasını ve ablasını geride bırakmıştır bile.
Baba gülerek kızına: "İşte yaşam budur kızım. Bazen zihnen ya da bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. Iste o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at bir arkadaş, bir şarkı, bir çiçek, bir şiir yada bir çocuğun tebessümü olabilir. İşte bu zihinsel bir çözümdür"
Bazen çocukları aklınıza gelen pratik çözümlerle kandıramadığınız, inandıramadığınız çok olmuştur. Bu durumda aslolan, çocuğun istediği, kafasında oluşturduğu düşünceye ulaşabilmektir. Atı tanıyordur ama onun için önemli olan yorgunluğuna çare olacak bir destek aramasıdır. Babasının her zaman ona yardımcı olduğunu bilir. Nitekim çocuk babasının güvenini boşa çıkmadığını görür ve onun gerçek at olmadığını bilmesine rağmen bir atı varmış gibi yorgunluğunu gidermeye çalışır. Çocuk bu demeyin, çoçuklar o genç zihinsel güçlerinin farkındalar ama, onu ne zaman gerektiği gibi kullanacaklarını yetişkinlerden çok daha iyi bilirler.
Değnekten atınız hiç eksik olmasın.
