İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

BURAYA KADAR HER ŞEY YOLUNDA

YAYINLAMA:

Paris’e ışık şehri denir. Moda ve lükse atıfla… Paris’in sembolü Eyfel son günlerde kırmızı-beyaz renklere bürünüyor. Moda Türkiye’dir o halde derseniz, yanılırsınız… Milli Takımımızın Avrupa Kupası’nda gösteremediği başarıyı sosyal medya kullanıcıları gösterdiği için bayrak renklerimize bürünüyor. Bilmeyenler için özetleyelim: Avrupa Kupası süresince Eyfel Kulesi'nin o gün hangi renge bürüneceği ile ilgili her gün sosyal medyada, Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden yapılan paylaşımlara göre oluyor. En fazla paylaşım yapılan takımın milli renkleri Eyfel Kulesi’nin ışıklarına dönüşüyor.

Gazeteciler için haber demek bu, sosyal medya kullanıcıları için de başarının bir parçası olma anlamı taşıyor. Önceleri, internetin ilk dönemlerinde uluslararası web siteleri ziyaretçi sayısını artırmak için anketler düzenlerdi. Türkiye bunu milli bir seferberliğe dönüştürürdü. Hatta resmi yazılarla anketlere katılım teşvik edilir, gücümüzü tüm dünyanın görmesi istenirdi. Doğrusu komik zamanlardı ve aynı komiklik Eyfel Kulesi’ni renklendirme vesilesiyle devam ediyor.

Eyfel’den bahsedelim biraz. Yapan adamın adını taşıyor Eyfel Kulesi. Fransız Devrimi’nin yüzüncü yılı anısına yapılmış bir anıt. Yapılırken çok tantana çıkmış. Beğenmemiş okumuş kesim. Şimdi bizim turistlerimizin bayılarak Eyfel hediyelik eşyaları aldığına bakmayın. Zamanla bu devasa demir yığını Paris’in en önemli sembolü haline geldi. Aynı zamanda Atlantik ötesi iletişim için bir haberleşme kulesi olarak da görev yapmaya başladı. ABD ve Fransa arasındaki en kısa mesafe Eyfel Kulesi’ymiş bir zamanlar. Fezadaki haberleşme uyduları filan çıkmadan önce.

Eyfel’i ziyaret eden turistin haddi hesabı yok. Londra da benzerini yapmaya çalışmış ama olmamış. Onlar devasa bir dönme dolapla idare ediyorlar. İstanbul’da yaşayıp Boğaz’ı göremeyenler vardır ya. Paris’te yaşayıp Eyfel’i göremeyenler de varmış aynı şekilde. Türkçe’ye Protesto ismiyle çevrilmiş La Haine filminde banliyölerden gelen film kahramanı Eyfel’in ışıklarını kapatabileceğini iddia eder. Diğeri ona bu tür şeylerin filmlerde olabileceğini söyler. Avrupa Şampiyonası olurken sokaklarda süren polis-Fransız vatandaşı çatışmasını konuşmak yerine Eyfel’in ışıklarını konuşuyoruz. Zira ışıklar sönerse şov biter , bunu da isteyen pek yok. Işıkların renkten renge girmesinin başka ne izahı olabilir?

Eyfel’i göremeyen milyonlarca kişi yeni bir sosyal patlama eşiğini temsil ediyor Fransa için… “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözünün yerini “geleceğini göremiyorlarsa Eyfel’i görsünler” lafı almak üzere… Tüm dünya televizyon başına çivilenip Avrupa Kupası maçlarını seyrederken Fransa’da sokakları kaynıyor. Öyle bizdeki gibi medyanın şişirdiği ve romantikleştirdiği bir balon da değil üstelik.

Protesto filminden bir sahne…

Elli katlık bir binadan düşen adamın hikâyesini biliyor musun? Her katta kendini rahatlatmak için kendine şunu demiş: “Buraya kadar her şey yolunda. Buraya kadar her şey yolunda.” Evet Eyfel’in ışıklarını farklı renklerle görünce buraya kadar her şeyin yolunda olduğu söylenebilir. Ama Fransa’nın sosyal düşüşü devam ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *