İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

TÜRKİYE'DE İKTİDAR DÜNYADA MUHALİF BİR ADAM: ERDOĞAN

YAYINLAMA:

23-24 Mayıs 2016 tarihlerinde İstanbul’da ‘Dünya İnsanî Zirvesi’ gerçekleştirildi. Zirveye 164 ülkeden 6-7 bin ilgili katıldı. 64 ülkenin devlet ya da hükümet başkanı da katılımcılar arasındaydı. Zirve beş konuda ilerleme sağlamayı amaçlıyordu. Bunlar insan onuru, güvenlik, değişime ayak uydurmak, finans ve ortaklıklar. Beş prensip üzerinden iki gün boyunca mültecilik başta olmak üzere dünyadaki insanî sorunlar konuşuldu. Dünya İnsanî Zirvesi sanıyorum BM’nin en büyük organizasyonlarından biri olarak kayıtlara geçti.

Bundan önce de, İslam İşbirliği Teşkilatı 13. İslam Zirvesi 10-15 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul’da toplanmıştı. İslam Zirvesine de 60’a yakın ülkeden devlet başkanı veya başbakan katıldı. Zirvede Suriye'deki savaşın yanı sıra uluslararası terörizm ve mülteciler sorunu ele alındı. Gazze ve Filistin ile Müslümanların birliği meselesi de buluşmanın önemli gündem maddeleri arasındaydı. Türkiye, Kasım 2015’te ise Antalya’da G20 Zirvesine ev sahipliği yapmıştı. Türkiye zaten Aralık 2014'ten itibaren G20’nin dönem başkanlığını yürütüyordu. G20 zirvesinde Suriye’deki gelişmeler, mülteci krizi, terör ve DAEŞ de konuşuldu. Son 7 ayda dünya neredeyse üç defa Türkiye’ye gelmiş. Her toplantıda dünyanın temel sorunları ve krizleri masaya yatırılmış. Oluşturulmaya çalışılan “Yalnızlaşan Türkiye” algısının zıddına bir durum var.

Yukarıdaki üç siyasi-diplomatik buluşmaya nazire olsun diye bir edebiyat buluşmasını da listeye eklemek istiyorum. Dördüncü Uluslararası İstanbul Şiir Festivali-ENSİS 26-29 Mayıs 2016 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek. Sultanbeyli Belediyesi’nin düzenlediği şiir buluşmasına Türkiyeli şairlerin yanı sıra 15’e yakın ülkeden katılım olacak. Yazının başlığında yer alan “Türkiye'de iktidar, dünyada muhalif” ifadesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dünya İnsanî Zirvesi’ndeki konuşmasını dinlerken dudağıma ilişti.

Şu cümleleri Erdoğan’ın o konuşmasından seçtim.

“On binlerce çocuğun hayatını kaybetmesine seyirci kalan bir sistemde sorun var demektir. Mevcut sistem insanlığın acil sorunları karşısında yetersiz kalıyor.”

“Hukuk ihlallerinin sona ermesi için gayret göstermeliyiz. Eli kanlı diktatörlerin, insanlığa karşı işlediği suçların cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız.”

“Her milletin ayakları üzerinde durmasını temin edecek ezber bozan çalışmalara ihtiyaç var.”

“Veto hakkının sorumsuzca kullanımı krizler ve çatışmalara etkin biçimde müdahale edilmesine mani oluyor. Bunun bedelini çocuklar, kadınlar, siviller başta olmak üzere tüm dünya ödüyor.”

“Kararlı, hızlı, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkesi doğrultusunda çalışan bir Güvenlik Konseyine ihtiyacımız bulunuyor. Biz her fırsatta soruna işaret ediyor ve ‘Dünya 5'ten büyüktür’ diyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu cümleleri, içinde 64 devlet ya da hükümet başkanının da olduğu 164 ülkeden gelen katılımcılara söyledi. “Dünya 5’ten büyüktür” cümlesini zaten sürekli tekrar ediyor. Bulunduğu her uluslararası ortamda dünyayı yönetenlerin terör, savaş, silahlanma, ırkçılık ve göç konularında yanlış yaptığını vurguluyor. Parçaları bir araya getirdiğimizde ilginç bir fotoğraf çıkıyor ortaya. Türkiye, dünya sisteminden rahatsız olan ama rahatsızlığını isyana dönüştürememiş milletlerin sesi olmaya çalışıyor. Dünyaya nizam vermeye çalışan BM Güvenlik Konseyi ve dünyanın savaş-silah tüccarı emperyalist ülkeleri ise Türkiye’nin bu öncü rolünden memnun değiller ama ellerindeki sistem tıkandıkları için şimdilik yapabilecekleri fazla bir şey yok. Recep Tayyip Erdoğan üstlendiği “Türkiye’de iktidar, dünyada muhalif” pozisyonu inşallah dünya sisteminin daha fazla sorgulanmasına ve reforma tabi tutulmasını sağlar.

Ben ümitliyim. Bu devran böyle gitmez. Adalet elbet galip gelecektir, gelmelidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *