İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

RESİMDEKİ GÖZYAŞLARI

YAYINLAMA:

Resimdeki Gözyaşları, Cem Karaca’nın şarkısı. Şimdi onu açın eğer mümkünse ve bu yazıyı o müzikle okuyun. Cem Karaca, Allah’ın rahmeti üzerine olsun, sesiyle yüreği birleşmiş bir ses. 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni yaşamış olsa, bugünleri görse eminim meydanlarda halkla birlikte olurdu. Tankların üzerinde görürdük onu. O kadar az sanatçı gördük ki darbenin karşısında. Günler sonra yüzlerini gösterdi bazıları ortak bir bildirinin altında. Bazıları tiyatro dedi olan bitene, içlerinde bitmez bir öfke ile. Besbelli darbeye karşı çıkanları pek estetik bulmadılar.

Cem Karaca artık aramızda yok ama resimlerimize gözyaşları akmaya devam ediyor. Hangi resme baksak gözyaşı… Hangi resme baksak hüzün… Hangi videoyu açsak dram… Başlayalım. Köprüde elini kaldırıp teslim olan darbeci teröristler. Mehmetçik kılığına girip kalkıştığı işe mi ağlayalım? Şehit ettiği vatandaşlar için mi ağlayalım? Gözyaşımızı hangisi için akıtalım? Yoksa girişimleri akamete uğradığı için sevinçten mi ağlayalım? Hangisi?

Dün gazetemizin göbeğinde yer alan resme bakalım. Çarşaflı bir hanımefendi kamyonetin direksiyonunda… Yanında başı açık başka bir hanımefendi. Kamyonetin kasası gençlerle dolu... Bu resme bakıp gözyaşlarını tutmak mümkün mü? Bu sefer sevinçten, bu acının bizi bir araya getirmesinden dolayı ağlıyoruz.

Resimdeki gözyaşları devam ediyor. Bu sefer bir video. Binbaşı Barış Dedebağı, ele geçirdiği darbecilere karşı kükrüyor. Süt dökmüş gibi oturan darbecilerden biri tanklara ateş emri veren tuğgeneral. “Ya devlet başa ya kuzgun leşe diyor” kahraman binbaşı. “Bu saatten sonra canını düşünen soysuz köpektir” diye ekliyor. Ağlıyoruz. Ama duygularımız karışık tuğgeneral rütbesinde bir hainimiz olduğu için de onu durduracak cesur bir binbaşımız olduğu için de.

Gözaltına alınan generallerin resmi… Nereye aksın gözyaşımız? Sevince mi hüzne mi? Milletin parasıyla okuyan, milletin ekmeğini yiyen, milleti korumakla görevli ordunun, soysuz bir vatansızın etrafında birleşip kendine namlı doğrultmasına mı? Resimdeki gözyaşları devam ediyor. Traktörüyle askeri piste giren köylümüz. Jetler kalkıp da milleti bombalamasın diye tarlasını yakıp duman çıkaran köylümüz. Hakkını nasıl öderiz?

Bu resimlerden bir albüm yapacak olsak eminim sayfalara sığmaz. Kışlaların içindeki kahramanlar, kışlaların dışındaki kahramanlar. Ülke için canını ortaya koyan yiğitler. Hepsinin resminin üstünde gözyaşı var. Şehit Başçavuş Ömer Halisdemir… Darbecilere karşı canını siper eden ve Türkiye’nin hakkını ödeyemeyeceği kahraman… Gözyaşlarımız senin o vakur fotoğrafının üzerine damlıyor aynı zamanda…

Tüm resimler birleşiyor ve karşımıza çok büyük bir bayrak çıkıyor. Büyük resmi görmek deniyor ya… İşte büyük resim bayraktır. Türkiye 15 Temmuz’da geleceği iradesiyle suladı. Her resmin üzerine bir damla gözyaşı döküldü ve canlarını feda edenlere, gövdelerini siper edenlere söyle fısıldadı: Hakkını ödeyemeyiz. Resimdeki gözyaşları bizim birleştirici gücümüz olacak. Birlikte dökülen gözyaşlarıyla inşallah yepyeni bir geleceğe, daha güzel günlere yürüyeceğiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *