İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

AB'NİN DAĞILMA SÜRECİ BAŞLAR...

YAYINLAMA:

Geçtiğimiz hafta çokça konuşulan benimde üzerinde titizlikle durduğum konudur Brexit kararı. Bundan sonra AB’nin akıbeti ve küresel piyasaların nasıl etkileneceği ciddi bir konu. Bana kalırsa artık AB’nin dağılma sürecine ardından Yunanistan ve onu izlemesi muhtemel İspanya, Portekiz, İrlanda ve İtalya’nın AB üyeliği içinde kalarak, birliğin istikrar ve büyüme olasılığının azalması ardından ciddi çatlamalar yaşanacağını düşünmekteyim. Brexit referandum sonuçlarının ardından Hollanda ve Fransa’dan bu yönde referandum sesleri yükselmeye başladı.

Avrupa Birliği’nin geleceği, bence AB’nin daha küçülerek, parasal birlik, enflasyon, borçlanma ve maliye hedeflerini, parasal birliğin niteliklerini yeniden gözden geçirip revize edilmesiyle kurtarılabilecektir. Bu süreçte Avrupa Merkez Bankası, üye ülkelerin istihdam, büyüme ve yatırım gereksinimlerini karşılayarak ve nihai borçlanma bölümlerinin sahiplenici bir merkez bankası şeklinde çalışması olmalıdır. Küresel piyasalar kalalım temel senaryosunun aksine İngiltere’nin referandumdan çıkan ayrılalım sonucuyla önemli ölçüde sarsıntı yaşadı ve sterlin 1985 yılından bu yana gelmediği seviyelere gerilerken altın ve yen gibi güvenli varlıklara da güçlü talep meydana geldi.

Ayrıca, AB üyesi ülkelerin diğer ülkelerle olan ticari ilişkilerinin zayıflamasına neden olacaktır. Bu sonucun ardından Dünya’nın genelinde piyasalarda oldukça önemli dalgalanmaların ve Avrupa Birliği’nin dağılma sürecinin başlangıcı olarak nitelendirilebilir. Lizbon Antlaşması’nın 50. maddesi AB’den çekilme sürecine açıklama getiriyor. Fakat şu an için hiç bir AB üyesi ülke, AB’yi terk etmediği için bu madde henüz kullanılmadı ve dolayısıyla edinilmiş bir tecrübe yok.

Tabii…

Brexit kararı sonrası İngiltere anında Avrupa Birliği’nden ayrılmış ve mevcut ticaret anlaşmaları bir anda sona ermiş olmayacak. Öncelikle en az 2 yıl sürecek kapsamlı müzakerelerde diğer 27 AB üyesi ülke ile gelecekteki ilişkiler (ticaret anlaşmaları gibi) konusunda görüşmeler yada anlaşmalar gerçekleşecek. Fed’in faiz artırım beklentilerinin de yılın ikinci yarısında faiz artırım ihtimalinin en azından kasımda gerçekleşecek başkanlık seçimlerinin sonuçlanmasına kadar ortadan kalktığı düşünebiliriz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *