İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

BENİ YAK , KENDİNİ YAK , HER ŞEYİ YAK

YAYINLAMA:

Birleşik Devletler çok tehlikeli birşey yapıyor. Önünü açtığı gelişmeler tüm uluslararası sistemi bozacak boyutlarda. Amerikan Senatosu’nun oy birliği ile 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerinin Suudi Arabistan'a dava açmasına imkan tanıyan yasa tasarını onaylamasından bahsediyorum. Oylamanın bir diğer ilginç yanı, bir demokrat ve bir cumhuriyetçi senatör tarafından hazırlanması ve Senato'daki oylamaya katılanların tamamı tarafından onaylanması. Başkan Obama bu tasarıyı veto edeceğini açıkladı. İyiki de böyle yaptı.

Uzun uzun Suudi Arabistan, Amerika ilişkilerini tahlil edecek değilim. Benim başka bir sorum var: Ya Amerikan senatosu yarın öbür gün başka bir olaydan başka bir ülkeye kafayı takarsa ne olacak? Ermeni asıllı vatandaşları için, Türkiye’ye, Yahudi asıllı vatandaşları için Almanya’ya, Kongo asıllı vatandaşları için Belçika’ya veya Güney Afrika asıllı vatandaşları için Güney Afrika Cumhuriyeti’ne Amerikan Mahkemelerinde dava açma hakkı verirse. Bu sorunun devamı ise, ya bu ülkeler aynı gerekçelerle Amerika Birleşik Devletleri aleyhine kendi ülkelerinde dava açma haklarını kullanırlarsa ne olacak? Bir Suudi mahkemesinde Amerika yargılanırsa “Herşeyi bilen senato” bu gelişmenin altından nasıl kalkacak. Zaten Beyaz Saray sözcüsü bu durumu şöyle açıklamış: “Başkan Obama tasarının ABD'yi dünyanın diğer mahkemelerinde zarar görecek duruma düşüreceği konusundaki endişeleri var”

Her bilgisayar kumarhane oldu

İnternette onun otu, bunun kuşu herşeyi yasaklayabiliyoruz da bu kumar sitelerini niye engelleyemiyoruz? Gözleri dönmüş gibi saldırıyorlar. Bir sayfa kapatıyorsunuz, başka bir sayfa fırtlıyor aradan. Olmadı bir yazı okurken bangır bangır bağıran bir ses duyuveriyorsunuz. Hadi bunlardan kurtuldunuz, sms çılgınlığı başlıyor. Yahu ne çok paranız var da yağdırıyorsunuz bunca sms’i.

Aslında bu tacizlerin altında GSM şirketlerinin de hatası var. Diyelim ki biz gazetemizde bir kumar sitesinin reklamını yayınladık. Kumar yasak, kanuni değil. Biz de sorumlu olmaz mıyız? Pekiyi aynı reklam sms ile yapılınca telefon şirketleri neden sorumlu olmasın? Alenen şuça destek değil mi bu tavır. Belli bir yaşa gelmiş kazık kadar insanlar bile kumar illeti ile baş edemiyor. İnternet gibi kullanım yaşı oldukça düşük bir mecrada gençler ve çocuklar bu sorunla nasıl baş edecek Allah aşkına? Bunun internette silah satışından bir farkı yok. Süratle ama süratle bu işe bir çözüm bulmalı. Bence bu iş için en uygun yol, kredi kartı ödemelerinin bloke edilmesi. Yasadışı kumar siteleri gelirlerinin çok büyük bir kısmını kredi kartlarından aktarılan para ile sağlıyor. Bu ödemelerin denetimi son derece kolay. Denetleyici otorite giderek toplumsal bir soruna dönüşen bu sitelerin gelir kaynaklarına el atmak zorunda.

Sinirleniyorum serisi, yazı: 1

- Sokaklardaki saygısızlığa, karşısındakini ezmeye çalışan sıradan faşizme

- Üç maaşı kadar cep telefonlarını yılda bir değiştirenlere

- Bir elinde telefonla oynayıp araç kullanmaya çalışanlara, otomobil kullanırken makyaj yapan kadınlara, direksiyon başında hödükleşen erkeklere, araç kullanırken yol istemek yerine arkadan dibime kadar yaklaşıp taciz edenlere, trafikte makas atanlara

- İnternetten hayatının aşkını arayanlara

- İnsanları adeta haraca bağlayan vale servislerine

- Bir masa etrafında toplanmış sırf erkeklerden oluşan gruplara

- Sokaklarda kadınları taciz edenlere

- Maketten ev satanlara

- Tekme tokat kavga eden milletvekillerine

- Görmemiş, gösteri budalalarına

- Marka esiri olup, on binlerce liraya çanta alanlara

- Sıraya kaynak yapanlara

- İşini yapmayan memurlara

- Bir kez “Merhaba” dediğiyle evlilik hayali kuranlara

- Sorumsuz babalara, pasaklı annelere

- İntikam peşindeki eski sevgililere, kendisini istemeyen kadınları korkutarak kendisine bağlayacağını sananlara

Sinir oluyorum. Ne yapıyım elimde değil.

Farenin aklı

Bir arkadaşım var. Kimyasal maddeler ithalatı yapıyor. Özellikle ilaç firmalarına. İthal ettikleri arasında fare zehiri ham maddesi de var. Birgün sohbet ederken, “Yahu” dedim, “Bu zehirler fareleri öldürmüyor. Yedikleri halde ortalıkta dolaşıyorlar.” Gülümsedi ve hiç bilmediğim bir şeyi anlattı.: Meğer fareler son derece akıllı yaratıklarmış. Ortalıkta yiyecek birşey gördüklerinde hemen saldırmazlar, çevresinde toplanırlarmış. Sonra içlerinden en yaşlısı bu yiyeceği tadarmış. Ondan sonra da, yiyeceğe dalmazlarmış. Tam 24 saat beklerlermiş. Yiyen fare ölecek mi diye. Bir gün sonra baktılar ki yaşlı fare ölmüyor, ondan sonra zehiri yerlermiş. Bunu bilen insanoğlu da zehirleri iki gün sonra etki edecek hale getirmiş. Yani evet fareler yemi yedikten sonra iki gün ortalıkta dolanırlarmış. Anca iki gün sonra ölürlermiş.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *