ABD’nin Kaliforniya eyaletinde süren orman yangınları, hem can kaybıyla hem de tahliye süreçlerindeki krizlerle gündemde. Los Angeles şehrinde etkili olan Palisades ve Eaton yangınlarında şu ana kadar 11 kişi hayatını kaybetti. Yangınlar halen kontrol altına alınamazken, tahliye edilenlerin durumuysa ayrı bir krizi beraberinde getiriyor. İşte detaylar...
Yangınlar Kontrol Altına Alınamıyor: Bilanço Ağırlaşıyor
Los Angeles Adli Tıp Kurumu’nun yaptığı açıklamaya göre, Palisades yangınında 5, Eaton yangınında ise 6 kişi hayatını kaybetti. Yangınlarda şu ana kadar toplam 12 binden fazla yapı kullanılamaz hale geldi.
Yerel yetkililer, 300 bini aşkın kişinin tahliye uyarısı altında olduğunu açıklarken, yangının etkilediği bölgelerde ölü sayısının daha da artabileceği ifade ediliyor. ABD Başkanı Joe Biden, “Büyük ihtimalle can kaybı artacak” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.
20 Binden Fazla Dönüm Küle Döndü
Palisades yangını şu ana kadar 20 bin dönümden fazla alanı küle çevirdi ve sadece yüzde 8 oranında kontrol altına alınabildi. Eaton yangını ise 14 bin dönümden fazla alanı etkilerken yüzde 3 oranında kontrol altına alınabildi. Yangın söndürme ekipleri, yoğun çaba harcamalarına rağmen hava koşulları ve geniş etki alanı nedeniyle yangınlarla mücadelede zorluk yaşıyor.
Tahliye Krizi: Çadır ve Konteyner Eksikliği
Yangından etkilenen bölgelerde yalnızca yangın değil, tahliyelerde yaşanan kriz de dikkat çekiyor. Elektrik kesintileri nedeniyle on binlerce konut elektriksiz kalırken, okullar kapandı. Tahliye edilenler içinse çadır, konteyner ve diğer geçici barınma çözümleri sağlanamıyor.
Maddi durumu iyi olan ABD’lilerin yangından etkilenmeyen otelleri doldurması, geriye kalanların ise çaresiz kaldığını ortaya koydu. Bu durum, ABD yönetimine yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu. Özellikle maddi imkanları sınırlı olan kişilerin açıkta kalması, tahliye sürecinin adil yönetilmediği yönündeki tepkileri artırdı.
Tahliye Edilenler İçin Yetersiz Çözümler
Tahliye edilen bölgelerde geçici barınma imkanı sağlanamaması, yüz binlerce kişiyi zor durumda bıraktı. Çadır ve konteyner sıkıntısı, tahliye sürecinde yaşanan eksiklikleri gözler önüne serdi. Sosyal medya kullanıcıları ve bazı yerel yetkililer, hükümetin tahliye sürecindeki yetersizliğini eleştirerek, acil barınma çözümleri sağlanması gerektiğini belirtti.
Maddi Durumu İyi Olanlar Otellere, Geriye Kalanlar Açıkta
Yangından etkilenmeyen otellerin hızla dolduğu ve maddi durumu iyi olanların buralara yerleştiği görüldü. Ancak geriye kalan yüz binlerce insan için herhangi bir çözüm üretilmemesi, özellikle dar gelirli aileler için büyük bir kriz oluşturdu. Bu durum, sosyal medya ve haber platformlarında “Amerikan rüyası, yangınla kabusa dönüştü” yorumlarına yol açtı.
Biden Yönetimine Yönelik Eleştiriler
Yangın felaketinin ardından tahliyelerde yaşanan aksaklıklar ve barınma sorunu nedeniyle ABD Başkanı Joe Biden’ın yönetimine yönelik eleştiriler giderek artıyor. Eleştiriler, özellikle kriz yönetiminin yetersiz olduğu ve tahliye sürecinin sınıfsal bir eşitsizlik yarattığı yönünde yoğunlaşıyor.
Los Angeles’ta Hayat Durma Noktasında
Yangından etkilenen bölgelerde günlük hayat adeta durma noktasına geldi. Binlerce kişi tahliye edilirken, on binlerce kişi elektriksiz kaldı. Okulların kapanması, temel hizmetlerin aksaması ve barınma sorunları nedeniyle bölgedeki kriz giderek derinleşiyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Ölü Sayısı Artabilir
Yetkililer, yangının etkili olduğu bölgelerde halen ulaşılamayan kişiler olduğunu ve ölü sayısının artabileceğini belirtiyor. Yangınların kontrol altına alınamaması, can kayıplarının yanı sıra maddi hasarın da artmasına neden oluyor.
İklim Krizi Tartışmaları Tekrar Gündemde
ABD’nin batı yakasını sık sık etkisi altına alan orman yangınları, iklim krizi tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Çevre aktivistleri, yangınların giderek daha sık ve yıkıcı hale geldiğini, bu nedenle hükümetlerin acil önlemler alması gerektiğini savunuyor.