Bugünkü yazım güncel içerikli olacaktı ama, güncelin de önüne geçen MHK'da yaşananlar iyice öne çıktı ve bugünkü yazımın konusunu yine spor yaptım..
Vaavv!… Futbolumuzda neler olmuş!
Bugünkü yazım güncel içerikli olacaktı ama, güncelin de önüne geçen MHK’da yaşananlar iyice öne çıktı ve bugünkü yazımın konusunu yine spor yaptım..
Haftalardır “futbolumuzda neler oluyor” diye yazıp duruyordum. Durum öyle
gösteriyor ki, hakem camiamızda yaşananlar, Serdar Tatlı başkanlığındaki MHK, hele, hele son haftalarda yaşanan hakem olaylarından sonra “hakemler kazanı” iyice fokurdamaya başlamıştı. Bu durumda, tüm bu yaşananlardan sonra Serdar Tatlı yönetimindeki bu MHK ile işin sağlıklı gitmeyeceğiydi.
Görünen o ki; son yıllarda futbolumuz hiç de iyi yönetilmiyordu.
Süper Lig’de tartışılmayan maçın olmadığı hafta yok. Hakem şikayetleri diz boyu.
Ve işin en çok endişe yaratan hall ise; işler biraz olsun düzeltileceği beklentilerinin iyice Kafdağı’nın ardında kalmış olmasıydı.
Son haftalarda işin çığırından çıkmış olmasını, sadece uzaktan izlemeye devam eden TFF’nin gidişatla hiçbir önlem almaması veya almamak istemesi davranış sakinliği içinde olması, TFF açıklamalarında; “Hakemlerin gereksiz olarak baskı altına alındıkları”ndan söz eden, durumun ciddiyetinden uzak açıklamalarla ortamın kendi haline bırakılmış olmasıydı. Her hafta, bir olayı yeşerten, şikayet yumağına dönüştüren hakemlerimizin ise, hiçbir şey olmamış gibi, sahalarda hala görev alabiliyor olmalarıydı. “Görünen köy kılavuz istemiyordu”. Her şeyin oluruna bırakıldığı bir dönemdeydik ve her an bir yerden patlak verebileceği görüntüleri yaşanabilirdi.
Son spor yazımı yazdığım ve yayına gönderdiğim günün akşam saatlerinde olan oldu. Önce MHK yöneticilerinden Metin Tokat ansızın istifa etti veya söylentilere göre istifa ettirildi. Artık çözülme başlamıştı ve bir kıvılcım bekleniyordu. Klüpler Birliği Vakfı / KBV üyeleri ile TFF arasında yapılan toplantıya, MHK Başkanı Serdar Tatlı’nın katılmaması veya toplantıya çağrılmaması o kıvılcımı çakmıştı.
Işte o akşam, Serdar Tatlı ve beraberindeki MHK üyeleri istifa ettiler ve hakemler konusu şimdilik askıya alınmıştı ve normal uygulamalar düzeninde bu hafta sonu karşılaşmalar için hakem görevlendirilmeleri yapıldı. Ancak, ortada dolaşan dedikodular, hakemler ararsında var olan, iyice ayyuka çıkan sorunları, söylenti fırtınasına dönüştürdü. Bilinen ve görülen bir şey var dı ki, o da; bu konuda özellikle KBV’nin iyice etkin olması ve formsuzlukları, yaptıkları hatalı maç yönetimleri ile futbolun önüne geçen, maç sonuçlarını etkiledikleri, futbola zarar verdikleri söylenen bazı hakemlerin hakemlik lisanslarının iptal edilmesi söytlentilerinin ulu orta konuşulmaya başlanması sonucunu tetikledi
TFF, bu konuda gündeme düşen söylentilerden hakemlik müessesinin direkt etkilenmemesi için uzun süre suskun kalmış olmasın karşın, KBV’nin diretmesi sonrasında görüntüde kendiliğinda ortaya çıkan MHK operasyonuna yol açtı.
Bu durumda, iyice dillere düşen kafa karıştırıcı söylentiler konusunda, TFF ve KBV’nin yapması gereken; yoğun söylentilere dönüşen, bazı hakemlerin ve lisans iptali dedikodularının önlenmesi, hakemler müessesemizin daha çok zedelenmemesi, psikolojilerinin bozulmamasını sağlamaktır. TFF ve KBV bu konuda daha dikkali davranmalıdır.
Futbol Liglerimizin henüz onbirinci haftasındayız, karşılaşmaların dörtte birini ve en kolay dönemini yeni aştık. Daha zorlu dönem takımları ve hakemleri bekliyor. Unutulmamalıdır ki, hatalar algısını hızla ortadan kaldırıp normal düzene dönebilmeliyiz. Futbol Liglerimizi, var olan ve yetişmelerinde çok emek verilen bu hakemlerimizle yürüteceğiz. Yabancı hekemler gibi, farklı çözüm aramak doğru değil
Ancak, ortada hızla çözüm bekleyen ve istifa sonrasında yönetimsiz, başsız kaldı gibi görünen MHK’nın, bu ortamdan kurtarılması ivedi ilk çözümdür. Bu bilinmezlik ortamının yaratacağı olumsuzluklar maçları yönetecek hakem tayinlerine ve yönetimlerine yansımaması, hakemlerimizin etkilememesi için gereken önlemlerın alınması önceliği asla unutulmamalıdır.
İyice yıpranan Başkan Serdar Tatlı ve yönetimindeki MHK’nın istifası hayırlı olmuş. Bu şartlarda yönetime devamda ısrar etmeleri doğru olmazdı.