FENERBAHÇE DÖKÜLÜYOR, YÖNETİM İZLİYOR
Önceki gün Fenerbahçe’nin yaptığına bakın. Değişen hiç bir şey yok.
Aynı oyun ve bu oyunla bu yıl şampiyonlukta ne kadar iddialı olabilir, herkes bunu merak ediyor.
Lig başlayalı yedinci haftayı tamamladık; Başakşehir, Beşiktaş ve Galatasaray 17’şer puandayken Fenerbahçe tam sekiz puan geriye düşmüş.
Taraftar darmadağın ve koca stada onsekiz bin taraftar geliyor ve onlar da siyahla beyaz kada ayrı havadalar. Bir bölümü “yönetim istifa” diye bağırırken bir başka bölümü ise bağıranlarla kavgaya tutuşuyor. Ve zaten moral motivasyonu tamamen kaybolan, tedirgin futbolcular da bu yaşananları görüp iyice dağılıyorlar, oyuna konsantre olamıyorlar. Sonuç; puan hovardalığına devam..
Lig başladığından beri hep söylenen “on numara” eksikliği, bence “on numara”yı kendi içinde aramalılar. Aziz yıldırım'ın “on numara” gibi bir sorunu yok mu acaba. Herşeyi yapan o. Bu nedenle de yorgun olan başkan, çok önemli bir hata yaparak seyirciyi de statdan kovdu desek yeridir. Koca Fenerbahçe 52.000 kişilik Saraçoğlu’nda 18.000 taraftara oynuyorsa Aziz Başkan şapkasını önüne koyup “ben ne yapıyorum diye”, uzun uzun düşünmeli.
Bu takımdan bir şey olmaz demek pek doğru değil ama bu kafayla hiç bir şey olmaz. Önce kafa değişmeli (!). Anlayamadığım, sağ bekte oynatılan Wan Der Wiel ne iş yapar. Sadece kesici olarak oynayan sağbek dönemi kapanalı yıllar oldu. Takımda etkili ortalar yapabilecek bir sağ bek var ama o da kulubeye mahküm edilmiş.
Bu Emenike olsa da olur olmasa da.
Takım da ruh kalmamış, “maç bitse de gitsek” havasındalar. Saha kenarında ise ne yapacağını bilemeyen, görüntüsüyle çok sıkıntılı, mazlumları oynayan bir teknik direktör, ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. Sahada yürümeye bile mecalı kalmayan, kendi sahasında ligin zayıf ekiplerinden Alanyaspor karşısında bile zor durumda kalan bir takım görüntüsündeki Fenerbahçe bu ligde ne yapar bilemiyorum.
Bu haftaki karşılaşmalarda yine hakemi konuşmak istemiyorum.. Gazetedeki yazılarımda lig başladığından beri belirtiyorum. Bu hakemlerle bu lig zor biter. Dün Cüneyt Çakır ve Hüseyin Gökçek, bugün ise Alper Ulusoy, üç FİFA kokartlı hakemimiz olarak neler yaptılar, onu ekranlarda çok bilen hakem eskilerimiz anlatırlar. Ama bir şey çok net görünüyor ki; bu güne dek ülkemizde FİFA Hakemlikleri bedavadan dağıtılmiş. Gördüğünü çalamayan, kararlarında hiç bir standart olmayan bu hakemlerle bu lig çok zor.
Konuşulan, Fenerbahçe'ye hakemlerin tavrıdır bir süredir. Ben pek ihtimal vermiyorum ama gözardı edilemeyen bazı şeyler de yok değil. Eğer böyle bir durum varsa, vah futbolum vah!. Futbolu yönetenlerin hepsi birlikte bu işi bırakmalı demekten başka bir şey aklımıza gelmiyor.
Ancak, hakemlerimizin bu tutarsızlıkları birçok takımada yansıyor. Ama onlar, sahada daha çok mücadele ederek hakemi de yenmesini biliyorlar. O nedenle Fenerbahçe'nin bu duruma düşmesini sadece hakemlere bağlamak yanlış olur.
Ağlamak yerine, nerede hangi hatalar yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor ona bakılmalı. Tabii bu konuda Aziz Yıldırım ne yapar bilemem. Fenerbahçe tarihihin belki de en kötü durumunu sergiliyor. Bunun farkında mıdır bilinmez.
Görünen o ki, onlar da bizim gibi seyrediyorlar. Bir farkla; bu duruma taraftar kahroluyor ama onlar suskun? Ancak bir konuda, taraftarı küstürmek konusunda iyi gidiyorlar. Bu ortamda ise; Fenerbahçe hovardaca puanları dağıtmaya devam ediyor.
Bu arada atı alan üsküdarı geçmek üzere!