ARTIK YATIRIM ARACI DEĞİL...
Kısa bir süre öncesine kadar otomobil ülkemizde yıllardır “yatırım aracı” olarak algılandı. Evden sonra telaffuz edilen ikinci önemli “sahip olunması gereken mal varlığı” olarak beyinlere işlendi. Ancak artık geçen zamanla birlikte değer yargılarıda değişiyor. Tabular yıkılıyor, doğru bildiğimiz yanlışlar ortaya çıkıyor ve görüşler değişiyor. Yıllar önce sohbet etme fırsatını bulduğum dünyaca ünlü otomobil tasarımcısı Murat Günak “Hiç ütüsüne isim takan kadın gördünüz mü? Ya da buzdolabına çocuğu gibi davranan bir adam karşınıza çıktı mı? Onlar da eşya, otomobil de. Peki neden otomobile canlı bir unsur gibi davranıyoruz, seviyoruz, aşık oluyoruz ve canlı gibi davranıyoruz?” demişti. Bu, benim o tarihe kadar aklımın ucundan bile geçmeyen bir düşünceydi. Evet; otomobilin böyle bir özelliği var. Kimine göre çok önemli bir tutku-hobi; kimilerine göre de önemli bir yatırım aracı. Ama yazının başında yazdığım gerekçelerle otomobile bakış açısı değişti. Manşet haberimizdeki “kiralama haberindeki” rakamlar bu değişikliğin somut göstergesi. Genç nesil artık “otomobile sahip olmak” istemiyor. Bunun yerine otomobili kiralayarak, değiştirerek kullanmaktan yana. İş böyle olunca da başta şirketler olmak üzere, bireysel alıcılar da kiralamaya yönelmiş durumda. Kiralama sektörünün bu cazibesi markaları da bu sektöre yöneltilyor. Çelik Motor yıllardır Garenta Markasına yatırım yapıyor. Toyota, Nissan bu sektöre geç de olsa bir yerinden girme amacındalar. Şirketler için çok cazip bir alternatif olan kiralama hızla bireysel kiralamalar için de cazip hale gelmeli. Hem otomobil markalarından hem de kiralama şirketlerinden uzun-kısa dönem otomobil kiralayabilmeli. Sektörün önemli oyuncuları İntercity, Avis, LeasePlan, Hedef Filo ve DRD tarafından süren yoğun rekabete kısa süre içinde otomobil markalarının da kendi kiralamaları ekleneceğe benziyor. Bütün bu rekabet aslında bu sektördeki kaliteyi daha da arttıracağı kesin.