BUYURUN HAMAM BİRLİĞİ'NE...
Sınırlar önce gönüllere çizilir sonra ülkeler arasında, insanlar arasında devam eder. Milliyetçiliğin ilkbaharında her ulusun kendi devleti olması pembe bir tablo olarak resmedilmişti. Ulusun mu yok, dert değil, senin için hemen bir tane uyduruverirler. Her ulus kendine bir devlet kurmaya başladı. Ama milliyetçilik şişede durduğu gibi durmadı. Bölünme bir defa başladı mı sonunun nereye varacağı bilinmez. Kantonlaşma gibi abuk sabuk yerlere kadar gider. Mantığı bir defa kabul etmenize bağlıdır her şey. Geçmiş olsun.
Bu sütunlarda Türk-Yunan İmparatorluğu dahil olmak üzere birleştirici projelere yer veriyorum. Maksat, asırlara yayılan negatif milliyetçiliğe bağlı delirme durumu belki biraz hız keser. Tarih bildiğimiz gibi değildir. Akar gider, kalıba sığmaz, kalıplarda ısrar edeni de bir köşeye ayırır. Ulus devletlerin ortaya çıkmaya başladığı zaman çok kan döküldü. Açık bir eşitsizlik durumu vardı. Büyük devletler, ticari çıkarlar konusunda yeterince esnek olmadığı için tarih sahnesinden silindi. Osmanlı, Avusturya-Macaristan ve Rusya... Aynı zamanda tarih sahnesinden silindi. Rusya, Sovyetleri kurarak bunu lehine çevirmeyi başardı. Avusturya ve Macaristan iki ayrı devlet ve tarihi sınırlarının çok gerisinde yer alıyor. Osmanlı ise paramparça ve her parçası yeniden parçalanmak isteniyor.
1,5 milyar dolar servete sahip Norveçli iş adamı Petter Stordalen, tarihi bağlara sahip üç ülkenin, Norveç, İsveç ve Danimarka’nın tek ülke olmasını savunuyor. NTV’den Selim Atalay buna Sauna Birliği adını takmış. Hoş bir tanım. Aynı hamamda terleyenlerin ortak bir gelecek kurmaları makul geliyor. Aralarında neredeyse hiç savaş çıkmamış, birleşseler İstanbul’dan biraz hallice, 20 milyon nüfus oluşturacak ülkeler bir araya gelsinler, tek devlet olsunlar diyor.
Buradan yola çıkalım.
Hamam birliği geldi hemen akla. Osmanlı malum, her yeri önce hamamlarla pir-ü pak etmişti. Yahut bir baklava birliği kuralım. İçinde Arap ülkeleri ve Yunanistan yer alır. Börek birliği kuralım, Balkanlar bir araya gelir. Çorba birliği kuralım, tarihi bağımız olan nice ülke bir araya gelir. Okkalı kahve birliği dersek sanırım buna da itirazı olmayan hayli ülke vardır. Avrupa Birliği’ni oluşturan ülkelerin ne yedikleri içtikleri ne de yıkandıkları hamamlar birbirine benzer. Şanslıyız. Aynı ortak geçmişe sahip ülkelerin arızi durumları bir kenara atıp yeniden bir araya gelmeleri sadece kahve köşelerinin farazi teorisi olmamalı...
Ortak kelimelerle hayata bakan milyonlarca insanın geçmişten doğru dersler çıkarmak gibi bir mecburiyeti var. Birliğini kaybetmiş ülkelerin ne kendilerine ne de komşularına hayrı dokunuyor. İstediğiniz kadar ırkları saflaştırmaya çalışın, istediğiniz kadar mübadelelerle yeni bir kıyafet dikmeye çalışın, geçmiş asla geçmiyor, geçmeyecek de... Geçmiş, sadece dünde kalan günler değil, gelecek günlerimizi de kapsıyor. Sadece çakırkeyif olunca sevimli görünen bir hayal alemi değil. Sauna birliği gerçekleşir mi bilmiyoruz. Ama insanları aynı gaye uğrunda bir araya getirecek her tür çabanın başarılı olacağını, kaybetmeyeceği aşikar. İşte Amerika BİRLEŞİK Devletleri, işte Avrupa BİRLİĞİ...
Haydi, buyurun Hamam Birliği’ne...